İngiltere-AB ilişkileri üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan akademisyen Sampson, İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın 2 Ekim'de Brüksel’de gerçekleştirdiği ziyareti değerlendirdi. Sampson, iki taraf arasında çözülmesi gereken en öncelikli konunun güven ve iyi niyet olduğunu belirterek, "Daha arkadaş canlısı ilişkiler, başarısı açısından gelecek müzakerelerin temel taşı olacaktır." ifadesini kullandı.
Sampson, Brexit'in İngiltere’yi Avrupa'dan hem siyasi hem de ekonomik olarak uzaklaştırdığına dikkat çekti. “AB'nin kararlar aldığı masada artık İngiltere'nin bir sandalyesi yok. Ayrıca İngiltere, ortak pazar ve Gümrük Birliği'nden ayrılmanın sıkıntılarını yaşıyor,” dedi.
Yeni İngiliz hükümetinin AB ile ilişkilerde temkinli adımlar attığını ifade eden Sampson, İşçi Partisi’nin Brexit sonrası bağları yeniden kurmak için daha iddialı hedefler belirlemesi gerektiğinin altını çizdi. Starmer'ın, AB ile ilişkilerde “yeni bir başlangıç yapma” isteğini açıklamasının gelecekteki ilişkiler üzerindeki etkisine de değinen Sampson, “Gelecek belirsiz; çünkü Starmer’ın AB’den ne istediği ve ilişkileri iyileştirmek için ne kadar ileri gitmeye hazır olduğu belirsiz,” görüşünü paylaştı.
Sampson, halkın AB-İngiltere ilişkileri konusunda ikiye bölündüğünü vurguladı. Hükümetin bu iki taraf arasında nasıl bir seçim yapacağı ise henüz netlik kazanmış değil.
İngiliz ekonomisinin AB ile daha iyi ilişkilerden olumlu etkileneceğini savunan Sampson, “Gençlere yönelik değişim programları, veterinerlik anlaşması ve elektrik piyasaları ile emisyon ticareti sistemlerini birbirine bağlama gibi konularda adımlar atılmalı,” diye ekledi.