Sağlık

Mesane pili ile idrar kaçırma sorununa kalıcı çözüm

İdrar kaçırma ve aşırı aktif mesane gibi sorunlar için uygulanan mesane pili tedavisi, hastaların yaşam kalitesini büyük ölçüde artırıyor

Abone Ol

İdrar kaçırma, aşırı aktif mesane ve idrar yapamama gibi rahatsızlıklar, toplumda birçok kişiyi olumsuz etkileyen önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor. Bu sorunlar, hem fizyolojik hem de psikolojik olarak hastaların yaşam kalitesini düşürebiliyor. Ancak, gelişen tıbbi tedavi yöntemleri sayesinde bu hastalıkların tedavisi mümkün olabiliyor. Bunlardan biri de halk arasında "mesane pili" olarak bilinen sakral nöromodülasyon tedavisidir. Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Üroloji Bölümü'nden Doç. Dr. Mehmet Gökhan Çulha, bu tedavi ile hastaların hayatlarını daha konforlu bir hale getirebildiklerini belirtti.

Doç. Dr. Çulha, mesane pili tedavisinin, cilt altına yerleştirilen bir elektrot aracılığıyla mesane ve bağırsak fonksiyonlarını düzenlemeyi amaçladığını açıklayarak, tedavinin özellikle idrar kaçırma, sıkışma tipi idrar kaçırma ve aşırı aktif mesane gibi durumlar için etkili bir çözüm sunduğunu ifade etti. Sakral nöromodülasyon tedavisi, hastanın semptomlarının hafiflemesini sağlamak için sinirleri uyararak mesane fonksiyonlarını düzenliyor. Tedavi süreci, hastanın öncelikle birkaç hafta boyunca geçici pil uygulaması ile test edilerek başarılı olup olmadığına bakılıyor. Semptomlarında yüzde 50 ve üzerinde iyileşme gören hastalar ise kalıcı mesane pili tedavisine geçebiliyorlar.

Doç. Dr. Çulha, bu tedavinin özellikle idrar kaçırma sorunu yaşayan hastalar için büyük bir fark yarattığını belirtti. Tedaviyle hastalar, bez kullanımı ve kateterizasyon gibi zahmetli ve sıkıntılı durumların önüne geçebiliyor. Hastaların yaşam kalitesini büyük ölçüde artıran bu tedavi, aynı gün içinde hastaların taburcu olmasına olanak tanıyor. Çulha, tedavinin başarı oranının yüzde 77-78 civarında olduğunu ve hastaların tedavi sonrasında normal yaşamlarına devam edebildiklerini vurguladı.

Mesane pili tedavisi, sadece yetişkinlerde değil, çocuk hastalarda da başarılı sonuçlar veriyor. Çulha, çocuk hastalarla ilgili de çok olumlu geri bildirimler aldıklarını ve çocukların bu tedavi sayesinde ciddi bir rahatlama sağladığını ifade etti. Tedavi, aynı zamanda hastanın genel sağlık durumu göz önünde bulundurularak 75 yaşından küçük hastalar üzerinde uygulanabiliyor.

Tedaviye başvuran hastaların genellikle daha önce medikal tedavi almış ve bu tedavilerden sonuç alamamış hastalar olduğunu belirten Doç. Dr. Çulha, sakral nöromodülasyonun bir test aşamasından geçildiğini ve test aşamasında olumlu sonuç alınamayan hastalar için tedavinin sonlandırılacağını belirtti. Ayrıca tedavinin yüksek maliyetli olduğu için, uygulamadan önce test aşamasının yapılmasının önemli olduğunu da ekledi. Ancak test aşamasında bile hastaların semptomlarında iyileşme görülmesi, tedavinin başarı şansını artırıyor.

Türkiye'nin dört bir yanından bu tedaviye başvurular olduğunu belirten Çulha, tedavinin etkili olduğunu duyan hastaların, yaşadıkları şehirlerden uzakta olsalar dahi tedavi için hastanelerine başvurduklarını söyledi. Tedaviye olan ilginin, sağlık hizmetlerine erişim açısından büyük bir fark yarattığını ve hastaların bu tedavi sayesinde konforlu bir yaşam sürmelerinin mümkün olduğunu dile getirdi.