Kadın çalışmaya başlayınca…
Tarım toplumundan sanayi toplumuna doğru bu hızlı değişim sürecinde kadının çalışma hayatına katıl...
Tarım toplumundan sanayi toplumuna doğru bu hızlı değişim sürecinde kadının çalışma hayatına katılımı da aynı doğrultuda değişiklik gösterdi. Bu durum, iş hayatında kadına duyulan ihtiyacı artırdı. Aynı zamanda bu süreç, aile yapısında da değişikliklere neden oldu ve her iki eşin çalıştığı çocuklu aile sayısı hızla artışa geçti. Ancak bu süreçte toplumun kadından beklediği rol ve davranışlarda benzer bir değişim söz konusu olmadı. Kadından bir tarafta aile içinde (çocuk bakımı, ev işleri, eşe bakmaktan sorumlu olma vb.) geleneksel rollerine uygun davranışlar beklenirken, diğer taraftan ona, eşit birey olarak iş hayatına katılma imkânı da sağlandı. Kadınların çalışma hayatına girmelerinden ilk etkilenen aile üyeleri elbette çocuklar oldu. Anneleri tarafından bakıma muhtaç bebeklerin, ilk eğitimlerini ve annelerine bağlı beslenmelerini tam ve doğru bir şekilde gerçekleştirememeleri, olumsuz etkilerin başlangıcı olarak görülebilir. Çalışma hayatında aktif rol alan kadınların, çift vardiya olarak çalıştıkları ve artı olarak yorulmaları bireysel sorun olarak görülse de aile içi sorunlara da neden olabiliyor.
TEMEL AİLE ÜYESİ
Eskiden aile için erkek ev dışında çalışarak ailenin ekonomik sürdürülebilirliğini sağlayacak temel aile üyesi konumundaydı. Ancak, günümüzün sanayileşen ve kentli toplumunda erkeğin baba olarak tek başına ailenin mali yükünü hakkıyla taşımasının mümkün olmadığı da genel kabul görmekte, kadının (annenin) aile bütçesine mali katkıda bulunmasının da elzem olduğu ortadır. Dolayısıyla, bu koşullarda çalışmak durumunda kalan kadını müthiş bir iş yükü hem ev dışında hem de ev içinde beklemektedir. Çalışan kadınların onda dokuzuna yakını ev işleri dolayısıyla çalıştıkları işe yorgun gittiklerini, işlerine odaklanmakta zorlandıklarını ve gün içinde bitap düştüklerini beyan ediyor.
Aile, bireyi ve toplumu etkileyen bir kurum olduğu gibi aynı zamanda birey ve toplumdan da etkilenen bir sosyal kurumdur. Zaman içerisinde gerçekleşen her türlü değişim ve dönüşümün izlerine aile kurumunda rastlamak mümkündür. Bu değişim ve dönüşümler aile üzerinde kimi zaman olumlu kimi zaman da olumsuz, bazı durumlarda hem olumlu hem de olumsuz etkilere yol açmıştır. Her toplumda oluğu gibi Türkler’de de aile, hem etkileyen hem etkilenen konumuyla çeşitli değişim ve dönüşümlere uğramıştır. Araştırmalarda Türk ailesinde bu değişim ve dönüşüme etki eden unsurların göç, yoksulluk, toplumsal değerler, teknoloji ve kadınların çalışma hayatına girmesi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.