Ölüm, insanlık tarihi boyunca merak edilen ve tartışmalara neden olan bir konudur. Ancak, bir insanın ölmeden önce neler yaşadığı üzerine yapılan araştırmalar, bu konuda yeni bir ışık tutuyor. ABD’li doktor Christopher Kerr, BBC’ye verdiği röportajda, bu alandaki ilginç bulgularını paylaştı.
Dr. Kerr, 1999 yılında yaşadığı bir olayın ardından, ölmek üzere olan insanların deneyimlerini araştırmaya başladı. O dönemde 70 yaşındaki hastası Mary, hastanede yattığı sırada tuhaf davranışlar sergilemeye başlamıştı. Hayali bir bebeğe sarılıp öpmeye çalışırken "Danny" diye sayıklıyordu. Ailesi bu ismin kim olduğunu bilmezken, ertesi gün gelen teyzeleri, Mary'nin ölü doğmuş bir bebeği olduğunu ve bu kaybın travmasının yaşandığını açıkladı.
Bu olay, Kerr'in kariyerinde bir dönüm noktası oldu. Artık ölmekte olan insanların neler gördüğünü anlamak için derinlemesine bir araştırma yapma kararı aldı. Kerr’in bulgularına göre, ölümden haftalar önce başlayan bu süreçte, hastalar hayatlarının önemli anlarını yeniden yaşıyor ve yıllar önce kaybettikleri yakınlarıyla iletişim kurabiliyor. Bu deneyimler, hastalara huzur verirken, ölüm korkusunu da azaltıyor.
Kerr, yaptığı araştırmalarda insanların %88’inin bu tür deneyimler yaşadığını ortaya koydu. Hastaların üçte biri, ölmeden önce seyahat ettiklerini ve kaybettikleri insanlarla yeniden bağlantı kurmaya çalıştıklarını ifade etti. Bu kişiler genellikle hayatları boyunca kendilerini destekleyen ve sevdikleri insanlardır.
Ancak bu fenomen bazı doktorlar tarafından halüsinasyon ya da bilinç bulanıklığı olarak tanımlanıyor. Dr. Kerr, bu durumu daha çok anlamanın yanı sıra, hastaların yaşadığı sürecin önemine vurgu yapıyor. Bu alanda tıbbın yeterince ilgi göstermediğini belirten Kerr, bu bilgilerin, tedavi gören hastalar ve endişeli aileleri için büyük bir önem taşıdığını savunuyor.
