Karşıyaka için şart!

‘Doğduğu ve doyduğu topraklara faydası olmayanın toprağının altında da rahat edebileceğini düşünmüyorum’ diye de eklemiştim. Maalesef sadece öneri olarak kaldı. Alsancak’ta bulunan Karşıyaka Tapu Müdürlüğü’ne, Yenişehir’deki Askerlik Şubesi’ne, Dedebaşı’ndaki Sağlık Müdürlüğü’ne, Örnekköy’deki SGK, Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne gitmekten yorulan Karşıyakalı’nın bir de Adalet Sarayı’nın bina yetersizliğinden hukuk mahkemelerinin Çiğli’ye taşınması ile yorgunluğu artarken, vatandaşın ulaşım maliyetleri arttı, çarşı esnafının gelir kayıpları oluştu. Karşıyaka sahilinde bulunan Cumhuriyet İlkokulu yeniden inşa edildiğinde, gelişen teknolojiden yararlanılarak okulun altına yapılacak 3-4 kat otoparkın oto park sorunun çözümüne büyük katkı sağlayacağını da yazmıştım. Okul bitmek üzere ama otopark yapılmadı. Bence otoparkın geliri ile her yıl yeni bir okul yapılabilirdi. Karşıyaka’daki yüzlerce STK’dan, siyasi partilerden ses seda çıkmadı. Destek sadece sözde kaldı. Tartışılmadı, kamuoyu oluşturulamadı. Şu anda 9 bin metrekarelik alanda kurulu olan Hükümet Konağı, Adliye Sarayı ve Vergi Dairesi’nin yıkılarak alanın altında eksi 3-4 kat bin araçlık otopark ve sığınak, 7-8 katlık binanın tepesine bir toplantı, konferans salonu ve restoran da eklense… Hatta dolmuş duraklarının bulunduğu alan da bu projeye dahil edilirse, Karşıyaka’nın otopark sorunu kısmen çözülür, büyük bir toplantı salonu hatta deniz manzaralı bir restorana sahip olunabilir. Alsancak’ta bulunan Karşıyaka Tapu Müdürlüğü, Yenişehir’deki Askerlik Şubesi, Dedebaşı’ndaki Sağlık Müdürlüğü, Örnekköy’deki SGK, Tarım ve Orman Müdürlüğü, Çiğli’deki hukuk mahkemelerini aynı binada toplamak Karşıyaka’ya, Karşıyakalıya büyük bir hizmet olurdu. Karşıyakalı bu projeyi gerçekleştirenleri asla unutmazdı. Yeni binanın yapılması ile Karşıyaka bir tören alanına kavuşmuş olurdu. Bahriye Üçok Bulvarı da her bayram töreninde trafiğe kapatılmazdı. Karşıyaka’nın birlik ve beraberliğinin bir anıtı dikilmiş olurdu. Bunu yazıp duracağım. Tek başıma da olsa bu önerimin arkasında duracağım. “Karşıyaka’da yaşamak bir ayrıcalık” ise bu ayrıcalığın hakkını vermek te hepimiz için bir görev olmalı. Bütün dünya aptal da onlar mı akıllı? Medyadan öğrendiğim kadarı ile Danimarka yüksek aşılama oranları ile normal yaşama geçmiş. Bizde durum çok vahim. Sağlık Bakanlığı’nın resmi internet sitesindeki COVID-19 Bilgilendirme Platformu’ndaki verilere baktım. Buna göre; 14 Ağustos -14 Eylül arası 7 bin 533 can kaybımız olmuş. Vaka Sayısı 670 bin 809 iken iyileşen hasta sayısı ise 626 bin 691. Bu çok acı bir tablo. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de aşılamaya karşı çıkanlar, aşı olmayı reddedenler de var. Hatta bunlar mitingler de düzenliyor. 103 milyon doz aşı yapılmış bugüne kadar. İlk bakışta bu sayı ülke nüfusumuzun çok üstünde görülse de 1,2,3 ve 4. doz aşı toplamını gösteriyor. 2 doz Sinovac, 2 doz da Pfizer-BioNTech aşısı oldum. Şimdi ise Pfizer-BioNTech aşısının 3. dozu tartışmalarını izliyorum. Bilim ne derse ben ona uyarım. “Bütün dünya aşı olurken aptal da, aşı karşıtları mı akıllı?” diye söylenenlerin sayısı artıyor. Hijyen, sosyal mesafe, maske ve kapalı alanları havalandırma tedbirlerine uymak lazım. Unutmayalım ki Covid-19 gezmez, insanlar onu gezdirir.