İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Sinan Ateş’in öldürüldüğü sokakta bir basın toplantısı düzenledi. Dervişoğlu, kendisine yönelik tehditlere karşı kararlı bir duruş sergileyerek, güvenlik önlemleri konusunda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Dervişoğlu, kendisine tahsis edilen koruma polislerini derhal geri çekmesini isteyen açıklamalar yaptı. “Ben hiç kimseden korkmuyorum” diyen İYİ Parti Genel Başkanı, devletin memurları tarafından korunmasının gereksiz olduğunu belirtti ve “Şehit analarının duaları bana yeter” ifadelerini kullandı.
‘BU TEHDİTLER SIRADAN TEHDİTLER DEĞİL’
Dervişoğlu, “Bir tehditle karşı karşıyayım. Burada herhangi bir kimseye cevap vermek için bulunmuyorum. Çünkü her ahlaksızlığa cevap verirsem, her ahlaksıza cevap verirsem o zaman ahlaksızlığa paye vermiş olurum. Siyasi muhataplarım bellidir. Dolayısıyla mütekabiliyet sınırında kalarak, onlara cevap vermeyi demokrasinin şahsıma yüklediği bir sorumluluk olarak addediyorum. Peki neden buradayım? Biliyorsunuz bir tehditle karşı karşıya bırakıldım. Adresimi bilemeyebilir, beni sağda solda aramalarına ihtiyaç bırakmaksızın, onların en iyi bildiği yerde bu basın toplantısını düzenliyorum. 16 saat geçmesine rağmen yapılmış işlem, atılmış adım yok. Sayın Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Adalet ve İçişleri Bakanı, bir siyasi partinin genel başkanı tehdit aldığında acaba nerededir? Görevlerini doğru şekilde yapmaya davet ediyorum. Korkuyorlar mı? Kimden korkuyorlar? Hamilerinden mi çekiniyorlar? Bu katillerin, bu tehditkarların hamilerinden mi çekiniyorlar? Bu soruların cevap bulmasını istiyorum. Ben bir anayasal hakkı kullanıyorum. Siyaset yapmak bir anayasal haktır. Partimize mensup arkadaşlarım da aynı haktan yararlanarak siyaset yapıyorlar. Bu tehditler sıradan tehditler değil” ifadelerini kullandı.
‘HAVANIZI ALIRSINIZ!’
“Abdullah Öcalan'a Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kürsüde söz hakkı verilmesinin talep edildiği noktada İYİ Parti Genel Başkanı olarak ona karşı duruşumdan kaynaklı bir saldırının, bir tehdidin muhatabı olmuş durumdayım” sözleriyle devam eden Dervişoğlu, şunları söyledi: “Yani Abdullah Öcalan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gelecek, konuşacak, ona umut hakkı vaat edilecek ve hatta affedilebilmesinin zemini hazırlanacak; ama Müsavat Dervişoğlu Ankara'nın sokaklarında gezemeyecek, öyle mi? Havanızı alırsınız. Yaratmak istedikleri Türkiye Yüzyılı bu mu acaba? Türkiye'yi nereye sürüklemek istiyorlar? Biz siyaset sahnesine çıktığımız andan itibaren hep 'konuşan Türkiye' çağrısı yaptık. Her fırsatta demokrasi çağrısı yaptık.”
‘ŞEHİT ANALARININ DUALARI BANA YETER’
Alana kendisine tahsis edilen polis memurlarıyla geldiğini söyleyen Dervişoğlu, “Siz vatandaşın hakkını savunamayacaksanız, hukukunu savunamayacaksanız, bir genel başkanın siyaset yapma hakkını savunmaktan aciz duruma şayet düşürüldüyseniz, o zaman bana yapacak tek şey kalıyor; o da vatandaş gibi yaşamak. İçişleri Bakanlığı'na buradan sesleniyorum. Bana tahsis edilmiş koruma polislerini derhal geri çekin. Ben hiç kimseden korkmuyorum. Ben bu ülkenin hakkını ve hukukunu savunuyorum. Bu milletin geleceğini savunuyorum. O sebeple diyorum ki sizin bana gönderdiğiniz korumalara ihtiyacım yok. Şehit analarının duaları bana yeter de artar diyorum" mesajı verdi.