Türkiye'nin insansız hava araçları (İHA) ve silahlı insansız hava araçları (SİHA) alanındaki başarısı, büyük ölçüde yerli ve milli mühimmatlarla destekleniyor. Bu mühimmatların her geçen gün gelişmesi, İHA ve SİHA’ların operasyonel etkinliğini artırırken, savunma sanayisinde Türkiye’nin gücünü pekiştiriyor.
MAM-T'nin Menzilinde Büyük Gelişim
MAM-T’nin menzili, ilk kez Paris'teki uluslararası savunma sanayi fuarında +65 km olarak duyuruldu. İlk tanıtıldığı dönemlerde 30 km olan menzil, yapılan iyileştirmelerle çok daha uzun mesafelere ulaşabilir hale geldi. Bu önemli gelişme, mühimmatın operasyonel kapasitesine büyük bir katkı sağlıyor.
MAM Serisinin Evrimi: MAM-C, MAM-L ve MAM-T
MAM ailesinin gelişimi, Türkiye'nin savunma sanayii alanındaki stratejik vizyonunun bir sonucu. Roketsan, TUSAŞ ve Baykar, milli İHA ve SİHA’lar için özel mühimmatlar geliştirmek amacıyla yoğun çalışmalar yürüttü. İlk başta, mevcut mühimmatların İHA’lara entegre edilmesi düşünülse de, Türkiye, bu platformlar için özel olarak tasarlanmış mühimmatlarla farklı bir yol izledi. Sonuç olarak, MAM-C ve MAM-L gibi başarılı modellerin ardından, MAM-T’nin geliştirilmesi kaçınılmaz hale geldi.
Yeni Mühimmat İhtiyacı ve MAM-T'nin Ortaya Çıkışı
MAM-C ve MAM-L’nin zamanla iyileştirilmelerine rağmen, bu mühimmatların tasarım felsefesi belirli kısıtlamalara sahipti. Özellikle uzun menzilli angajmanlar için yetersiz kalıyordu. Türkiye'nin SİHA ve İHA platformlarının menzilini artırmasıyla birlikte, bu platformlarla uyumlu yeni mühimmatlar geliştirilmesi gerekti. MAM-T işte bu noktada devreye giriyor.
MAM-T’nin Teknik Yenilikleri ve Farkları
MAM-T’nin geliştirilmesindeki temel hedeflerden biri, daha yüksek irtifalardan ve uzun menzillerden hedeflere angajman sağlanabilmesiydi. MAM-T, lazer arayıcı başlığının yanı sıra kızıl ötesi ve televizyon (TV) arayıcı başlıklarıyla donatıldı. Bu sayede, mühimmatın hedefe ulaşma süreci daha hassas hale geldi. Özellikle lazer güdümünün aksine, MAM-T’nin yeni sensör özellikleri sayesinde, hedefe yaklaşırken radar ya da ikaz sistemlerini uyarmadan terminal safhada etkili bir angajman sağlanabiliyor.
Operasyonel Etkisi ve İleri Seviye Hedefleme Kapasitesi
MAM-T, yalnızca daha uzun menzile sahip değil, aynı zamanda birden fazla hedefe aynı anda angaje olma kabiliyetiyle de dikkat çekiyor. Operatörler, TV arayıcı başlıkla mühimmatın uçuş ve angajman sürecini gerçek zamanlı görüntüler üzerinden yönetebiliyor, bu da isabet oranını artırıyor.
İhracat Potansiyeli ve Yurt Dışındaki İlgi
MAM-T, Türk SİHA ve İHA’ları için de önemli bir ihracat fırsatı sunuyor. Özellikle AKINCI TİHA gibi platformları kullanan ülkeler, MAM-T’ye büyük ilgi gösteriyor. Azerbaycan, Pakistan, Mali ve Burkina Faso gibi ülkeler, hem AKINCI TİHA’yı hem de MAM-T’yi satın almış durumda. Ayrıca, AKINCI ve Aksungur gibi insansız platformların yanı sıra, gelecekte insanlı savaş uçaklarına da entegrasyonu ile MAM-T’nin yurt dışı pazarı genişlemeye devam edebilir.
Ahmet Alemdar, özellikle Azerbaycan’ın tedarik etmeyi planladığı JF-17 Thunder savaş uçaklarının MAM-T ile uyumlu olabileceğini ve bu tür ihracatların önümüzdeki dönemde artabileceğini belirtiyor.
Kaynak: TRT Haber