Memduh GÜNEY/EGE TELGRAF - Türkiye’deki konut piyasasındaki satılık ve kiralık konutlarla ilgili açıklanan raporda İzmir’de yıllık kira artış oranının yüzde 62,5 olduğu açıklandı. Ağustos ayında konut satış fiyatlarının yıllık yüzde 30 artış gösterdiği görülse de gerçekte yüzde 17 gerilediği belirlendi. Kira sözleşmelerinde yüzde 25’lik kira artış oranı uygulamasının kaldırılmasının ardından TÜFE verisiyle uygulanan artış geçtiğimiz ay yüzde 64,91 olurken bazı ev sahiplerinin de yüzde 70 artış talep ettiği görüldü. Konut talebinin de geçtiğimiz yıla oranla artışta olduğunun listelendiği açıklamada İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, “Ev satışlarının durma noktasına gelmesinde birçok sebep var” dedi. Güleroğlu, “Öncelikle mevduat faizlerinin yüksek olması ve konut kredi faizlerinin yüksek olması alıcıyı zorluyor. Konut kredi limitlerinde hareketlenme başlasa da bunun piyasaya etkisini gözlememiz için bir süreye ihtiyaç var. Beş yıl içinde alınacak gelir vergisinde makul değerlerde af olmalı, aynı imar barışındaki gibi. İmar barışında kaçak olan yerlere bedeller ödendi ve yasallaştırıldı. Piyasanın canlanması için böyle bir uygulamaya geçilebilir” ifadelerini kullandı. Bazı ev sahiplerinin TÜFE’den daha yüksek zam uygulamasıyla ilgili olarak “Kontrata TEFE ya da TÜFE oranında bir rakam yazıldıysa 1 lira fazlasını vermek zorunda değilsiniz. Kiranız 10 bin liraysa 16 bin 500 lira vermelisiniz. Rızanız varsa ancak bunun üstünde ödeme yapabilirsiniz. Siz 16 bin 500 yatıracağım dediyseniz size kira tespit davası açılamaz” dedi.
Arz talep dengesinde yaşanan sorunu aktaran Güleroğlu, “Fiyatın yükselmesindeki en temel sebep bu. Sizin önce arzı karşılayacak konutlar yaratmanız gerekiyor. Satışla ilgili yaşanan sıkıntının temeli bu. Satamadıktan sonra yeni bina yapmanın ne anlamı var. Hala dışarıdan aldığımız bir göç var. İzmir’de bu kadar insan varken bu arz ve talep dengesi nasıl kurulsun” diye konuştu.
“İZMİR’DE ÜRETİM YAVAŞLADI”
Kira fiyatlarının uygulanan yüzde 25 çalışmasının bazı ev sahipleri için sorun yarattığını aktaran İzmir Emlak Kulübü Derneği Başkanı Rıdvan Akgün “Kişinin tasarruf hakkını engelleyen bir siyasi yapı vardı. Bu noktada mülk sahipleri cezalandırıldı. Geçtiğimiz ay kiraya verilen dairelerde zam olarak yüzde 65 uygulandı. Ancak eski kiracılarına yüzde 70-80 oranında zam yapan ev sahipleri oldu. Onlarda civardaki diğer evlere göre fiyatı dengelemek istedi. Durum böyle olunca İzmir genelinde konut üretimi çok yavaşladı. Müteahhitler iflas etmeye, inşaat şirketleri de konsorsiyum kurmaya başladı, satışlar azaldı. Arz oluşumu geçtiğimiz yıllara göre yüzde 25 düştü. ‘İkinci konutu olandan vergi alacağız’ dedi. İnsanlar konut almaktan kaçtı. Böyle olunca arz oluşmuyor, insanlar barınamıyor” dedi.
“EKONOMİ ÇÖKER”
TÜFE oranından fazla zam yapıldığı için ev sahibi ve kiracıların tekrar karşı karşıya geldiğini de aktaran Akgün, “Mahkemelerdeki davaların yüzde 25’ini bu konu oluşturuyor” dedi. Hükümetin ev alımı konusunda teşvikler yaratması gerektiğini söyleyen Akgün, “Öngörüme göre yılbaşına kalmadan özel ve devlet bankalarında konut kredisi faizleri düşecek. Konut satışı olmazsa Türkiye ekonomisi çöker. Türkiye’nin lokomotifi inşaat sektörü. Bu sektörün 250’ye yakın yan kolu var, onun da bin 500’e yakın yan kolu var. Bu sektör çökerse Türkiye kendini çok büyük bir krizin içerisinde bulur” ifadelerini kullandı.
