Ekonomi

Öksüt Madencilik’in Türkiye’deki yatırımları 300 milyon dolara yaklaştı

Türkiye'nin madencilik konusunda 'keşfedilecek ilk 10 küresel sıcak nokta' olarak tanımlandığını belirten Centra Gold’un Türkiye Ülke Müdürü Bickford, Türkiye’nin potansiyeline inandıklarını söyledi

Abone Ol

Türkiye’de son yıllarda madencilik konusunda önemli projelere imza atıldı. Özellikle altın madenciliğinde son 20 yılda hızlı yol alındı. Altın üretimi, 40 ton civarına yükseldi. Türkiye’deki önemli altın madenlerinin başında gelen Kayseri’nin Develi ilçesinde Öksüt Madeni’nin işletmecisi Kanadalı Centra Gold’un Türkiye Ülke Müdürü David Bickford, Türkiye’nin madencilik potansiyelinin çok yüksek olduğunu belirterek, son yıllarda küresel madencilik için öneminin daha da arttığını söyledi.

Türkiye’nin potansiyeline inandıklarını kaydeden Bickford, Öksüt, “Öksüt’te üretime 2020 yılında geçtik. Yapılan fizibilite çalışmalarına göre Öksüt Altın Madeni için 221 milyon ABD doları tutarında bir başlangıç sermayesi yatırımı yapıldı. 2020-2022 döneminde üç yılda 30 milyon dolar daha yatırım yaparak, toplam yatırımlarımız 250 milyon doları aştı. Önümüzdeki dönemde de 40 milyon dolar daha yeni yatırım planlıyoruz. Ayrıca, ruhsat sahibi olduğumuz farklı bölgelerdeki arama çalışmaları için de yıllık ortalama 5 milyon dolar yatırım yapıyoruz. Yeni maden aramalarımızı sürdürüyoruz ve sektördeki fırsatları değerlendirmek için çalışıyoruz” dedi.

Bin 200 kişi istihdam ediyor

Develi’deki madende 35 ton rezervleri olduğunu belirten Bickford, Öksüt’te bu yıl 5.5 ila 6 ton arasında üretim yapmayı hedeflediklerini söyledi. Bickford, Öksüt'ün Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından Türkiye’de finans desteği verilen ilk maden projesi olduğunun da altını çizdi. Bölgede istihdam sağlayan tek kuruluş olduklarına dikkat çeken Bickford, "Şu anda müteahhitler dahil yaklaşık 1.200 kişiye istihdam sağlıyoruz. Çoğu Develi ilçesinden istihdam ediliyor. Mevcut kadın çalışan oranımız ise yüzde 15. Bu bizim sektörde yüzde 7" diye konuştu. Türkiye’nin maden potansiyeliyle ilgili uluslararası kuruluşların yayınında çarpıcı değerlendirmeler bulunuyor. Tetis mineral kuşağının Türkiye üzerinden Romanya ve Sırbistan'a (Türkiye / Karpat Kuşağı) uzanan bir bölümünün, keşfedilecek ilk on küresel sıcak noktadan biri olarak tanımlandığına dikkat çeken Bickford, “Yirmi yıl önce bu alan, yaygın olarak tanınan bir mineral kuşağı değildi. Bu değişiklik, Türkiye'nin maden potansiyelinin artık küresel ölçekte ölçüldüğünün altını çiziyor” dedi.

Sektöre önem veriliyor

Bickford "Madencilik sektörünün Türkiye için çok önemli olduğunu ve büyük potansiyeli barındırdığını düşünüyoruz" belirterek, bu alanda son yıllarda Türkiye'de önemli adımlar atıldığına da dikkat çekti. Bickford "Hükümet madencilik sektörünü destekliyor ve engelleri belirlemek ve kaldırmak için sektörle sık sık iletişim kuruyor. Hükümetin madencilik sektörüne verdiği önemi Orta Vadeli Program’da (OVP) da gördük. OVP’de 5 madde madencilik sektörüne ayrıldı" diye konuştu.
"Kendi sektörümüz adına konuşursak Türkiye’nin şu anda 40 ton civarında olan yıllık altın üretiminin 100 tonlara ulaşmasının mümkün olduğunu düşünüyoruz" diyen David Bickford, şu anda Türkiye'de faaliyet gösteren 20 altın madeni operasyonu olduğunu söyledi. Bickford "Bu büyük bir başarı ancak sektörü büyütmek için yeni keşifler yapılması gerekiyor. Çünkü Türkiye’nin altın talebi 9 aylık dönemde 159.3 tona ulaştı. Bu rakamlar son 10 yılın en yüksek seviyesi. Sektördeki büyüme ithalata bağımlılığı daha da azaltacak ve Türkiye ekonomisini güçlendirecektir" dedi. Madenlerin bölgesel kalkınmada öneminin büyük olduğunu belirten Öksüt Metal Madencilik Çevresel, Sosyal ve Yönetişim Direktörü Pelin Usta Özkayhan, toplumun tüm kesimlerine hitap eden kapsayıcı projelere imza attıklarını belirtti. Özkayhan, şunları söyledi: “Bölgede ‘öznesi kadın olan’ bir dizi projeyi hayata geçirdik. Bunların başında Kayseri Valiliği, Develi Kaymakamlığı ve Develi Belediyesi iş birliği ile hayata geçirdiğimiz Develi'deki kadın kooperatifine verilen destek geliyor. Bizler için çok önemli olan ‘Kadın Üreticileri Geliştirme Projesi’ kapsamında tamamı el emeği olan doğal sebze, meyve, ev yemekleri, unlu mamuller, süt ürünleri gibi gıda maddeleri ile el işlerinin hijyenik şartlarda satışa sunulduğu Üretim Tesisi ve Gacer Kafe faaliyetlerine başladı. Gacer Kafe, ismini Develi’de yetiştirilen ve bu bölgeyle özdeşleşmiş genetiği bozulmamış Ata Tohumu olan gacer buğdayından alıyor. Ayrıca Öksüt Madencilik iş birliğiyle Kadın Üreticiler Yöresel Ürün Pazarı Projesi hayata geçirildi ve Develi’de yaşayan tüm kadın üreticilere açıldı. Proje kapsamında yaklaşık 30 kadın, emeğini esirgemeden büyük bir özveriyle çalışmalarını sürdürüyor. Pazar kadınların ekonomik etkinliğinde dönüştürücü bir rol oynadı. Ev ekonomilerine katkıda bulunan kadınlar aile içi dengelerde daha güçlü bir pozisyon elde ettiler.”