Kar, neden yağar kar?

ERİL FAİLLİKLER

Spesifik maç örnekleri vererek tarafgirliğe soyunmak istemiyorum. Gazetecilik pratikleriyle tarafsız bir şekilde, bana ayrılan bu köşeyi bugün Türkiye’de futbolsever herkesin üzerine konuştuğu konuyu değerlendirmekten yana niyetim. Elle oynamalar, kırmızı kart gerektiren sert fauller, penaltı çalınması gereken aksiyonlar derken; futbolun evrildiği nokta için müthiş elzem bir hale gelen VAR sisteminin nasıl bir adaletsizlik aracı olduğunu herkes görüyor. Denizlili yazar Hasan Ali Toptaş’ın bir özür mesajında bahsettiği eril faillik, farkında olunduğunda özür getiriyor ama Türkiye’deki futbol egemenleri bu eril failliklerinin farkında değiller. Herkes canı yandığında ses çıkarıyor, kapalı kapılar arkasında anlaşıp ‘Hakemler hakkında konuşmayacağız’ deklarasyonu duyurduktan sadece bir iki gün sonra, “Bize operasyon çekildi” diye maç sonu açıklamaları yapabiliyor.

GÖRMÜYOR MUSUNUZ?

Ceza sahasında topla oynama niyeti olmadan rakip futbolcuya kusurlu hareket yapılırsa, bu penaltıdır değil mi? Hadi artık VAR var diye hakemlerimiz rahat da, onca kamera da görürken, Riva’daki hakem görmüyor mu? Elle oynama durumunda, elle oynayan futbolcu, elle oynama aksiyonu sonucu kendine avantaj sağlıyorsa, elle oynayan futbolcunun eli doğal konumunda değilse, bu penaltı olmuyor mu? Rakip oyuncuya sportmenlik dışı bir şekilde faul yapan kişi kırmızı kartla cezalandırılmıyor mu? Benim ayağıma basıldı diyerek ayağını yerden 20 santimetre kaldırarak bileğe basma hareketi, kameraların hepsi ‘o an’ı çekerken, VAR hakemi tarafından görülemiyor mu?

ADALET MESELESİ

Daha yazılacak çok şey var, gidilecek yolların da çok olduğu gibi. Hakemlerimiz, aman puanım düşmesin diyerek kendi verdiği kararlarda diretmeye devam ederlerse futbolumuz bir adım ileri gidemez. Adalet mülkün temeli olduğu kadar sporun da temelidir. Elbette unutulmamalıdır ki, adalet bir gün herkese lazım olur.