Kadınlar Yaşasın!
ABD’de emeklerine sahip çıkmak isteyen dokuma işçisi kadınların diri diri yakılması sebebiyle “Kadınlar Günü” ilan edilen 8 Mart ‘Dünya Emekçi Kadınlar’ gününde yine kadına şiddet haberleriyle uyandık...
İZOLE OLMAK
Önce bölgesel sonra küresel anlamda hayatlarımızı etkileyen pandemi sürecinde güvende olmak için evde olmak ve sosyal mesafelenme önerilmiş, zaman zaman kısıtlama tedbirleri ile bu zorunlu hale getirilmiştir. Şiddete maruz kalan kadınlar ve çocuklar için ise evde izole olmak ve sosyal desteklerden uzak kalmak oldukça riskli bir durumdur. Ev içi şiddet olgularında, bireyin fail ile daha uzun süre vakit geçirmeye mecbur kalması, izolasyon önlemleri nedeniyle destekleyici sosyal çevresinden yoksun kalması, ekonomik güçlüklerin şiddetten uzaklaşabilme imkanını azaltması veya ortadan kaldırması, artan alkol tüketimi pandemide kadına yönelik şiddeti arttırması muhtemel faktörlerdendir.
ŞİDDET PANDEMİSİ
Pandemi sürecinde resmi destek organlarının, salgın yönetimi ve benimsenen politikaların olumsuz etkileri sonucu yeterince işlev görememesi nedeniyle kadına yönelik şiddet pandemisi de dışarıdaki salgın tehlikesi kadar ölümcül sonuçlarla karşımıza çıkmakta: 2020 yılında 327 günde en az 253 kadın öldürüldü, en az 715 kadın şiddete maruz kaldı. Öldürülen kadınların yüzde 65’i eş, eski eş, sevgili tarafından; yüzde 48’i kendi evlerinde öldürüldü. Bireylerin daha çok ev içinde zaman geçirmesi, salgın ile artan temizlik önlemleri, okulların kapanması ve hastalık nedeniyle çocuk, hasta veya yaşlı bakımı gereksiniminde artış daha çok ev içi ücretsiz emek gereksinimi anlamına gelmektedir. Salgın öncesinde erkeklere göre 3 kat fazla zamanı ücretsiz ev işi ile geçiren kadınlar pandemi döneminde bu yükün artışı ve zaman yoksulluğu ile uzun dönemde ise tükenmişlik riski ile karşı karşıyadır. Kadınlar, kadın siyasetçiler, kadın iş insanları hepimize büyük görevler düşüyor..Kadının varolması için başka hiçbir şeye ihtiyacı yok bunu unutmayalım... Kadınların isteyince yapamayacağı hiçbir şey yok...