Asgari Ücret Zammı İçin Gözler 4. Toplantıya Çevrildi | 2025 Asgari Ücret Zammı Ne Zaman Açıklanacak? Asgari Ücret Zammı İçin Gözler 4. Toplantıya Çevrildi | 2025 Asgari Ücret Zammı Ne Zaman Açıklanacak?

Nihat AK/EGE TELGRAF- Türkiye’de son yıllarda konut fiyatları ve kiralarda yaşanan ciddi artış, kiracı ve ev sahiplerini karşı karşıya getirmiş durumda. Özellikle İzmir gibi büyük şehirlerde konut arzındaki yetersizlik, piyasada bir dengesizlik oluştururken, taraflar arasında sıkça anlaşmazlıklar yaşanıyor. Artan kira fiyatları nedeniyle bazı kiracılar mevcut konutlarında kalabilmek için her yolu denerken, mülk sahipleri de yatırımlarından daha yüksek gelir elde etmek amacıyla kira bedellerini yeniden belirlemeye çalışıyor. 

‘SUİSTİMALLER ARTIYOR’

Konut arz ve talebindeki dengesizlik nedeniyle kiracılar ile ev sahipleri arasında ciddi sorunların yaşandığını dile getiren avukat Tolga Tombaş, “Son dönemde konut kiralarıyla ilgili bazı sorunların hızla arttığını gözlemliyoruz. Konut sıkıntısı ve yüksek fiyatlar, kiracı ve ev sahipleri arasında ciddi uyuşmazlıklara yol açıyor. Kiralar hızla artarken, mülk sahipleri yatırımlarından daha yüksek gelir elde etme arayışında; buna karşılık kiracılar, artan yaşam maliyetleri karşısında ödemelerinde zorlanabiliyor. İzmir gibi büyük şehirlerde konut bulmanın zorluğu da bu tabloyu daha da çetrefilli hale getiriyor. Bu süreçte, maalesef bazı kötü niyetli davranışlar ve suiistimaller de ortaya çıkıyor. Bazı kiracılar, kiraladıkları evden çıkmak için ekstra ücret talep ederken; bazı mülk sahipleri de taşınma gerekçesi olarak “kendi ihtiyacım var” gibi mazeretleri öne sürebiliyor. Hatta konutları daha yüksek bedellerle tekrar kiraya verebilmek için eski kiracıyı çıkarma çabasında olan mülk sahipleri ile karşılaşıyoruz. Yine bazı kiracılar da evi boşaltmamak adına hukuki süreçleri uzatmaya çalışabiliyorlar. Tüm bu gerilimler bazen gergin tartışmalara, hatta fiziksel olaylara bile dönüşebiliyor” dedi.

‘KANUNİ HAKLAR’

Hem kiracılar hem de ev sahiplerinin işleri içinden çıkılmaz bir boyuta taşımak yerine kanuni haklarını kullanmasının daha yerinde olacağını belirten avukat Tombaş, “Hukuki yollara başvurmadan çözüm üretmeye çalışmak veya yasa dışı yöntemlere başvurmak, yalnızca her iki taraf için de daha büyük sorunlara yol açar. Tarafların aslında kanuni haklarını bilmeleri, ilk adım olarak kira sözleşmelerini bu temele dayanarak yapmaları büyük önem taşıyor. İyi niyetlerle oluşan minik bir eksiklik tarafları maddi ve manevi açıdan zorlayan sonuçlara katlanmak zorunda bırakabiliyor. Kira sözleşmesi, hem ev sahibi hem de kiracı için hakları güvence altına alır. Tarafların hak kaybı yaşamaması için sözleşme titizlikle düzenlenmelidir. Kimlik bilgileri, kira bedeli, depozito, demirbaşlar ve tadilat, sözleşme süresi ve yenileme, anlaşmazlık durumunda yetkili mahkeme, aidat ve diğer borçlar, imza ve onay ana başlıklarındaki hususlara titizlik gösterilmelidir. Kanuni haklarını bilen kiracı ve ev sahiplerinin başı ağrımaz. Bu konularda bilgileri yok ise en yakınlarındaki kira konusunda ihtisaslaşmış avukat arkadaşlarımızdan destek alabilirler” ifadelerini kullandı. 

KİRALIK SIKINTISI

Emlak piyasasında kiralık anlamında aylardır adeta yaprağın kımıldamadığını belirten gayrimenkul danışmanı Gökçe Üççeşmeler, “Sektörde kiminle görüşsem neredeyse herkes son kiraya verdiği konutun üzerinde aylar geçtiğini söylüyor. İzmir'de kiralık konut bulma konusunda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Son iki yılda, hem kiracı hem de ev sahipleri arasında artan husumetler ve ekonomik koşullar, kiralık ev piyasasında büyük bir duraklamaya neden oldu. Kiracılar, özellikle kira artışları nedeniyle mevcut konutlarında kalmaya devam etmek istiyorlar. Çoğu kiracı, hukuki süreçlere dahi başvurmuş olsa da, "ne kadar ucuza oturursam o kadar iyi" mantığıyla, evden çıkmayı düşünmüyor. Bu durum, kiralık konut talebini karşılamakta zorlanan yeni kiracılar için büyük bir engel oluşturuyor. Taşınma süreci de kiracılar için ciddi bir maliyet yükü getiriyor. Bir taşınma, sadece kira bedelini değil, depozito, emlakçı komisyonu ve taşınma masraflarını da kapsadığı için çok büyük bir maliyet oluşturuyor. Bugün, taşınmak isteyen bir kiracı için bu maliyetler 100 bin TL'yi bulabiliyor. Kiracılar için bu durum, ev değiştirmeyi çok daha zor hale getiriyor. Bu nedenle, kiracılar mevcut evlerinde kalmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu nedenle kiracılı ev satışları da yapılabiliyor ama bu pek tercih edilmiyor. Satılık konut piyasasında ise 2-3 milyon liraya olanlar peynir ekmek gibi gidiyor. Ama bunun üstündekiler ise adeta yaprak kımıldamıyor. Elinde parası olan banka mevduatına koşuyor. İyi de faiz alıyorlar” şeklinde konuştu. 

FIRSATA DÖNÜŞTÜRMEK

Son zamanlarda, İzmir’in merkezinde konut kiralama piyasasında dikkat çeken gelişmeler yaşandığını belirten emlakçı İdris Yıldız, “Geçmişte ticari dükkânlar için talep edilen "hava parası" uygulaması, artık konutlarda da kendini göstermeye başladı. Ev sahipleri, çeşitli gerekçelerle kiracıyı evden çıkarmak istediklerinde, kiracılar yüksek miktarda para talep edebiliyor. Özellikle, ev sahibi kendi evine taşınmak ya da evladını evlendirmek amacıyla kiracıyı çıkarmak istediğinde, bazı kiracılar bu durumu fırsata dönüştürebiliyor. Adeta bir "tarife" oluşmuş durumda: Ev sahibi kiracısından hemen çıkmasını istiyorsa, astronomik rakamlar talep edilebiliyor. Kiracının birkaç ay içinde çıkmasını isteyenler ise daha makul bir fiyatla anlaşabiliyor. Altı ay gibi bir süre sonrasına çıkması istenen kiracılar ise, çoğunlukla 6 aylık kira bedelini ve taşınma masraflarını talep edebiliyor. Bazı kiracılar, evden çıkmak için 250 bin TL ile 1 milyon TL arasında taleplerde bulunabiliyor. Bu durum, ticari dükkânların boşaltılması için talep edilen hava parası uygulamasını andırıyor. Kiralık piyasasında yaşanan bu karmaşa, hem ev sahiplerini hem de kiracıları zor bir duruma sokuyor” dedi.

Kaynak: EGE TELGRAF