Neden erteleriz?

Abone Ol

‘’Okuyacağınız yazıyı kaleme almayı bir süredir planlıyordum ama bir türlü başlayamadım. Bilgisayarı açıp yazı yazmak yerine konuyla ilgili topladığım kitapları okumaya devam ettim. Zaman zaman, yazmak niyetine açtığım bilgisayarı kapatıp film izledim, dışarı çıktım, gezdim. Hatta çok da beceremediğim, ‘Sen yemek yapmasan da olur’ dileklerine rağmen tezgah başına geçtim, yemek bile yaptım. Ama… ‘’ 

Neden yazıyı sürekli erteledim dersiniz?

FOTO:KARİM-MANJRA

Tembellikten değil, miskinlikten hiç değil. Peki neden? 

Beynimizde hiç bitmeyen bir yarış, bir üstünlük mücadelesi var. Limbik sistem ile prefrontal korteks sürekli bir kavga halinde. Limbik sistemin mücadeleyi kazanması; yazıların, raporların yazılamaması, ödevlerin yapılamaması, diyetlere, egzersizlere başlanamaması, evdeki dağınıklığın toplanamaması özetle her şeyin ertelenmesi demek. Prefrontal bir kazansa sorun kalmayacak, ertelemenin getirdiği stres, sorumlukların oluşturduğu baskı da yok olacak.
Limbik sistem, beynin en eski bölümlerinden biridir. Kanada'daki Carleton Üniversitesi'nden Dr. Timothy Pychyl göre ‘Limbik sistem gelecekteki sonuçları düşünmeden zevk ve acı gibi anlık duyusal tepkiler verir, uzun vadeli hedeflerle çelişse bile dürtüsel hareket etme ve anlık tatmine yönelme eğilimindedir.’ Yani limbik sistem rahatına düşkündür ve bozulmasını istemez, keyfini sürdürmek ister, keyfi bozulmak istendiğinde de hemen direnç gösterir.
Prefrontal kortekse gelince beynin mantık ve analitik merkezidir. Karar alma, bilgi işleme ve eleştirel düşünme gibi birçok karmaşık süreci kontrol eden beynin yeni kısmıdır. Duygusal değil, mantıksaldır. Ve gelecek planlamasında, öz kontrolde ve karar vermede çok önemli rol oynar. Uzun vadeli çalışır, anlık tatminlere karşı direnç gösterir, dürtülere karşı direnir, anlık ödülleri dikkate bile almaz.   
Limbik sistemle prefrontal korteksin bitmeyen kavgasını Pychyl “Ne yapman gerektiğini biliyorsun ve bunu yapmaya kendini ikna edemiyorsun. Niyet ile eylem arasındaki boşluk bu.” diyerek açıklar.
Peki bu boşluk nasıl dolar, kavgayı hangisi, nasıl kazanır? Eğer bu boşluğu doldurmak, ertelediğiniz konuyla ilgili stresinizi bitirmek istiyorsanız, belli ki prefrontal korteks zaten devreye girmeye, size çözümler bulmaya  istekli. Prefrontal lobdan da ilk mesajı aldığınıza göre sıra düşünce sisteminizi nasıl değiştireceğinize geldi:

•    Ertelediğiniz işi bitirmiş olan ideal ‘ben’inizi düşünün ve hayal edin, tüm detaylarıyla. Nasıl gülümsüyor musunuz? O zaman gülümsemeye odaklanın.
•    ’Yapmalıyım, zayıflamalıyım, yazmalıyım’ yani sonu ‘meli, malı’ ile biten kelimeler, aslında limbik sisteme yapmamanız gerektiğini söylüyor ve bu yüzden kaçışlar başlıyor, uyuma, film izleme gibi. Bu kelimeleri yapmak istiyorum, gitmek istiyorum, yazmak istiyorumla değiştirin. Zorunluluktan isteğe dönüştürün.
•    Ertelemeyi düşündüğünüz işi parçalayın, adımlara bölün. Limbik sistemin buna itirazı olmaz. Kolay işleri sever.
•    Adımların en zorundan başlayın. Bunu da sabah saatlerinde yapın. Çünkü enerjiniz en üst seviyede olacaktır. Akşam saatlerinde enerji seviyeniz düşecek limbik sistem kazanacaktır.
•    Size çok cazip gelen, dikkatinizi dağıtan unsurları ortadan kaldırın. Limbik sistemin en çok sevdiği şey dikkat dağıtan unsurlara yoğunlaşmaktır.
Evet, ben size önerdiklerimi yaptım ve sonunda yazıyı bitirdim.
Size kolay gelsin.