Köy Enstitüleri Anı ve Kültür Evi

Abone Ol

Tarihi Kent Merkezi'ndeki "Köy Enstitüleri Anı ve Kültür Evi" Cumhuriyetin 100. yılına armağan olarak, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'ndan bir gün önce kapılarını ziyarete açtı

Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği ve İzmir Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle hazırlanan anı evi 83 yılı geride bırakan, Cumhuriyetin eğitim mucizesi Köy Enstitüleri'nin hafıza mekanı olarak hizmet vermeye başladı. Vakıflar Konağı olarak bilinen üç katlı yapı, Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım Ticaret A.Ş. tarafından restore edilmek üzere Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden kiralandı. Yapı, anı evi, müze, kütüphane ve araştırma merkezi olarak restore edilmiş. Köy Enstitüleri Anı ve Kültür Evi'yle genç kuşaklara Cumhuriyet'in en önemli eğitim projelerinden biri olan köy enstitülerinin anlatılması, farkındalık oluşturulması, bu çok özel projenin yeniden eğitim yaşamına uyarlanması amaçlanmış.

Modern müzecilik teknikleri kullanılarak hazırlandığı ve 7-24 yaş arası gençlerin hedef kitlesi olarak belirlendiği belirtilen anı evi Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği ve İzmir Büyükşehir Belediyesi iş birliği ile hazırlanmış. Ahmet Priştina Kent Arşivi Müzesi (APİKAM) de çalışmaya tarihi belgelerle destek vermiş.

Köy Enstitüleri Anı ve Kültür Evi, Türkiye'de şu an bir yerel yönetimin çabasıyla hazırlanmış ve kapıları açık durumda olan tek anı evi. İzmir'de 1937 yılından önce "Köy Öğretmen Okulu" adıyla açılan Kızılçullu Köy Enstitüsü başta olmak üzere Türkiye'nin çok farklı bölgelerinde hizmet vermiş köy enstitülerinin mezunları ve yakınlarınca yapılan bağışlarla toplanan çok sayıda belge, obje, fotoğraf ve kitaplar sergileniyor burada.

Anı evinin giriş katındaki "Kuruluş” odasındaki bilgilendirme panolarında Mustafa Kemal Atatürk'ün koyduğu hedefler doğrultusunda, İsmet İnönü'nün himayesinde, Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'in ve İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç'un ortak çabasıyla kurulan köy enstitülerinin ülke kalkınmasını hedefleyen bir eğitim seferberliği olduğu anlatılıyor. Kuruluş odasında diplomalar ve her biri tarihi belge niteliğindeki fotoğraf albümleri, öğrenci kayıt ve öğretmen sicil defterleri, ders kitapları, okul çanı, metal kalemtıraş, tahta sandıklar gibi objeler sergileniyor.

Ülkemizdeki köy enstitülerinden fotoğraflar iliştirilen anı evinin giriş katındaki "Yetişen Kuşak" odasında kız öğrencilerin kol saatleri, erkek öğrencilerin köstekli saatleri, sağlık derslerinde kullanılan araçlar, mikroskop, abaküs, pergel takımları, kalemlik, mandolin, daktilo, ahşap okul sırası, marangozhanede kullanılmış rende, öğrencilerin el emeği tuğlalar, talebe vesikası gibi objeler görülebiliyor.

Ahşap merdivenlerle çıkılan ikinci katta bir kütüphane ve araştırmacı-yazar Ahmet Gürel'in köy enstitüsü mezunlarıyla yaptığı sözlü tarih çalışmasının izlenebildiği "Sözlü Tarih” odası bulunuyor. Burada APİKAM tarafından konuyla ilgili olarak hazırlanan sözlü tarih çalışmasına da yer veriliyor. Kütüphanenin ise önümüzdeki dönemde dijitalleşerek bu alanda çalışan akademisyenlere de hizmet vereceği belirtiliyor.

APİKAM Arşivi'nden derlenen tarihi belgelere yer verilen, görsel anlatımların yanı sıra eğitim materyalleri ve fotoğraflarla desteklenen anı evini; gençlerin yanı sıra yaşamını İzmir'de sürdüren çok sayıda köy enstitü kökenli öğretmenin ve onların yakınlarının ilgiyle ziyaret edeceğini düşünüyorum. Konuyla ilgisi olanların yanı sıra anı evi şimdiden İzmir'in kültür rotaları içinde yer almış zaten.

Köy Enstitüleri Anı ve Kültür Evi'nden ayrılırken 100 yılı geride bırakan Cumhuriyetimizin kuruluşunda en büyük savaşı cahillikle mücadele ederek veren, ülkemizin kılcal damarlarına, köylerine ışık olmuş neferlerini saygıyla anacağınıza inanıyorum. APİKAM'a yapılacak bağışlarla zenginleşecek bu özel mekana imece usulünü hiç terk etmeyen köy enstitülülerin çocuklarının ve torunlarının da ilgi göstermesini ve sahip çıkmasını diliyorum.

 Köy Enstitüleri Kanunu, 17 Nisan 1940 tarihinde 3803 sayılı yasa olarak Meclis'te kabul edilmiş ve 22 Nisan 1940 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş. 1936 yılında başlanan eğitmen projesini Köy Enstitüsü projesine dönüştüren yasanın birinci maddesinde “Köy öğretmeni ve köye yarayan diğer meslek erbabını yetiştirmek üzere tarım işlerine elverişli arazisi bulunan yerlerde, Milli Eğitim Bakanlığı'nca Köy Enstitüleri açılır” denilmiş.

Akçadağ (Malatya), Akpınar-Ladik (Samsun), Aksu (Antalya), Arifiye (Sakarya), Beşikdüzü (Trabzon), Cılavuz (Kars), Çifteler (Eskişehir), Dicle (Diyarbakır), Düziçi (Adana), Erciş (Van), Gölköy (Kastamonu), Gönen (Isparta), Hasanoğlan (Ankara), İvriz (Konya), Kepirtepe (Kırklareli), Kızılçullu (İzmir), Ortaklar (Aydın), Pamukpınar (Sivas), Pazarören (Kayseri), Pulur (Erzurum), Savaştepe'de (Balıkesir) köy enstitüsü açılmış. 1940-1954 yılları arasında hizmet veren köy enstitüleri binlerce öğrenciyi Cumhuriyetin eğitim ordusuna, kendine yeten, vatansever neferlerine dönüştürmüş. Köy enstitülerinde kooperatifçilik, balıkçılık, ipek böcekçiliği, arıcılık ve halk oyunları derslerinin yanı sıra erkek öğrencilerin demircilik, yapıcılık, marangozluk kollarından birinde, kız öğrencilerin ev, el sanatları, dokuma ve biçki dikişte, ziraat sanatlarında uzmanlaşması ve bu kazanımları Anadolu köylerine taşımaları sağlanmış.

 

Ziyaretçilere not

Tarihi Kent Merkezi sınırlarında yer alan, yanıp yıkılıp sonunda otopark olmaktan kurtulabilmeyi başarmış bu şirin, küçük geleneksel Türk Evi, başına talih kuşu konmuş yapılardan biri gibi geldi bana. Kestelli bölgesinde Natırzade Mahallesi'ndeki 100. Yıl Anı Evi'ne komşu, 744 Sokak 4 numaradaki "Köy Enstitüleri Anı ve Kültür Evi", hafta içi her gün mesai saatleri içinde açık ve ücretsiz gezilebiliyor, hafta sonları kapalı. Oysa öğrencilerin ara tatili sırasında hafta sonu da açık olması ne kadar iyi olurdu.

Anı evine Eşrefpaşa Caddesi üzerinden ulaşmak isterseniz tabelaları izlemelisiniz. Merdivenli sokaktan inerek anı evine kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Geleneksel mimari özellikleri korunan binaya merdivenlerle girildiği gibi üst kata da merdivenlerle çıkılıyor. Hedef kitlesi gençler olsa da köy enstitülü çınarlarımız için girişe henüz bir düzenek yerleştirilmemiş.

Anı evinde köy enstitülülerle sözlü tarih çalışması kapsamında söyleşileri gerçekleştiren APİKAM personeli Özgür Ceylan'ın anlatımlarıyla bilgilendik. Umarım kısa sürede buraya ilişkin aydınlatıcı yazılı, basılı bir döküman da hazırlanır. Ve bu özel mekanı ziyarete, anılarını tazelemeye gelen büyüklerimizin soluklanacağı, söyleşip çay içebileceği bir alan oluşturulur.