Sağlık

‘Kulaktan dolma bilgi sorunları derinleştirir’

Üç farklı salgın hastalığa karşı uyarıda bulunan sağlık uzmanları, dolaylı ölümlere dikkati çekti. Vatandaşların viral enfeksiyonlara karşı tedbirli olunması gerektiği vurgulandı

Abone Ol

Son günlerde solunum yolları hastalıkların artmasıyla beraber çok sayıda sağlık kurumunun acil bölümlerinde yoğunluk oluştu. Uzmanlar, yetişkinlerde ve çocuklarda birden fazla salgın hastalığın görüldüğünü ve kişilerin peş peşe birden çok viral enfeksiyon yaşadığını söyledi. Gündeme gelen üç ayrı solunum yolu hastalığında yetişkinlerde grip, Kovid-19 virüsü ve çocuklarda RSV gribi görülüyor. 

YOĞUN BİR DÖNEM 

Ege Telgraf Gazetesi muhabiri Nihat AK'ın haberine göre: Sağlık kurumlarına başvulardaki ortak şikayetlere dikkati çeken Medicana International İzmir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Sarhan Sakarya, “Günümüzde ülkemizde hastane, acil ve polikliniklere özellikle ateş, boğazda ağrı, yanma, öksürük, halsizlik ve karakterize enfeksiyon şikayetleriyle başvuran çocuk ve erişkin hastalıklarını görüyoruz. Bu hastalıkların önemli bir durumu enfeksiyonun ve semptomların uzun süreli olmasıdır. Özellikle boğazdaki ağrıların ve öksürüğün uzun süreli devam etmesidir. Türkiye genelinde bunun kaynağı araştırıldığında Kovid ve influenza ki bu gündemde üst solunum yolu enfeksiyonları açısından önemli. Bunların oranlarının hastalık popülasyonunda çok yüksek olmadığı görülüyor” dedi. 

‘UZUN SEPTOMLAR VAR’

Avrupa ülkelerinde önlemlerin artırılmış olduğunu hatırlatan Prof.Dr. Sarhan Sakarya, “Her ne kadar yeni varyantlar olması ve bu yeni varyantlara karşı tanı kiti yalancı negatifliklerin olabilmesi göz önünde bulundurulsa bile bu bağlamda influenza ve Kovid açısından ciddi bir salgın durumu gösterilmiyor. Dünyaya ve Avrupa'ya baktığımızda bu tür enfeksiyonların arttığını gösteren haberler ve bunlarla ilgili bazı ülkelerin almış olduğu önlemler hakkında bilgi alıyoruz. Mesela hastanelerde maskeyle gezmek vesaire gibi önlemlerin aldığı görülüyor. Bu mevsimlerinde görülen viral enfeksiyonların uzun olmasının başlıca sebepleri var. Bu viral enfeksiyonlardaki etkenler uca uca eklenerek uzun süreli enfeksiyon oluşturuyor. Yani bir enfeksiyondan başka bir virüs enfeksiyonuyla enfekte olduğunuz için bu hastalığın uzun sürmesinin nedenlerinden biri olarak karşımıza geliyor. İkincisi de, üst solunum yollarında özellikle yutak bölümünde önemli bir harabiyet oluşturması nedeniyle bu bölgede oluşan erozyon uzun süreli gıcık şeklindeki öksürüklere neden oluyor” ifadelerini kullandı. 

‘DERİNLEŞTİRİLMEMELİ’

Kulaktan dolma tedavi yöntemlerinin sorunları derinleştirdiğine vurgu yapan Prof. Dr. Sakarya, “Ülkemizde bunlara karşı kullanılan yöntemler var. Mesela sıcak içecekler kullanmak veya baharatlı limonlu bir takım karışımlar yaparak içmek gibi. Bunlar, özellikle boğazdaki dokunun harabiyetiyle birlikte önemli problemleri artırarak iyileşmeyi sağlayacağına daha da derinleştirebilir. Bu durumlarda yapılacak en önemli şey, bir hekim tarafından öncelikle hastalığın ne olduğu belirlenmeli. Eğer buna karşı kullanılacak herhangi bir antiviral veya antibakteriyel ajan gerekmiyorsa semptomatik tedaviyle bu hastalıkların giderilmesi sağlanmalı. Bir de korunma çok önemli. Çünkü bu dönem hastalıkların artmasındaki en önemli neden, artık insanların açık ortamlardan kapalı ortamlara girmeleri ve kapalı ortamlarda birlikte olmaları. Bu özellikle solunum yoluyla geçecek enfeksiyonlar açısından önemli bir risk oluşturmakta. Çok yoğun olan kapalı ortamlarda bu tür enfeksiyonlardan kaçınmak için maske kullanımı önerilebilir. Vatandaşların daha fazla açık alanda bulunmalarını, bu virüs yükünden uzaklaşmalarını tavsiye edebiliriz. Bir de bu dönemlerde en çok artan şey antibiyotik kullanımı. Viral enfeksiyonlarda antibiyotiğin herhangi bir etkisinin olmadığını biliyoruz. Bu nedenle antibiyotik kullanımı sadece  psikolojik olarak hastaya bir iyileşme güveni vermektedir. Ama birçok üst solunum yolu enfeksiyonlarında gereksiz kullanım olduğundan antibiyotiklerin oluşturabilecekleri birtakım mikrobiyatta hasar ortaya çıkarmakta. Antibiyotik kullanımının mutlaka ve mutlaka iyi keşfedilmesi ve belirlenmesi gerekiyor. Bunun için de hekimlere başvurmak gerekiyor” şeklinde konuştu. 

RİSKLİ GRUPLAR 

Hastalığın basite alınmaması gerektiğine dikkati çeken doktor Canan Yılmaz, “Grip, özellikle soğuk kış aylarında ya da mevsim geçişlerinde insanların en büyük sorunlarından biri haline geliyor. Özellikle solunum ve dolaşım sistemini etkilediği gibi tüm organlarda çeşitli zararları görülebiliyor. Genel vücut direnci ve savunma sistemi güçlü olduğu sürece ciddi bir hastalık olarak görülmüyor. Ancak ileri yaşlarda, yeni doğanlarda, bağışıklık sisteminin zayıfladığı kronik hastalıklarda, dolaşım ve solunum sisteminin hastalıklarında, kanser hastalarında, organ nakli yapılan hastalarda, AIDS gibi bağışıklık sistemini zayıflatan diğer hastalıkların varlığında son derece ağır sonuçlara neden olabiliyor” dedi. 

NEDEN TEKRAR EDİYOR?

Doktor Yılmaz, Tekrar eden grip haslalığı hakkında “Pek çok viral ajan ile organizmamız bir kez karşılaşmakla veya enfeksiyon geçirmekle ömür boyu bağışıklık kazanabilmektedir. Halbuki H.influenza virüsü geçirdiği değişimlerle (mutasyonlarla) çok sık yüzeyel özelliklerini (antijenlerini) yani dış görünümünü değiştirebilmektedir ve her bir değişiklik bağışıklık sistemimizi atlatabildiği sürece yeni enfeksiyonlara neden olmaktadır. Bu mutasyon küçük bir değişiklik ise daha küçük gruplarda, yerel veya bölgesel olarak etkili olurken, çok daha köklü mutasyonlarla dünya çapında salgınlara neden olabilmektedir” bilgisini verdi. 

HAVALANDIRMAYA DİKKAT!

Üst solunum yolu hastalıklarından korumna yöntemlerinin hayata geçirilmesi gerektiğini belirten doktor Yılmaz, “Grip ani olarak gelişen tüm sistemleri etkileyen bir enfeksiyon iltihabıdır. Gribe neden olan influenza virüsü, hasta bir insanın öksürmesiyle çevreye yaydığı virüsün kolayca damlacık enfeksiyonu şeklinde hava yoluyla veya bu bölgelere temas ile üst solunum yollarından kolayca bulaşıp yayılabilir. Bu virüsler havada 8 saate kadar asılı olarak canlı kalabilmektedir. Bu nedenle zaman geçirilen ortamların havalandırılması ve el yıkama alışkanlığı enfeksiyon bulaşıcılığının önlenmesinde çok önemli bir rol oynar. Tedavi edilmeyen gribin en sık yol açtığı hastalık zatürredir. Ayrıca bademcik iltihapları, sinüzit ve orta kulak iltihabı gibi diğer enfeksiyonlara da neden olabilir” dedi.
Doktor Canan Yılmaz önlemleri şöyle sıraladı: 
Sık ve etkili el yıkama alışkanlığı gibi hijyenik kurallara uyulması.
Hasta kişilerin öksürme sırasında ağızlarını elleriyle kapatması hatta maske kullanması.
Bol sıvı alınması.
Düzenli beslenmeye özen gösterilmesi.
Yeterli taze ve doğal sebze ve meyve tüketilmesi.
Özellikle C vitamini açısından zengin besinlere mümkün olduğunca çok yer verilmesi oldukça önemlidir.
Açık ve temiz havada 45 – 60 dakika yürüyüş yapılması.
Klima bakımlarının ihmal edilmemesi.
Evlerin ve işyerlerinin sürekli havalandırılması.
Selamlaşmak için öpüşme alışkanlığından vazgeçilmesi.