Kırmızı jartiyerli damat olur mu?
Size bir soru!!! ...
Size bir soru!!!
Arkadaş hatırı için ne yaparsınız?
Tamam hepsini çok seviyorsunuz.
Çoğu size kardeşinizden daha yakın,
Yediğiniz içtiğiniz de ayrı gitmiyor.
Her biri için tabiri caizse çiğ tavuk yersiniz deeee
Kendi düğününüzde “kırmızı jartiyer” giyer misiniz?
Hemen olmaz öyle şey demeyin.
Daha bitmedi.
Boynunuza tasma da takacaksınız?
Köpek gibi düğünün orta yerinde, annenizin babanızın, tüm akrabaların hatta çoluk çocuğun gözü önünde ellerinizin üstünde “köpek” gibi tasmanızdan çekilerek gezdirileceksiniz.
Davul vuracak, zurna çalacak, müstakbel eşiniz dahil herkes size kahkahalarla gülecek.
Bunun adı da “gelenek, görenek” olacak.
“Yok hocam o kadar da değil” demeyin
Bunların hepsi geçen hafta Bursa’da yaşandı.
Damat Mehmet Y. ve arkadaşları “düğün teröründe çıtayı en üste koydu.
Geçerim diyorsanız buyurun!
Beni aşar hocam
Şaka bir yana.
Üzülmeyi bilmediğimiz gibi sevinmeyi de bilmiyoruz.
İznik’te Ali Ç’ye şalvar giydirip, türban bağlayan arkadaşları, damadı el arabasına bindirip sokak sokak gezdirdi. Daha sonra talihsiz damadın üstünü yırtan sözde can dostları, önce Ali Ç’yi hortumla ıslattı. Sonra fırça, deterjanla yıkadı.
Bitti mi? Elbette bitmedi.
Daha sonra “makyaj” yapılan damada bi de “ağda” yapıldı.
Ve bunun adına da “şaka” denildi.
Düğün bu!
Eziyeti sadece damada mı yapacaksın.
Asıl millete de “çile” çektirmen lazım!
Diz sıra sıra arabaları, çık tepesine, sark aşağıya
Dörtlüleri de yakıp, kornaya bastın mı tastamamdır,
Trafik kuralı da neymiş.
Dur yolun ortasında, in bir de “misket” oyna.
Oh! Mis
Azıcık beklesinler canım.
Tehlike kimin umurunda.
Bi düğünde mi yapmasın paşam.
Olması lazım. Şart. Adet hep bunlar.
Tabi bizde yasayı, kuralı pek takan yok.
Gurbetçi kardeşlerimiz bunu Belçika’da geçen yıl yapmaya kalktı.
Elin oğlu konvoydaki araçlara 2’şer bin Euro ceza kesti.
Sürücülerinin ehliyetlerine 5’er yıl el koydu.
“Haydi şimdi oyna otobanda misketi” dedi
Bitti mi ? Tabiî ki bitmedi
Dur daha oynayacağız !
Vur davulcu, çal zurnacı.
Kimin hastası var, kimin cenazesi var, Kimin bebeği var ?
Umrunda mı ? Sen yorgun musun ?
Yarın işin mi var ? Kime ne ?
Oynayacak paşam.
Düğün salonu filan olmaz.
Meydanda oynamalı ki millet görsün.
Adet böyle. Evin sokağında olacak.
100 kişi düğün yapacak diye 10 bin kişilik eve tıkılacak
Kapıyı pencereyi kapatıp, senin keyfini bekleyecek
Olsun! Sen çoşmana bak!
Arada bir davran tetiğe, boşalt şarjörleri.
Bi şanın da mı yürümesin canım
Sen sık sık.
Daha havai fişek atacağız hadi!
Acele et!
Olmaz olmaz. Kimseye bir şey olmaz.
Sen bas tetiğe…
Şimdi sorarım size
5 milyonluk şehirde sokak düğünü olur mu ?
Hangi medeni ülkede düğün yapılırken insanlar ölüyor.
Hangi medeni ülkede birileri şov yapacak diye trafik bir birine katılıyor.
Hangi medeni ülkede yollar kapatılıp, gece yarılarına kadar sokak aralarında silahlar atılıyor.
Ve hangi medeni ülkede birileri eğlenecek diye binlerce kişinin evinde huzur içinde oturup dinlenme hakkı gasp edilebiliyor.
İzmir Valisi Sayın Yavuz Selim Köşger’e açık çağrımdır
Sokak düğünleri ve konvoyları ebediyen yasaklanmalıdır.
Düğünler düğün salonlarında yapılmalıdır…