Magazin

Matthew Perry'nin gizemli ölümü sonrası annesinin açıklamaları şaşırttı | Kimden şüpheleniyor?

"Friends" yıldızının beklenmedik ölümü sonrası annesi, oğlunun son dönemlerde hissettiği korku ve endişeleri paylaştı. Perry'nin son sözleri ve hayatındaki sır perdesi, dikkat çekici detaylarla gün yüzüne çıkıyor.

Abone Ol

54 yaşında hayatını kaybeden "Friends" yıldızı Matthew Perry'nin ölümüyle ilgili soruşturma devam ederken, oyuncunun annesi Suzanne Morrison önemli açıklamalarda bulundu. Oğlunun evinde bulunan jakuzide ölü bulunmasının ardından yapılan otopsi, Perry'nin kanında yüksek dozda ketamin bulunduğunu ortaya koydu.

Morrison, "Today Show"da yaptığı konuşmada, Perry'nin son zamanlarda kendisine olan sevgi dolu ifadelerinin kendisini düşündürdüğünü belirtti. "Oğlum bana 'Seni çok seviyorum ve şimdi seninle olmaktan çok mutluyum' dedi. Sanki bir şeylerin olacağını biliyor gibiydi," diyen anne, bu sözlerin o dönemde dikkatini çekmediğini, ancak şimdi düşündüğünde bunun önemli bir anlam taşıdığını hissettiğini ifade etti.

Perry'nin "Artık korkmuyorum" ifadesinin kendisini derinden endişelendirdiğini belirten Morrison, bu sözlerin oyuncunun geleceğiyle ilgili hissettiklerini yansıttığını düşündüğünü dile getirdi.

Perry'nin ölümünün boğulma sonucu olduğu bildirilmişken, Los Angeles Adli Tıp Kurumu, asıl nedenin ketaminin akut etkileri olduğunu açıklamıştı. Ünlü oyuncunun depresyon ve anksiyete tedavisi için ketamin infüzyon terapisi gördüğü, ancak yüksek dozlarda ilacı gözetimsiz aldığı belirtiliyor.

Mahkeme belgelerine göre, Perry'ye ketamin sağlayan doktorların yanı sıra asistanının da ölüm günü kritik bir rol oynadığı iddia ediliyor. Perry'nin asistanı Kenneth Iwamasa'nın, ölümcül enjeksiyonu uyguladığı öne sürülüyor. İki doktordan biri olan Mark Chavez, ketamin tedarik etme suçlamasını kabul etti ve diğer suçlanan isimlerin de durumu ortaya çıkıyor.

ABD Savcısı Martin Estrada, bu kişilerin Perry'nin bağımlılık sorunlarını fırsat bilerek, onu tehlikeye attıklarını vurguladı. Perry'nin ölümü, hem kişisel bir trajedi hem de sağlık sisteminin eksikliklerini gözler önüne seriyor.