Sağlık

Lipödem: Kadınlarda görülen genetik bir hastalık ve tedavi yöntemleri

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Mehtap Bozkurt, kadınlarda genetik bir hastalık olarak görülen lipödemin, bacaklarda aşırı yağ birikimi ve orantısız kalınlıkla seyrettiğini belirterek, doğru tedavi yöntemlerinin önemini vurguladı

Abone Ol

Fiziksel ve psikolojik etkileri olan lipödem, kadınlarda genetik olarak ortaya çıkan, vücudun alt kısmında yağ birikimi ve orantısız kalınlıkla karakterize edilen bir hastalıktır.

VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Mehtap Bozkurt, lipödem hakkında önemli bilgiler paylaştı. Bozkurt, lipödemin, cilt altı yağ dokusunun anormal birikimi sonucu bacaklar, kalça ve bazen kollarda rahatsızlık, ağrı ve orantısız kalınlık ile seyreden bir hastalık olduğunu belirtti. Genellikle ergenlik dönemi ve doğurganlık çağında belirginleşen lipödem, sıkça başka hastalıklarla karıştırılabiliyor.

Lipödem, Obeziteden Farklıdır

Doç. Dr. Bozkurt, lipödemin kadınlarda genetik bir hastalık olduğunu ve anne ile kız kardeşlerin aynı fenotipe sahip olma eğiliminde olduğunu vurguladı. Batı ülkelerinde kadınların yüzde 11-18’inde görülen bu hastalık, sıklıkla lenfödem ya da obezite ile karıştırılmaktadır. Obeziteden farklı olarak lipödemde, vücudun üst kısmı normalken alt kısımda aşırı yağ birikimi gözlemlenir. Ayaklar ince ve ödemli değildir, ancak bacaklar orantısız bir şekilde kalındır.

Tedavi Edilmediğinde Psikolojik Sorunlara Yol Açabilir

Lipödem tedavi edilmediği takdirde, bacak kalınlıklarının artması kişinin hareket kabiliyetini kısıtlayarak kilo alımına yol açar. Kilo aldıkça lipödem de ilerler, ancak hasta kilo verse bile bacaklarında incelme görmez. Bu durum, kıyafet seçiminde zorluklara ve sosyal çekilmelere neden olabilir. Kişinin psikolojik durumu bozulabilir ve sosyal ortamlardan uzak durmasına yol açabilir.

Tedavi Yöntemleri: Konservatif ve Cerrahi Seçenekler

Lipödemin tedavisinde henüz kesin bir kür tedavisi bulunmamakla birlikte, tedavinin ilk hedefi hastalığın ilerlemesini durdurmak ve komplikasyonları önlemektir. Doç. Dr. Bozkurt, lipödem tedavisinde konservatif ve cerrahi yöntemlerin bir arada kullanılabileceğini söyledi. Tedavi planı, hastalığın evresine göre kişiye özel olarak belirleniyor. Kilo kontrolü, egzersiz, diyet, psikoterapi, ve çeşitli fizik tedavi yöntemleri, tedavi seçenekleri arasında yer alıyor. Ayrıca, liposakşın gibi cerrahi müdahaleler de tercih edilebiliyor.

Egzersiz ve KDT Tedavi Sürecinde Önemli Rol Oynuyor

Doç. Dr. Bozkurt, egzersizin lipödem tedavisindeki önemine de dikkat çekti. Egzersiz, yağ dokusundaki inflamasyonu azaltırken psikolojik iyilik halini de artırır. Lipödem hastalarının egzersizlerini uzman bir profesyonel tarafından planlaması gerektiğini vurgulayan Bozkurt, en uygun sporlar arasında pompalama egzersizleri, yüzme, pilates, yoga ve bisikletin bulunduğunu belirtti. Ayrıca, KDT (Komplet Dekonjestif Terapi) ve pnömotik kompresyon cihazları, ödemin eşlik ettiği lipödem türlerinde birincil tedavi seçenekleri arasında yer alır.

Multidisipliner Yaklaşım: Birden Fazla Uzmanın Rolü

Lipödem tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım önemlidir. Fizik tedavi uzmanı, diyetisyen, psikolog ve fizyoterapistin bir arada çalıştığı bir ekip, tedavi sürecinin başarıya ulaşmasında kilit rol oynar. Doç. Dr. Bozkurt, lipödemin yönetiminde doğru ekip çalışmasının önemine dikkat çekerek, hastaların tedavi sürecinde bir bütün olarak desteklendiğini belirtti.

Sonuç olarak, lipödem, kadınlarda sıklıkla gözlemlenen ve genetik faktörlerle tetiklenen bir hastalıktır. Tedavi sürecinde erken tanı, doğru yöntemlerle yapılan egzersizler ve multidisipliner yaklaşım, hastaların yaşam kalitesini artırarak hastalığın etkilerini en aza indirgemektedir.