Yağmur Daştan / EGE TELGRAF- Kemalpaşalı çiftçinin başı
kurtlarla dertte. Bölgedeki domuzları yemesi için doğaya salındığı ancak küçükbaş hayvanlara musallat olduğu iddia edilen kurtların önü kesilmezse Kemalpaşa’da hayvancılığın günden güne yok olacağını söyleyen çiftçiler, yetkililere ‘Acil müdahale’ çağrısı yaptı.
Bölgede yaşananları anlatan
besici İbrahim Çelik, “Bu meslek bize dedemizin dedesinden kaldı, 100 yıldır hayvancıyız. Şu anda başımızda çok büyük bir kurt belası var. Ormana keçilerimizi salamıyor, geceleri evimizin avlusuna dahi çıkamıyoruz. Kurtlar gece ahırımıza girecek ve hayvanlarımızın hepsini öldürecek korkusundan uyku dahi uyuyamıyoruz. Bu kurt öyle bir bela ki… Sürüye bir daldı mı 50 ila 60 tane hayvanı kırıyor, yani boğup bırakıyor. Bir tekini alsa yese yine içimiz gam yemeyecek. Artık buralarda hayvancılık bitme noktasına geldi. Bir de kuzu ve oğlak büyütme yemleri çok pahalandı. Canımız burnumuzda. Biz hayvancıyız, mesleğimizi bırakmak istemiyoruz. Keçi sütü dünyada anne sütünden sonra en doğal süt olarak biliniyor. Hayvancılar olmazsa insanlar bu ürünlere nasıl ulaşacak? O kadar eziyetini çekiyoruz bir de bunların üzerine kurt belası ile uğraşıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bir an önce ormancılara talimat vermesi gerekiyor. Onlar buraya kameralı tuzak koyuyor ve bu kurtları yakalıyor. Ormancılar istese bu sorunu çözer. Bu kurtların dağlardan temizlenmesi lazım. Yoksa hayvancıların 6 ay 1 sene ömürleri kaldı. Bu şekilde giderse önümüzdeki sene burada hayvancıları bulamayacaklar” dedi.
‘KURTLAR DOMUZU YEMİYOR Kİ…’
“Çok mağduruz, kurtlar bizi mahvetti” sözleriyle açıklamalarda bulunan
Adil Çelik, “Kemalpaşa’nın Sütçüler Köyü’nde yaşıyoruz. Bayramın birinci günü çoban bir arkadaşımızın 20 koyununu kurt tek seferde parçalamış. Çoban arkadaşlarımızın hepsi mağdur. Öğrendiğimiz kadarıyla bu kurtları dağlardaki domuzları yemeleri için salmışlar. Ancak bu kurtlar domuz yemiyor ki sürülere dalıyor. Benim aralık ayından beri yaklaşık 80 tane hayvanım gitti. Bu sorunumuzu bir an önce çözmeliler” ifadelerini kullandı.
‘HAYVANLARIMIZIN BAŞINDAN AYRILAMIYORUZ’
Kemalpaşa’nın
Ansızca Köyü’nde yaşadıklarını belirten
Mehmet Kocabıyık da şunları söyledi: “Yetiştiriyoruz, yetiştiriyoruz bir yıllık sermayemizi kurtlar alıp gidiyor. Koçlarımı yaraladılar, oğlaklarım gitti. Bu yıl içinde en az 100 hayvanımı kaptırdım. Bunlara nasıl bir çare bulunacak bilemiyoruz. Orman muhafaza ekipleri ‘Biz salmadık’ diyor ama kim salıyor? Şu anda hayvancılığı bitirdiler. Bu kurtları salmasınlar, daha çok toplasınlar. Hayvanlarımızın başından ayrılamıyoruz. Yem ucuz olsa hayvanları dama kapatıp gece gündüz orada bakacağız ama yem de ucuz değil. Usandık bıktık. Kemalpaşa civarında 5 ila 6 sürü kaldı çok yakında o da biter. Biz geçimimizi hayvandan kazanıyoruz ama artık yıldık. Kurt yetmiyormuş gibi bir de geyik saldılar. Geyikler bahçelere zarar veriyor, kirazlarımız da risk altında. Ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız.”
‘HAYVANCILIK BİTERSE İNSANA SALDIRIR’
Ailesiyle birlikte
Bağyurdu’nda bir çadırda yaşadığını söyleyen
Alaaddin Güroğlu, “Yeni evliyim, üç yaşında çocuğum da var. Bu kurtlar yüzünden yıllık en az 100 tane hayvan zararımız oluyor. Bu kurtların ne amaçla salındığını bilmiyorum ama sürülerimize musallat oldular. Kurtları öldürmenin büyük zararı olduğunu söylüyorlar, para cezasından hapis cezasından bahsediyorlar. Bizim bu kadar hayvanımız ölüyor bunda neden kimsenin sesi çıkmıyor. Bütün hayvanseverlere sesleniyorum: Bir köpek eniği öldüğünde hepiniz ayağa kalkıyorsunuz bizim hayvanlarımız dağlarda her gün katliama uğruyor. Resmen her gün katliamla karşılaşıyoruz. Biz de çadırda yaşıyoruz, yeri geldiğinde bu kurtlar bizim çocuklarımıza da saldıracak. Bu dağlarda hayvancılık biterse, herkes sürüsünü satarsa yeri geldiğinde insanlara bile saldıracak. Aç olan hayvan ne yapar, insana saldırır. Bu kurtların karnını doyurmak bizim işimiz mi? 50 ila 60 senedir bu dağlarda kurt yoktu, salındı ne kazanıldı? İlk kurdu 2015 yılında gördüm, giderek sayıları arttı. 8 yıldır verdiği hasarı saysam çok büyük rakamlar ortaya çıkar. Her sürüden yılda en az 100 hayvan öldürülüyor. Biz kendi yağımızda kavruluyoruz, biz destek teşvik istemiyoruz. Salınan kurtlar geri toplansın bizim için en büyük destek bu” dedi.
‘DOĞRU DÜRÜST KOYUN VE KEÇİ BİRLİĞİ YOK!’
Konuyla ilgili bir açıklama da deneyimli siyasetçi ve veteriner hekim
Selçuk Karakülçe’den geldi. Karakülçe, “Çobanlar ormanlarımızın gizli sahipleri. İnsanlar bir taraftan ekonomik sıkıntılarla bir taraftan yem fiyatlarıyla bir taraftan da kurt sorunuyla mücadele ediyor. Son dönemde hayvanlarının ciddi kırıma uğradığını biliyorum. Yaptığımız görüşmelerde seslerini duyurabilecekleri kişilere de ulaşamadıklarını öğrendim. İzmir gibi bir kentin doğru dürüst koyun ve keçi birliği yok. Bu yaşananlar aslında bir beceriksizliğin sonucu. Üreticileri koruyamıyoruz sonra hep beraber sütün, yumurtanın pahalılığını konuşuyoruz. Bu insanları koruyamadığımız sürece artan fiyatlarla mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu konuda öncelikle üreticiye sahip çıkacak örgütlenmelerin yapısı oluşturulmalı. Burada en büyük sorumluluk da üretici birliklerine düşüyor. Zenginliklerimiz uygulanan yanlış politikalarla yok ediliyor” diye konuştu.