Neden öfkeye tutunuruz?

Abone Ol

Boşanma kararının tek bir kişi tarafından verilip diğerinin boşanmayı istemediği çiftlerde yaygın olarak görülen durumlardan biri, boşanmaya direnen tarafın diğerine duyduğu öfkedir.

Peki öfkeye tutunan tarafın öfkesini taze tutarak asıl yapmaya çalıştığı şey nedir? Devam eden öfke duygusu neye hizmet ediyor? Neden öfke duygusunu bırakıp bir türlü sakinleşemiyor?

Uzun süren ilişkilerde ayrılık talebi bir kişi tarafından gelip diğer kişi bu ayrılığa hazır değilse ve diğer tarafın bu kararı alarak kendisine acı çektirdiğini düşünüyorsa tutunulan öfke, çevredekilere adeta terk eden kişinin kendisine verdiği zararı göstermek ve ayrılık kararına bu şekilde direnmeye devam etmenin bir yoludur. Bu kişiler kendilerini terk eden kişiyi bağışladıkları zaman çevresindekilere terkeden tarafın kendisine verdiği zararın az olduğunu düşünmesinden çekiniyor olabilir.

Devam öfke aynı zamanda terkeden kişiyle ilişkiyi korumanında yollarından biridir. Sevgi gibi öfkede güçlü bir duygudur. Öfkeyi devam ettirerek yasal olarak boşanma kararına engel olamayan taraf böylece karşı tarafla duygusal olarak bağını korumaya koruduğunu düşünüyor olabilir.

Yine devam eden öfkenin o kişiye verdiği katkı, umudu korumaktır. Terk edilerek adalet duygusu sarsılan taraf, öfkesini devam ettirerek içinde bir gün o kişinin kendisine verdiği zararı kabul edip gelip kendisinden özür dileyeceği fantazisine kendini inandırmış olabilir.

Boşanma kararı karşılıklı alınmadığında bir taraf alınan kararın kendisi için adil olmadığını düşünebilir. Yaşadığı acının kendisinde yarattığı olumsuz duygularda zorlanan ve hissettiği acı ile nasıl baş edeceğini bilmeyen taraf aynı acıyı karşı tarafında yaşamasını talep eder. Özellikle alınan anı ayrılık kararına hazır olmayan taraf yaşadığı kalp kırıklığı ve hayal kırıklığı duygusu ile nasıl baş edeceğini bilemez. Bildiği tek şey acısına tutunmak olan taraf böylece karşı tarafa adeta meydan okuyup kendisine yapılan kötülüğü düşünmesini sağladığını düşünüyor olabilir. Kurban rolüne saplanıp kalmak ve bir türlü o kişiyi bağışlamamak kişiyi ilişkinin gerçeklerini görmekten alı koyduğu gibi kendi duyguları ile yüzleşmekten de uzaklaştırır.

Bazı ilişkilerde zararı veren taraf verdiği zarar için sizden hiç bir zaman özür dilemeyecek, pişman olmayacaktır. İçinizde bir yerde acınızın görülme arzusu ve sarsılan adalet duygunuzun onarılma ihtiyacı sizi öfke duygusunda tutabilir ancak ilişkiler hiçbir zaman her iki tarafında kazandığı bir alan değildir.

Hissettiğimiz şeyi elbette kontrol edemeyiz ama kabul etmemiz gereken şey, hayatta iyi şeylerin olduğu gibi kötü şeylerinde olduğu gerçeğidir. Kendimizi istediğimiz kadar korumaya çalışırsak çalışalım istemesekte zaman zaman bizlerde hayatın kötü olan tarafları ile karşı karşıya kalabiliriz. Bu durumda yapacağımız şey o acının bize verdiği anlamı iyi okuyup yolumuza tekrar devam etmenin iyi yollarını aramak...