Madende ölmek kader değildir
Bir olayın kader olabilmesi için öncelikle yaşanma ihtimali olan olumsuz bir olayın yaş...
Bir olayın kader olabilmesi için öncelikle yaşanma ihtimali olan olumsuz bir olayın yaşanmaması için gerekli tüm tedbirlerin alınmış olması gerekir. Gerekli tedbirlerin alınmadığı hiçbir olay kaderle bağdaştırılamaz. İnsan psikolojisinin bozulmaması, hayatımızı normal şartlarda devam ettirebilmemiz için elbette başımıza gelen bazı olumsuzlukları kaderle bağdaştırabiliriz. Ancak, gerekli tedbirlerin alınmaması sonucu 41 maden işçimizin hayatını kaybetmiş olmasını kaderle bağdaştırmak sorumluluktan kaçmaktır. Cumhuriyet tarihimizin en büyük maden faciası olarak kaydedilen Soma maden faciası 8 yıl önce, 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelmişti. 5 bin kişinin çalıştığı maden ocağında vardiya değişimi sırasında çıkan yangının ardından galerilerin dumanla dolmasıyla 301 maden işçimiz hayatını kaybetmiş, 486 işçimiz kurtarılmıştı. Arama kurtarma çalışmaları ise tam 4 gün devam etmişti. Cumhuriyet tarihimizin en büyük maden faciasından sonra sorumlular gerekli cezaya çarptırılmış olsaydı, belki bu gün 41 maden işçimiz hayatını kaybetmemiş olacaktı.
‘2 BİNE YAKIN KAYIP’
Farklı kaynaklar 2002 yılından bu yana 2 bine yakın maden işçimizin hayatını kaybettiğini ifade ediliyor. İçimizden bir ses diyor ki, bu kaçıncı maden ocağı kazası, bu kaçıncı facia?13 Mayıs 2014 Soma’da meydana gelen maden faciasının ardından aynı yıl içerisinde 28 Ekim 2014’te Karaman Ermenek’te meydana gelen maden kazasında da 18 maden işçimiz hayatını kaybetmişti. İş sağlığı güvenliği tedbirleri sadece kâğıt üzerinde. Maalesef her maden kazasının ardından yetkililerimiz tarafından bundan sonra gerekli tedbirler alınacak, sorumlular hesap verecek gibi ifadeler kullanılsa da, geçen yıllar içerisinde yeterli tedbirin alınmadığı, yaşanan maden facialarından ders almadığımız ortada. Şu üç günlük ömrümüzde en önemli varlığımız sağlığımız, hayatımız. Gerekli tedbirleri almadan, gerekli denetimleri yapmadan, gerekli güvenli koşullarını oluşturmadan madencileri yerin yüzlerce metre altına gönderir ve o işçilerin ölümüne sebep olursanız, bunun açıklamasını kaderle, fıtratla, kazayla yapamazsınız. Sayıştay raporunda Bartın’da 300 metreden sonra gaz oranının normalin üzerinde olmasından dolayı kömür çıkarmanın kazı yapmanın riskli olduğunu belirtmesine rağmen kömür çıkarmaya devam etmek, ölüme gitmek demek yaşanan maden kazalarında ihmali olanlar mutlaka hesap vermeli. Batı ülkelerine bakıldığında büyük maden kazalarının tarihe karıştığı görülüyor. Ancak, üçüncü dünya ülkeleri diye tabir edilen ülkelerde ve ülkemizde büyük çaplı maden kazaları görülmeye devam ediyor. İnsan hayatı hiçbir ülkede ucuz olmamalı. Tüm Türkiye hep birlikte yakınlarını kaybeden anne, baba, eş ve çocukların feryatlarını izledi. Ciğerimiz yandı. İnsan hayatına malolan bu ve buna benzer faciaların tekrar yaşanmaması temennisiyle, maden şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve metanet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.