Kadına şiddet nasıl önlenecek (2)

Abone Ol

Şiddet mağdurunu koruyucu tedbirlerin mülki amirler ve hakimler tarafından kararlaştırılabileceğinden söz etmiştik. Önleyici tedbirler ise ancak hakimler tarafından kararlaştırılabilir.

Koruyucu tedbir ile önleyici tedbir arasındaki fark nedir?

Koruyucu tedbir, mağdur veya mağdur olabilme ihtimali olan kişi üzerine kararlar verilmesi anlamını taşımaktadır. Önleyici tedbir ile ise şiddet uygulayan veya uygulama tehlikesi bulunan kişi hakkında kararlar verilir.  Ayrıca, koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz. Ancak her ikisi için de re’sen veya başvuru ile karar verilebilmektedir.

Peki, mülki amir tarafından KORUYUCU tedbir kararları nelerdir?

Önce Mülki Amir kavramını açıklayalım. Türkiye'de ülke topraklarının yönetimi, mülki idare sistemine dayanmaktadır. Devletin taşradaki temsilcileri konumunda bulunan mülki idare amirleri ilde vali, ilçede kaymakam olarak görev yapmaktadır. Aşağıda sayılı olanları veya benzerlerini mülki amir kararlaştırabilir:
1. Kendisine ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir yerde uygun barınma yeri sağlanabilir.
2. Diğer kanunlar kapsamında yapılacak yardımlar saklı kalmak üzere, geçici maddi yardım yapılmasına karar verebilir.
3. Psikolojik, meslekî, hukukî ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesini temin edilmesine karar verebilir.
4. Hayatî tehlikesinin bulunması durumunda, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınmasına karar verebilir.
5. Gerekli olması durumunda, korunan kişinin çocukları varsa çalışma yaşamına katılımını desteklemek üzere dört ay, kişinin çalışması hâlinde ise iki aylık süre ile sınırlı olmak şartıyla, on altı yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarının yarısını geçmemek ve belgelendirilmek kaydıyla Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden karşılanmak suretiyle kreş imkânının sağlanmasını temin edebilir.
6. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın birinci ve dördüncü maddelerde yer alan tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilmektedir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde mülkî amirin onayına sunmalıdır ve Mülkî amir tarafından da kırksekiz saat içinde onaylanması gerekmektedir. Kırksekiz saat içinde onaylammayan tedbirler kendiliğinden kalkar.

Hâkim tarafından verilecek koruyucu tedbir kararları nelerdir?

Korunan kişilerle ilgili olarak aşağıdaki koruyucu tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:
1. İşyerinin değiştirilmesi. Kişinin farklı bir işlerinde çalıştırılması temin edilebilir.
2. Kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesine karar vermek suretiyle kişi koruma altına alınmış olur.
3. 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunundaki şartların varlığı hâlinde ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasına karar verebilir. Bu, aileyi koruyan en önemli hususlardan biridir. Aile konutu şerhi olan taşınmazların, malik olmayan eşin onayı olmaksızın tahliyesi, haczi, satışı gibi işlemlere konu edilmesi mümkün değildir. 
4. Korunan kişi bakımından hayatî tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde ve ilgilinin aydınlatılmış rızasına dayalı olarak 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi de mümkün olabilmektedir.

Tüm bu tedbirler, oldukça değerli olmuş ve uygulamada mağdurlara büyük destek sağlamıştır. İzleyen yazımızda hakim tarafından verilebilecek önleyici tedbirler incelenecektir.