Yağmur Daştan / EGE TELGRAF- İnciraltı Gelişim Derneği Başkanı Tayfun Karabulut, Ege Telgraf TV’nin konuğu oldu; Politize programında Yağmur Daştan’ın sorularını yanıtladı. İnciraltı ve Bahçelerarası’nın planlama süreci hakkında bilgiler veren Karabulut, dikkatleri çekecek açıklamalarda da bulundu.
‘HAM HAM DİYE YENİLİYORDU…’
Bölge hakkında bilgiler vererek konuşmasına başlayan Karabulut, “İnciraltı denildiğinde akla Kent Ormanı geliyor. Bugün İzmirliler Bakü Bulvarı üzerinden devam ettiklerinde yolun sağ tarafı kamuya ait alan, sol tarafı ise şahıs mülkiyetindeki topraklar. Bizim konuştuğumuz alan sol tarafındaki yerler. Kent Ormanı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin denizi doldurarak kamuya kazandırdığı bir alan. Burası zaten şahıs mülkiyeti de planlama alanı da değil. Onun karşısındaki alan ise şahıs mülkiyeti. Şahıs mülkiyetine izinsiz girerseniz ne olur; terlik atılır. İzmirli ailelerin yerine bugün bu toprakların bazılarının el değiştirmesiyle ne oldu; buralara nargile ve düğün salonları, mangal yerleri açıldı. Bunlara da İzmirliler parasını ödeyerek girer yani birçok kişi kullanamaz. Geçen süreç içinde İnciraltı kenarından kıyısından kemiriliyor diyorduk ama artık ham ham diye yenilmeye başladı. Ama artık bölgemizin kaderi değişiyor” dedi.
‘PARSEL BÜYÜKLÜĞÜ KIRMIZI ÇİZGİMİZ’
İnciraltı ve Bahçelerarası planlama sürecinin nasıl geçtiği ve ortaya çıkan planlardan toprak sahiplerinin ne denli memnun olduğunun sorulması üzerine Karabulut, “Planlardan gayet memnunuz. Bu plan yüzde 90 derecede toprak sahiplerinin mutluluğuyla sonuçlandı. Yüzde 10 neden vermiyoruz; çünkü bazı sermaye gruplarının beklediği olmadı. Bu planda bizi en çok mutlu eden parsel büyüklükleri. Burada aileler büyüdü. Vefatlarla beraber bazı parsellerde 30 bazı parsellerde de 50’ye yakın hissedar olmaya başladı. Haliyle imar parsel büyüklüğü her zaman kırmızı çizgimizdi. Büyük parseller yapılmamasını istedik. Çünkü aksi durumda büyük balık küçük balığı yiyecekti. Bakanlık da bu noktada elini taşın altına koydu ve istediğimizi yaptı. 2 bin 200 hak sahibinin olduğu bir alan. Planlara sadece 72 itiraz geldi. Bunun da 44’ü sadece sorulardan ibaret. Bakıldığında tüm İzmir’de mutabakat olduğunu görüyoruz. Gelinen nokta hem toprak sahipleri hem de İzmir mutlu” ifadelerini kullandı.
SOYER’E ‘KIZGINLIK’, KAYA’YA ‘KAHRAMANLIK’
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Narlıdere Belediyesi ve bazı büyük sermayedarların da planlara itiraz ettiği ve Ziraat Mühendisleri Odası’nın da dava açtığının hatırlatılması üzerine Karabulut, “Planlama daha askıya çıkmadan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yaptığı açıklamayı büyük bir kızgınlıkla karşıladık. Bunu söylemek belki yerindedir, kalbimizi acıttı. Bu süreçte kendisinin bizzat bize verdiği sözler vardı. Bire bir yaptığımız görüşme ve konuşmalar da vardı. Bunların tam tersine yapılan adımları gördükçe bu konu bizi çok kızdırdı. Hiç yakışmayan bir durum meydana geldi. Sonrasında İdare Mahkemesi’ne açılan dava… Bu 72 itirazın içinde Şehir Plancıları ve Mimarlar Odası’nın bir itirazı yok. Sağ olsunlar, bu planın faydalı olacağını düşünerek onlar da itiraz etmediler. 2020 yılında İzmir İl Toprak Koruma Kurulu’nda aldığımız bir karar vardı. Ziraat Mühendisleri İzmir Şubesi bir dava açtı, bunu da genel merkezleri üzerinden yürüttüler. Bu süreç bizim için çok dikkat edilmesi gereken bir süreçti. AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, İnciraltılılar’ın kahramanıdır. Toprak sahiplerinin sermayeye yenilmemesi için bizim yanımızda oldu. Tarım ve Orman Bakanlığı bu noktada çok iyi bir savunma yaptı. Mahkeme de yürütmeyi durdurma talebini reddetti. Bu karar, İnciraltı ve Bahçelerarası planlarının kanuna ve nizama uygun olduğunun kanıtıdır. Bu, İnciraltı ve Bahçelerarası’nı İzmir’in arka kapısı olarak görenlerin hüsrana uğrayacağının da belgesidir” dedi.
“CHP’Lİ BAKAN SAADET TEYZE’NİN ELİNİ ÖPÜP ÖZÜR DİLEMELİ”
CHP İzmir milletvekilleri İnciraltı ve Bahçelerarası sürecine nasıl yaklaştıklarının sorulması üzerine de Karabulut, şunları aktardı: “Bu sürecin diyalogla yürümesi için ciddi şekilde gayret sarf ettik. Bu süreçte özellikle CHP’de Milletvekilimiz Sayın Murat Bakan, Balçova’nın evladıdır. Bölge sakinlerinden Saadet Teyzemiz ‘Murat bizim kapımızın önünde oynardı’ der. Sayın Vekilimiz bu bölgenin çöküntü alanı olduğunun çok güzel tespitlerini de yapmıştır ve toprak sahiplerine ciddi de bir enerjisi olmuştur. Ancak ne oldu Murat Bakan’a anlamıyorum. ‘Toprak sahipleri bu şehrin evlatlarıdır’ diyen Sayın Vekilimiz, planların çıkmasının ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’den sonra ‘Oradaki toprak sahiplerine göre plan yapılamaz. Bu arazi sadece oradaki toprak sahiplerinin değil, İzmir’indir’ dedi. Bizi nasıl yok sayar? Biz bu şehrin has evlatlarıyız, bu topraklar bizim. 100 yıldan fazladır biz mal sahibiz. ‘Buranın sahibi sadece toprak sahipleri değildir’ demek hadsizlik değil midir? Buraya gelip Saadet Teyze’nin elini öpüp özür dilemesi lazım. Herkes soruyor: Ne oldu bu milletvekiline? CHP milletvekilimiz Sayın Murat Bakan bugüne kadar İnciraltı ve Bahçelerarası toprak sahiplerinin hep yanında oldu ama plan çıktıktan sonra maalesef aynı şeyi söyleyemeyiz. Yapılan her açıklama bizi yüreğimizden yaraladı.”
‘PLANLARIN EYLÜL AYI İÇİNDE ONAYLANMASINI BEKLİYORUZ’
İNGEDER Başkanı Karabulut, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak “İnciraltı toprak sahiplerini sermayeye yem etmeye çalışan kim?” ifadelerini kullanmıştı. Konunun hatırlatılması üzerine Karabulut, “Kim sorusunun cevabını önümüzdeki günlerde açıklayacağız. Böyle biri olup olmadığını da o zaman anlayacağız. Planlarımızın eylül ayı içerisinde onaylanmasını bekliyoruz. Toprak sahiplerine makam sahibi kişilerin ‘Yerini sat kardeşim. Yarın öbür gün dava açacaklar, süreç duracak’ gibi söylemlerde bulunduğu kulağımıza geliyor. ‘Bu süreci durduracağım’ havasında konuşanlar var. Bu kime yarıyor, sermayaye. Sermaye, ‘Sen bana yerini bedava ver, bekleme’ diyor. Biz bunu gidermek için çok çaba sarf ediyoruz ama yetmez, İzmirli’nin tümden çaba içinde olması gerekiyor. Önümüzdeki günlerde çıkacak planlardan sonra mahkeme kapısına koşacak kim varsa onun fotoğrafını İnciraltı’na koyacak ve tüm İzmir’in görmesini sağlayacağız. İfşa edeceğiz çünkü hak ediyor. O kişi kimse İzmir’de durmamalı, hiçbir koltuğu da işgal etmemeli. İnşallah da böyle bir itiraz olmaz” dedi.
‘SİYASETE KURBAN GİTMEMESİ İÇİN EMEK VERİLDİ’
Son olarak “İnciraltı planlama sürecinin siyasete alet edildiği ve sizin de ileriki dönemde siyasete atılacağınız iddiaları var. Ne dersiniz?” sorusunu da yanıtlayan Karabulut, şunları aktardı: “Süreç siyasete alet edilmedi, şeffaf yürütüldü. Konuyla ilgili tüm dinamikler kullanılmak istendi ama bazı kesimlerin de bir çabası olmadı değil. Bu çabaya sonuç geldi mi? Hayır. İnciraltı ve Bahçelerarası’nın siyasete kurban gitmemesi için çok emek verildi. İNGEDER olarak her zaman bunun önüne set kurmaya çalıştık. İnciraltı İzmir’in çok önemli bir konusu ve 10 milyar dolar yabancı sermayeyi çekecek yegane yer. Evet, bazı girişimler oldu ama bu konuda fırsat vermemeye gayret ettik. Benimle ilgili de konuşmak gerekirse; biz bu süreci sadece İnciraltı ve Bahçelerarası’nın planlanması için yürütüyoruz. Ben de bir toprak sahibiyim. Siyasetçiler de kullanır ya İnciraltı’nın planlanması bizim için dava meselesi… Yıllardır yenen hakkımızın yerine getirilmesi için hep birlikte mücadele ediyoruz. Ancak birileri önümüzdeki süreci farklı bir yere getirir, farklı bir şey yapılmak ister o da onların tercihidir. Bizim gözümüz, kulağımız, yaptığımız tüm çaba İnciraltı için. Bu şehrin evlatları olarak bu kentin iyiliğini istiyoruz. Bu şehre kötülük yapmak isteyenleri de kamuoyuna duyurmak da boynumuzun borcudur.”