Tuğçe GÜLER- EGE TELGRAF/ İstanbul'un tarihi yarımadasında yer alan Yerebatan Sarnıcı, Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından 526-527 yıllarında inşa edilen etkileyici bir yapıdır. Ayasofya'nın güneybatısında bulunan bu sarnıç, İstanbul'un su ihtiyacını karşılamak amacıyla inşa edilmiştir.

Denizli'de 36. Uluslararası Tiyatro Festivali kapılarını açıyor! Denizli'de 36. Uluslararası Tiyatro Festivali kapılarını açıyor!

Yerebatan Sarnıcı Hikayesi (1)-1

100 BİN TON SU DEPOLAMA KAPASİTESİ

Yerebatan Sarnıcı, 9.800 metrekarelik bir alanı kaplar ve yaklaşık 100.000 ton su depolama kapasitesine sahiptir. Sarnıç, 336 adet sütunla desteklenmiştir ve bu sütunlar Korint ve Dor üslubunda bezemelere sahiptir. Özellikle sütunların üzerinde yer alan ters çevrilmiş Medusa başlıkları, sarnıcın en dikkat çekici detaylarından biridir. Bu başlıkların ters yerleştirilmesinin, bakışlarını taşa dönüştürme etkisinden korunmak istemekle ilgili olabileceği öne sürülmektedir.

ŞEHRİN SU İHTİYACINI KARŞILAMAK İÇİN YAPILDI

Sarnıç, Bizans döneminde şehrin su ihtiyacını karşılamak için kullanılmıştır. Osmanlı döneminde ise Sarayburnu ve Bahçekapı civarına su dağıtım merkezi olarak hizmet vermiştir. 1545 yılına kadar unutulmuş olan sarnıç, Hollandalı gezgin Petrus Gyllius tarafından yeniden keşfedilmiştir. Günümüzde ise müze ve etkinlik mekanı olarak kullanılmaktadır.

DAN BROWN’UN ROMANINA İLHAM OLDU

Yerebatan Sarnıcı, Dan Brown'un "Cehennem" adlı romanında önemli bir rol oynamış ve bu romanın uyarlaması olan filmde de yer almıştır. Ayrıca, sarnıcın mistik atmosferi turistler ve tarih meraklıları için popüler bir ziyaret noktasıdır.

YEREBATAN SARNICI HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER

Sarnıcın yapımında kullanılan tuğlalar, su geçirmezlik sağlamak amacıyla Horasan harcı ile sıvanmıştır. Sarnıcın adı, içerisindeki sütunların suyun içinden yükselmesi nedeniyle "Yerebatan Sarayı" olarak anılmaktadır. Sarnıçta ayrıca gözyaşı sütunu olarak adlandırılan bir sütun bulunur; efsaneye göre bu sütundaki gözyaşları, inşaat sırasında ölen kölelerin hatırası olarak görülür. Ancak uzmanlara göre, sütun aslında bir ağaç gövdesi ve budakları tasvir etmektedir.

Yerebatan Sarnıcı Hikayesi (2)

MEDUSA HEYKELLERİNİN KÖKENİ

Medusa heykelleri, Bizans döneminde Konstantin Forumunda bulunan heykellerin benzerleri olabilir. Bu forum, Konstantinopolis’in merkez meydanı olarak 328 yılında yapılmıştı. Heykellerin ters yerleştirilmiş olması, bir nevi yağma yoluyla eski Roma kalıntılarını yeniden kullanma çabasının bir parçası olabilir. Bizans döneminde Roma dönemi heykelleri pagan gelenekleri olarak görülüyordu ve bu nedenle yeniden kullanımları tarihî bir sürekliliği yansıtıyordu.

Yerebatan Sarnıcı, hem tarihi hem de kültürel değerleriyle İstanbul’un zengin mirasını temsil eden büyüleyici bir yapıdır. Restorasyon sonrası sarnıç, günümüzde sanat sergileriyle de sanatseverlere ev sahipliği yapmaktadır. Bu tarihi mekânda yapılan ziyaretler, ziyaretçilere geçmişe bir yolculuk yapma fırsatı sunar.

Kaynak: EGE TELGRAF