İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde, Aydınoğlu ailesi, Priştine’den gelen göçmen kökenleriyle İstanbul’un tarihine dokunan bir geçmişe sahip. Saatçilik mesleğini üç kuşaktır sürdüren aile, Kosova’dan Türkiye’ye göç ettikleri 1963 yılından bu yana İstanbul’a katkı sağlamaya devam ediyor. Aydınoğlu ailesinin zamanın bekçiliğini yapma hikayesi, sadece mesleki bir miras değil, aynı zamanda kültürel ve toplumsal bir yolculuk.
“GEÇMİŞTEKİ HOŞGÖRÜ”
Aydınoğlu, dedesinin ve babasının izinden giderek mesleği sürdürdüklerini anlatırken, göç süreçlerinin ardındaki nedenlere de değiniyor. O dönemde Kosova’daki zorluklardan kaçıp Türkiye’ye sığınan aile, kökeninin Türk olduğunu vurguluyor. "Bizler Osmanlı bakiyesiyiz, özbeöz Türkleriz," diyen Aydınoğlu, İstanbul’un çok kültürlü yapısının zamanla dönüşerek, ticaretin de güvene dayalı bir anlayışla yapıldığı eski günlerin artık geride kaldığını ifade ediyor. İstanbul’un değişen yüzüyle birlikte, insan ilişkilerinin de zayıfladığını belirten Aydınoğlu, geçmişteki hoşgörü ve saygıyı aradığını dile getiriyor.
“SAAT TUTKUNLARI”
Bununla birlikte, dijital dönüşümün saatçilik mesleğini de etkilediğini belirten Aydınoğlu, mekanik saatlerin eskisi kadar ilgi görmediğini söylüyor. Ancak hâlâ kaliteli saatlere olan talep devam ediyor ve bu talep, ustaların elinden çıkan ürünlere yöneliyor. Eskiden bayramlarda 200 saate kadar tamir işinin geldiği dönemde, bugün teknolojinin yükselişiyle birlikte işler azalmış olsa da, saat tutkunları hâlâ Aydınoğlu ailesine başvuruyor.
