Kent, yaşam ve ısı adası etkisi
Gelişen dünya ve hızla artan nüfus, özellikle büyük şehirlerde toplumun günlük yaşamını iyice zorlaştırmıştır. İş, okul ve çeşitli ihtiyaçlarını gidermek üzere sokağa çıkan insanlar, sadece hava kirli...
GÜNEŞ ENERJİSİ
Az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde bu eksiklikler daha fazla göze çarpmakta; toplumun içinde bulunduğu coğrafya’nın özelliklerine göre sorunlara kendilerince çözüm üretme yoluna gittikleri görülmektedir. Buna ülkemizin yazları oldukça sıcak olan illerinden biri olan Adana’da kavurucu sıcaklardan dolayı halkın evlerin çatı kısımlarını, geceleri oturma ve uyuma alanı olarak kullanmaları veya Hindistan da sokaklarda sıcaktan bunalanlar için suni malzemelerle gölgelendirilmiş; uzanma alanları oluşturulmasını, şehir merkezlerinde süs ve peysaj amaçlı havuzların özellikle dar gelirli kesimin serinlemek veya yüzmek için kullanmalarını örnek olarak verebiliriz.
Yine başka bir göze çarpan sorun da yeterli ağaçlandırma olmamasından kaynaklanmaktadır; yapılan akademik bir çalışma sonucu hiç ağaç olmayan, yapay malzeme ile gölge olması sağlanmış; ve sık ağaçla gölgelendirilmiş alanların ısı derecelerin de önemli farklar tespit edilmiş olduğunu anlatır . Ağaçlar ve diğer bitkiler buharlaşma yoluyla soğumanın yanı sıra oluşturdukları gölge etkisiyle soğuma sürecine de katkıda bulunur. Örneğin gölgedeki bir nesnenin sıcaklığı, aynı koşullarda güneş ışınlarına doğrudan maruz kaldığı duruma göre 11°C ila 25°C daha düşük olduğu saptanmıştır.
Bu durum yapay malzeme, beton ve çimentodan oluşan kentlerde, açığa çıkan ısı adası etkisidir.Şehirler, güneş ışınlarını bitki örtüsünden ve topraktan daha fazla soğurur. Bu depolanan enerji gece saatlerinde ortama geri gönderilir. Bu nedenle kentsel ve kırsal alanların ısı farkı bilimsel anlamda açıklanmış; olur. Kent yaşamında güncel hayatı olumsuz etkileyen diğer bir faktör de, ortak kullanım alanlarının niteliksiz dizayn edilmesidir. Duraklar bunun en çarpıcı örneğidir; toplu taşıma araçlarının kullandığı duraklar güneş, yağmur, soğuk, yaşlı veya engelli kimseleri, öncelikleri gözetilmeksizin tasarlanmıştır. Bu nedenle özellikle yerel yönetimlere öngörüldüğünden, çok daha fazla mesuliyet yüklenmiştir. Seçilmiş; yerel idare, çevre hassasiyeti ve şehir planlaması hususunda gündem 21’de vurgulandığı gibi düşünüldüğünden çok daha sorumluluk sahibidir.