Dünya nüfusunun %10'u mavi göz rengine sahipken, bu oran bazı Avrupa topluluklarında çok daha yüksektir. Mavi gözlerin evrimsel olarak neden hayatta kaldığı ve yaygınlaştığı, bilim insanları tarafından uzun süredir tartışılmaktadır. Bu konuda yapılan bir çalışmada, Liverpool John Moores Üniversitesi'nden Kyoko Yamaguchi ve öğrencisi Faith Erin Cain, göz rengi ile görsel algı arasındaki ilişkiyi incelemek için düşük ışık koşullarında bir deney gerçekleştirdi. Sonuçlar, mavi gözlü bireylerin, düşük ışıkta kahverengi gözlülerden daha iyi görsel algı sergileyebileceğini gösterdi.
GÖRÜŞ SAĞLAMA YETENEĞİ
Mavi gözlerin, irislerindeki pigment kaybı nedeniyle düşük ışıklı ortamlarda daha iyi görüş sağlama yeteneği geliştirdiği teorisi, deneyle desteklenmiştir. Mavi gözlü bireylerin daha iyi görüş yeteneği, evrimsel açıdan bir avantaj olabilir. Ancak kahverengi gözler, özellikle UV ışınlarına karşı sağladıkları koruma nedeniyle evrimsel olarak önemli bir avantaj sunar. Kahverengi gözlerdeki melanin pigmenti, güneşe maruz kalan bölgelerde yaşayan bireyleri, cilt kanseri gibi UV ışınlarına bağlı sağlık sorunlarına karşı daha dirençli hale getirebilir.
GÖZ RENGİ VE SAĞLIK
Evrimsel süreçte, göz rengi ve sağlık arasındaki ilişki de önemlidir. Kahverengi gözlü bireylerde, yaşlılıkla ilişkilendirilen makula dejenerasyonu gibi göz hastalıkları daha düşük oranda görülür. Bunun nedeni, kahverengi gözlerdeki melanin pigmentinin gözleri zararlı ışıklardan korumasıdır. Sonuç olarak, her göz rengi, çevresel faktörlere ve biyolojik özelliklere göre farklı avantajlar sunar.
KAYNAK: NTV
