İREM BUSE KIRKKAYALI - EGE TELGRAF / Zafer Partisi İzmir İl Başkanı Naşit Birgüvi, Ege Telgraf TV’de Hayatın İçinden programında İlkay Kıyak’ın konuğu oldu. Ülke ve kent siyaseti hakkında ilginç değerlendirmelerde bulunan Birgüvi, Zafer Partisi’nin halka güven veren yapısıyla iktidara talip olduğunu söyledi. Birgüvi, “Zafer Partisi Atatürk çizgisinde, Türk milliyetçiliğini savunan, milliyetçi çizgide parlamento dışı bir muhalefet partisidir. Bu çizgide olduğunu iddia edip ülkeye gayri millî politikaları dayatan o kadar çok parti varken, Zafer Partisi net ve keskin tavırlı, yaptığı mücadelelerle halka güven veren, onlardan ayrı olduğunu ortaya koyan, 3. Yol hareketi olarak yola çıktı” dedi.
‘ÇAPA ATTILAR’
“Ne şehrimizi ne de ülkemizi yönetebiliyorlar” saptamasıyla sözlerine devam eden Başkan Naşit Birgüvi, “22 senedir hem ülkemize hem de şehrimize çapa atan iktidar ve yerel yönetimler var. Ne şehrimizi ne de ülkemizi yönetebiliyorlar. Zafer Partisi bunlardan farklı olarak hem ülkeyi hem şehrimizi yönetme üzerine yola çıkmış ve milletle bütünleşmenin mücadelesini veren bir parti konumundadır. Günden güne yükselen trendimizle vatandaştan aldığımız destek ve güvenle iktidara adım adım yürüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ÇÖZEMİYORLAR’
İzmir’in sorunlarının çözüme kavuşturulamadığına da dikkati çeken Zafer Partisi İl Başkanı, “İzmir’de 17 tane fay hattı var ve her birisinin 7,5 şiddetinde deprem üretebilme riskinin olduğunu düşürsek durum oldukça vahim. Fay hatlarının üzerinde bu kadar insan oturabiliyorsa ve hala ne merkezi ne de yerel yönetim hiçbir çözüm üretemiyorsa bu çözümsüzlüğü ben gündeme getirmek isterim. Kapımıza dayanmış mutlaka çözülmesi gereken konular var. Geçtiğimiz günlerde İzmir Körfezi’nde plankton patlaması oldu ve binlerce balık öldü. Koskoca Körfez oksijensiz kalacak şekilde bakımsız, pislik içinde ve kanalizasyon çukuru haline dönüşmüş. Buna ne yerelin ne de merkezi yönetimin hiçbir yatırım yapmaksızın bu hale getirdikleri ortadayken İzmir’in sorunlarını sıralamaya kalksam program süresi yetmez. Altyapı sorununun ne kadar elzem olduğunu herkes biliyor. En ufak selde üçüncü dünya ülkesi gibi her yer, sular altında kalıyor. Buna çözüm üretmesi gereken yerel yönetimimiz, en son birinci kordona duvar örerek İzmir şehrinin hem rüzgârını hem de manzarasını yok etmeyi tercih ediyor” ifadelerini kullandı.
‘YATIRIM YAPILMIYOR’
“İzmir’de pervasızca hizmet yapmaksızın parasını heba ederek şehri yönettiklerini düşünüyorlar” diyen Birgüvi sözlerini şöyle sürdürdü: “İzmir’in sorunlarıyla ilgili çalışmalarımız var. Şehrin imarı, ihyası konusunda uzmanlarla çalıştık ve projeler hazırladık. Ben ne jeoloji mühendisiyim, ne mimarım, ne şehir planlayıcısıyım ne de inşaat mühendisiyim. Bu konularla ilgili mutlaka uzmanlarla çalışmalıyız. Hem yerel yönetimin hem de merkezi yönetimin imkânları var fakat umurlarında değil. Yatırım yapmak gibi dertleri yok. Biri 22 senedir ne yapsa kaybetmiyor diğeri de ceketimi koysam kazanırım mantığıyla İzmir’de hizmet yapmadan, parasını heba ederek şehri yönettiklerini düşünüyorlar.”