ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), İsrail’e THAAD füze savunma sistemi konuşlandırıyor. İran'ın son dönemde artan saldırıları karşısında İsrail’in güvenliğini sağlamak amacıyla ABD yönetimi, Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunma (THAAD) sistemini İsrail'e gönderme kararı aldı. Bu adım, özellikle balistik ve hipersonik füzelere karşı İsrail’in savunma kapasitesini artırmak için atıldı. Pentagon, bu sistemle birlikte ABD askeri personelinin de İsrail'de görev alacağını açıkladı.
THAAD Sistemi: Balistik ve Hipersonik Füzelere Karşı Etkin Koruma
THAAD sistemi, atmosfer içinden ve dışından gelen balistik füzelere karşı etkin bir savunma sağlar. Amerikan Lockheed Martin tarafından üretilen bu sistem, kinetik vuruş teknolojisi kullanarak füzeleri imha eder. Patlayıcı başlık içermeyen bu teknoloji, hedef füzeyi doğrudan çarparak yok eder. THAAD, kısa ve orta menzilli balistik füzelere karşı tam koruma sağlarken, uzun menzilli füzelere karşı kısıtlı bir savunma yeteneğine sahiptir.
Her bir THAAD bataryası, beş ana bileşenden oluşur: önleyici füzeler, fırlatıcılar, radar, ateş kontrol ünitesi ve destek ekipmanları. AN/TPY-2 radarı, yüksek hassasiyeti sayesinde uzun mesafelerden küçük cisimleri tespit edebilme kabiliyetine sahiptir ve 200 kilometre menzile sahip önleyici füzelerle 150 kilometreye kadar yükseklikteki hedefleri vurabilir. Ayrıca sistem, Patriot ve Aegis hava savunma sistemleri gibi ABD'nin diğer savunma mekanizmalarıyla entegre çalışabilme özelliğine sahiptir.
İran Tehdidine Karşı Alınan Tedbirler
Pentagon’un açıklamasına göre, İran'ın 13 Nisan ve 1 Ekim tarihlerindeki saldırılarından sonra İsrail’e THAAD konuşlandırma kararı alındı. İsrail ordusu ise THAAD sisteminin halihazırda ülkeye yerleştirildiğini duyurdu. Bu adım, özellikle İran, Yemen’deki Husiler ve Lübnan’daki Hizbullah’tan gelebilecek füze saldırılarına karşı İsrail’in savunma kapasitesini artırmak amacıyla atıldı.
İsrail’in mevcut hava savunma sistemleri olan "Demir Kubbe", "Davud’un Sapanı" ve "Arrow", İran’ın son saldırılarında yetersiz kaldı. İsrail'e yönelik son saldırılarda kullanılan hipersonik "Fettah 1" füzeleri ve Hizbullah’ın "Kadir 1", "Nur" gibi yeni nesil balistik ve seyir füzeleri, bu sistemlerin zayıf kaldığı noktalardan biri oldu. THAAD, bu tür tehditlere karşı özellikle yüksek irtifada ve atmosfer dışındaki füzelerin imhasında etkin rol oynayacak.
THAAD’in Küresel Kullanımı
ABD'nin THAAD sistemini kullanan ülkeler arasında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan da bulunuyor. BAE, Ocak ve Şubat 2022'de Husiler tarafından atılan balistik füzeleri THAAD ile başarıyla önleyerek bu sistemi muharebe koşullarında ilk kez kullanmış oldu. Suudi Arabistan ise 2026 ve 2028 yılları arasında teslim edilecek 7 batarya için yaklaşık 15 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladı.
ABD, THAAD sistemini 2017’den bu yana Güney Kore’ye konuşlandırarak, Kuzey Kore'nin balistik füze tehditlerine karşı bölgedeki güvenliği artırdı. Ayrıca Japonya'da da AN/TPY-2 radarları sayesinde THAAD sistemiyle entegre bir savunma ağı oluşturuldu.
İran'ın İsrail'e Yönelik Saldırıları
İran, İsrail’e yönelik son saldırılarını balistik füzeler ve kamikaze insansız hava araçları ile gerçekleştirdi. İran, 13 Nisan'da Suriye'deki İranlı askeri yetkililere yönelik saldırıların intikamını almak amacıyla İsrail'e yoğun bir füze saldırısı düzenledi. İsrail’deki askeri üsler hedef alındı ve saldırılarda kullanılan füzeler arasında hipersonik "Fettah 1" dikkat çekti. Ayrıca Hizbullah da "Kadir 1" balistik füzesi gibi yeni füze türlerini kullanarak İsrail’e yönelik tehditlerini artırdı.
Bu gelişmeler ışığında ABD’nin İsrail’e THAAD sistemi göndermesi, bölgedeki stratejik dengeleri koruma ve İran tehdidine karşı güvenlik tedbirlerini güçlendirme çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Bölgedeki Güvenlik Dengeleri Değişiyor
ABD'nin İsrail’e THAAD konuşlandırması, bölgedeki güvenlik dengesinde önemli bir adım olarak öne çıkıyor. İran ve Hizbullah gibi aktörlerin saldırı tehditleri karşısında İsrail'in güvenliğini artırmak amacıyla alınan bu tedbirler, Orta Doğu'daki jeopolitik dinamiklerde de önemli etkiler yaratabilir. ABD ve İsrail'in bu savunma işbirliği, İran kaynaklı balistik ve hipersonik füze tehditlerine karşı daha güçlü bir koruma kalkanı oluşturmayı hedefliyor.
