Konya’da yaşayan taş fırın ustası ve aynı zamanda 2022 yılının ahisi olan Abdullah İyitaşcılar (58), 6 kuşaktır taş fırının yapan ailesinin son temsilcisi olarak mesleğine devam ediyor. 35 yıl önce babasıyla ilk gün işe gittiğindeki heyecanını en son yaptığı taş fırına yansıtan Abdullah İyitaşcılar, Türkiye’de neredeyse her yerde bir eserinin olduğunu söyledi. Taş fırın yapımında asıl önemli olan yerin taş fırının kubbesinin olduğunu belirten Abdullah İyitaşcılar, kubbeyi yaparken üstünde çalıştıklarını ve kubbe yapısının çok sağlam bir yapı olduğunu belirtti. Babasından ve dedesinden öğrendiği ustalığı yanında çalışan 2 oğluna bırakmak istediğini anlatan Abdullah İyitaşcılar, çocuklarının da kendisinden sonra bu mesleği devam etmelerini çok istediğini kaydetti. İyitaşcılar, unutulmaya yüz tutmuş bu taş fırın ustalığını elinden geldiği kadarıyla yaşatmaya çalışacağını dile getirdi.

“Mesleğimi seviyorum, büyük bir aşkla yapıyorum”

2022 yılının ahisi olduğunu söyleyen Abdullah İyitaşcılar, “6 nesildir, dededen kalma olan babamızdan öğrendiğimizi mesleğime devam etmekteyim. Körelmeye, unutulmaya yüz tutmuş bu mesleği elimizden geldiği kadarıyla yaşatmaya çalışıyoruz. Gelecek nesillere bu mesleği aktarmaya çalışıyoruz. Atalarımızdan gördüğümüz şekilde bu mesleği sürdürmenin peşindeyiz. Zor bir meslek. Şartları ağır. Yapım süresi uzun, yani bir fabrikasyon işi değil. Türkiye’nin her yerinde, yurt dışında da fırınlar yaptım. Bizim işimizde gittiğimiz yerde fırınları yapıyoruz, montaj değil. Mesleğimi çok seviyorum. 30-35 yıldır babamdan gördüğüm şekilde bu mesleği çocuklarıma aktarmaya çalışıyorum. Yeter ki bu meslek ölmesin. Gelecek nesillere devam etsin çabasındayız. Türkiye’de 70-75 il gezdim, sayısını unuttuğum ilçe gezdim. Türkiye’nin her noktasında hemen hemen bir eserim mevc dedi.
2 çocuğu ile mesleği devam ettirmeye çalıştığını ifade eden taş fırın ustası İyitaşcılar, “Şuanda benim yanımda 2 tane çocuğum çalışıyor. Sabah ezanı ile birlikte çocuklarımı kaldırırım. Makine olmadığı için telafisi olmayan bir iş. Özenle yapılması gereken bir iş. Mesleğimi seviyorum, büyük bir aşkla yapıyorum. İlk gün babamın yanında nasıl işe gidiyorsam, ilk fırınımı nasıl bir heyecanla yaptıysam son fırında da aynı heyecanı yaşıyorum” şeklinde konuştu.

İzmir’deki bir okulda 29 Ekim gösterisine soruşturma İzmir’deki bir okulda 29 Ekim gösterisine soruşturma

“Kubbeleri çamurla yapıyoruz”

Yaptığı taş fırınlarında bulunan kubbe yapısını anlatan İyitaşcılar, “Bizim fırınlarımızın içi kubbedir. Tuğlaları kubbe şeklinde öreriz ve yeryüzündeki en sağlam yapılarından biridir. 1999 depreminden önce Yalova’da alabalık tesisine fırın yapmıştım. Gölcük depremi olduğunda binalar tamamen yerle bir oldu. Daha sonra yine tesisten beni çağırdıklarında anlattılar, ‘bizim 2 katlı dükkanımız komple yıkıldı. Biz enkazı kaldırırken senin yaptığın kubbe sapasağlam duruyordu’ dediler. Biz kubbeyi örerken bir yandan öreriz bir yandan da üstünde çalışma yaparız. Kubbemiz yıkılmaz. Biz bu kubbeleri çamurla yapıyoruz. Harç kullanmadık. Şu anda kubbede bin 500 tane tuğla üzerindeki dolguyla beraber tamamen kendi ağırlığı ile ayakta duruyor” diye konuştu.
Abdullah İyitaşcıların oğlu Yunus Emre İyitaşcılar (20) ise, mesleğe küçük yaşta başladığını belirterek, "Bu işe ufak yaşlarda başladım. Önceden bu kadar tecrübemiz yoktu, göre göre gün gün bu günlere geldik. Ustalığı da aldıktan sonrasında bu mesleğe devam edeceğiz. İşimi seviyorum” ifadelerini kullandı.
Taş fırın yaptıran Yunus Şahin (30) de, 15 yıldır etli ekmek ustası olduğunu ve taş fırınını uzun yıllar kullanmak istediğini ifade ederek, Abdullah ustaya emeği için teşekkür etti.

Kaynak: İHA