1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada mahkeme karşısında SEGBİS yolu ile cezaevinden ilk ifadesini veren E.Ö., Ata Emre Akman'ı tasarlayarak öldürmediğini söyledi. E.Ö., babasının eski dini nikahlı eşi Sultan ile problemler olduğunu onun evini taşlamak için olay yerine gittiğini söyledi. E.Ö., "Ben kimseyi tasarlayarak öldürmedim. Ben sadece S.D.'nin evini taşlamak için gitmiştim. Üç kardeşiz. S.D.'nin kızı babama mesaj atıyordu. Sürekli bizimle uğraşıyordu. Bizimle görüşmek istedi. Sultan, 2012-2013 yıllarında bizden çek çaldı. Sürekli bizi tehdit ediyordu, babam ile S. arasında anlaşmazlık vardı. Biz onlardan kaçıyorduk. 2020 yılı öncesinde S. ile anlaşmazlık yoktu. S.'nin beraber yaşadığı şahısla aramızda anlaşmazlıklar oldu. S. ile ilgili olarak babamla özel bir görüşmemiz olmadı. Olay günü 11 Mayıs'ta 13-14 tane bira içtim. Babam ile birlikte vakit geçirdik. Sonra arkadaşlarımın yanına gittim. Sonra eve gittik. S. ile bizim evimizin arasında 5-6 dakika sürüyordu. Olay günü S. ile ilgili hiçbir şey konuşmadık. Babam sızdı kaldı. Ben de S.'nin küçüklüğünden beri bize yaşattıklarını düşündüm. Öfkelendim. Yanıma bıçağımı aldım ama amacım onun evini taşlamaktı. Giderken yoldan taş aldım. S.'nin yaşadığı binaya geldim. Genç motokuryeyi gördüm. Yanına gidip S.'nin orada olup olmadığını sormak istedim. Ben, 'S.D.'ye mi geldin' deyince 'E.G.'ye geldim' dedi. Ben de kendisine 'neden benimle tersleşiyorsun' dedim. Boğuşma oldu. Bıçağı bir kere salladım. Sonrasını hatırlamıyorum. Maktule 25 kere bıçak sallamışım. 25 kere sallasam da o gün beni buna neyin sevk ettiğini hatırlamıyorum. Olay öncesinde babamın beni S.'ye karşı doldurması falan olmadı. Babamın yönlendirmesi olmadı" dedi.

Baba hakim karşısında

E.Ö.'nün babası O.Ö. ise mahkemede verdiği ifadesinde şunları söyledi:
"S. ile uzun süreli telefon görüşmesini oğlum değil ben yaptım. S.'nin kızıyla görüştüm. Benden yardım istedi. S. bana takıntılıydı. 2010-2013 yılları arasında S. ile ilişkimiz oldu. Sonra gitti benim arkadaşlarımdan biriyle evlendi. Olay gününde oğlumla eve geldik. Direkt uzandım. Uyumuşum. Ben oğluma da 'üzerini değiştir uyu' dedim. Ben yatağımdan polisin gelmesiyle ile olayı öğrendim. Oğlumla da asayiş şubede karşılaştım. Ne istedin insanlardan dedim. Ben yapmadım baba dedi. Ben de kendine de yaktın beni de yaktın dedim. Üzerime atılanlar iftiradır."
Cinayet olayı evinin önünde yaşanan S. isimli kadın, O.Ö. ile eski tarihte birliktelikleri olduğunu söyledi. O.Ö. tarafından kendisine yönelik yapılan suçlamaları reddeden S., sürekli tehdit edildiğini söyledi. S., "Olay günü gürültüyü duydum. Koşarak aşağıya indim. Ata'nın nabzını kontrol ettim. Nefes almıyordu. Geçen sene E.Ö. benim kapımı taşladı. E.Ö.'den sonra babası O. bana saldırdı. O. bana yönelik sürekli tehdit ve hakaretlerde bulundu. Bu olaydan iki üç gün önce E.Ö.'nün telefonundan beni aradı. Seni öldüreceğim dedi. Anne babamın evini de kurşunlattı" iddialarında bulundu.

Avukat Erenci: "Çok üzgünüz"

Ata Emre Akman ailesinin gönüllü avukatı İbrahim Erenci ise davaya verilen arada açıklamada bulundu. Avukat Erenci, "17 yaşındaki katil ile onu azmettirdiğini düşündüğümüz ve iddia ettiğimiz babasının ifadeleri alındı. İfadeler bana göre son derece tutarsız ve hukuki değeri olmayan beyanlardan ibaret. Kilit tanıklar var onlar dinleniyor şimdi. Bugün tabii ki mahkeme heyetinin takdirinde olmakla birlikte mütalaa verileceğini tahmin ediyorum. Mütalaa verildikten sonra da biz hukuki olarak ciddi bir açıklama yapabiliriz. Hadiseyle ilgili olarak söylenebilecek çok şey var. Biz avukatlar, duygularımızdan arınarak beyanda bulunmanın çok zor olduğu bir davanın içindeyiz. Çok üzgünüz, başta aile olmak üzere tüm Türkiye'nin başı sağ olsun" dedi.

Kaynak: İHA