Yazar Eylem Tok, bir kişinin ölümüne neden olan 16 yaşındaki oğlunu Mısır'a kaçırdı. Suçunu 'annelik iç güdüsü' olarak açıklayan Tok'a verilecek ceza merak konusu oldu. Avukat Rezan Epözdemir, Münevver Karabulut'un faili olan Cem Garipoğlu'nun babası Mehmet Nida Garipoğlu'nun da oğlunu yurt dışına kaçırmasına rağmen ceza almadığını hatırlatarak değerlendirmede bulundu.
TBMM'ye seslenen Epözdemir, " T.C.K. m. 283/1’in cezasının caydırıcılığı sağlayacak şekilde arttırılması ve 283/3’te yakın akrabalar için düzenlenen şahsi cezasızlık sebebinin ortadan kaldırılması gerekir.” ifadelerini kullandı.
CEM GARİPOĞLU'NUN BABASINI HATIRLATTI
Epözdemir, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda şu bilgileri aktardı:
"T.C.K m.283/3 uyarınca bu suçun altsoy, üstsoy,eş, kardeş tarafından işlenmesi halinde cezaya hükmolunmaz. Bu bir şahsi cezasızlık sebebidir. Bu düzenleme uyarınca işlenen fiil ve suç dolayısıyla haksızlık oluşturma özelliği muhafaza edilmekte, fakat kişinin kanundaki akrabalık ilişkisinden dolayı ceza hukuku açısından sorumluluğuna gidilmemektedir. Kanaatimce bu düzenleme son derece isabetsiz ve kamu vicdanını rahatsız edici mahiyettedir.
Bizim de mağdur aile vekili olduğumuz dosyada, Münevver Karabulut’u vahşice ve hunharca katleden Cem Garipoğlu’nun babası Mehmet Nida Garipoğlu hakkında oğlunu kaçırmasına rağmen ceza tayinine yer olmadığına kararı verimiş, amcası Hayyam Garipoğlu ise Cem Garipoğlunu kaçırdığından bahisle alt sınırdan uzaklaşılarak 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmıştı.
Bu düzenleme suç işleyen kişinin adaletten kaçması ve saklanması için anne, baba,eş kardeşe şahsi cezasızlık sebebi öngörerek, bu akrabalara adeta yakınlarınızı kaçırın ve adalete teslim etmeyin denmektedir. Bu da ceza ve ceza infaz hukukunun temel evrensel prensipleriyle bağdaşmaz. Sonuçları itibariyle de kamu vicdanının rahatsız olduğu da açıktır.
Hal Böyle iken T. C.K m. 283/1’in cezasının caydırıcılığı sağlayacak şekilde arttırılması ve 283/3’te yakın akrabalar için düzenlenen şahsi cezasızlık sebebinin ortadan kaldırılması gerekir. Bu konuda şüphesiz ki görev Türkiye Büyük Millet Meclisi'nindir, aksi halde böyle haberleri daha çok görmeye devam ederiz"