Tuğçe Güler / EGE TELGRAF - İzmir’in Karşıyaka ilçesinde her çarşamba kurulan Bostanlı Pazarı, nostalji tutkunları için yalnızca bir alışveriş noktası değil, geçmişin sıcak anılarıyla dolu bir buluşma alanı. Gündüz ve akşam saatlerinde kapılarını açan bu pazar, 70'ler ve 80'lerin saflığını, 90'ların çılgın enerjisini yaşatıyor. Anıların tozlanmış raflarından dökülen ürünler, bazen üzerindeki tek bir çizikle, bazen de yıllara meydan okuyarak ilk günkü gibi karşımıza çıkıyor.

Bostanlı İkinci El Pazarı, anıların peşinde koşanlar için bir zaman yolculuğu sunuyor. Nazire Hanım ise yedi yıldır burada ikinci el kıyafet satışı yaparak emeklilik sonrası hayatını bu nostaljik atmosferle bütünleştirenlerden sadece biri... Nazire Hanım, yedi yıldır burada ikinci el kıyafet satışı yaparak emeklilik sonrası hayatını bu nostaljik atmosferle bütünleştirmiş. Bu pazarda hem çalışmanın hem de insanlarla iletişim kurmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Nazire Hanım pazarın hem geri dönüşüme hem de kendi kendisine sağladığı maddi ve manevi faydayı vurguladı.

Ekran Resmi 2024 09 26 10.58.33

Tüketim çağının karmaşasında, istifçilik yerine geri dönüşüm faaliyetlerinin önemine vurgu yapan Nazire Hanım, “Emekli oldum, hem anneme bakmak zorundaydım hem çalışmak zorundaydım. Part-time bir iş olarak akşam pazarlarında satış yapmaya karar verdim. İlk önce kendi dolabımı boşaltmakla başladım” şeklinde pazar yolculuğunun nasıl başladığını anlattı.

Uzmanlar uyarıyor: Önemli bir karar vermeden önce mutlaka bunu yapın! Uzmanlar uyarıyor: Önemli bir karar vermeden önce mutlaka bunu yapın!

İSTİFÇİLİĞE KARŞI GERİ DÖNÜŞÜM VURGUSU

Nazire Hanım, kendi kıyafetlerini satmaya başladıktan sonra, dostlarının ve tanıdıklarının ihtiyaç fazlalarını toplayarak bir iş modeli geliştirdiğini anlatan Nazire Hanım, “Arkadaşlarımdan edindiklerimi yıkayarak tertemiz şekilde getiririm. Burada isim de yaptım artık. İkinci ele kötü gözle bakanları anlamıyorum” dedi. İstifçiliğin ve aşırı tüketimin zararlarına dikkat çekerken, geçmişteki alışkanlıklarından nasıl vazgeçtiğini de paylaşan Nazire Hanım, “Benim arkadaşlarım çevremde bu iş yapacağımı hayatta düşünmezlerdi. Sen kıyafetlerine takılarına çok düşkünsün vazgeçemezsin derlerdi. Vazgeçmeyi öğrendim çünkü çok alışveriş yapmak bu bir hastalık” diyerek bu konuda müşterilerini de uyardığını söyledi.

“İnsanlarla yüz yüze iletişimde olmak çok hoşuma gidiyor” diyen Nazire Hanım, pazarın sadece bir alışveriş yeri değil, aynı zamanda sosyal bir buluşma alanı olduğunu ifade etti. Pazardaki iletişimde olduğu çoğu müşterisinin de satıcılık yapmaya başladığını söyleyen Nazire Hanım, “Pazar hem bu ekonomik koşullarda gelirime katkısı oluyor, market paramı çıkarıyorum hem de zamanımı geçiriyorum, ne güzel temiz havada çalışıyorum. Çok para kazandığımız yok ama yine de şükürler olsun” şeklinde konuştu. Ayrıca Nazire Hanım, zabıtaların pazar yerindeki uygulamalarına da dikkat çekerek, Avrupa'daki benzer yerlerin daha rahat işletildiğini vurguladı ve bu konuda bir düzenlemenin gelmesini dilediğini belirtti.

Ekran Resmi 2024 09 26 10.59.10

HEM KALİTELİ HEM UYGUN FİYATLI

Leyla Hanım gibi müşteriler ise burada buldukları kaliteli ve uygun fiyatlı ürünlerle hem geçmişe yolculuk yapıyor hem de bütçelerine katkıda bulunuyor. Arkadaşlarından duyduğu tavsiyelerle pazara gelen Leyla Hanım, “Fiyatlar bütçemize katkıda bulunuyor” diyerek, bu pazarın ekonomik avantajlarını öne çıkardı.     

Kaynak: Ege Telgraf