Memduh GÜNEY/EGE TELGRAF- Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Menemen Serbest Bölgesi’ne yönelik İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği geçtiğimiz günlerde onaylandı. 2017 yılında yayınlanan kararla İzmir Menemen Ovası (Gediz) Büyükova Koruma Alanı sınırları içerisinde, DSİ Sulama Alanı içerisinde daha önce ağaçlandırılacak alan kullanımında olan ve Uluslararası Ramsar Sözleşmesi kapsamına dahil edilen, ülkedeki 14 Ramsar alandan biri olan önemli kuş alanı ve önemli doğa alanı sayılan “Gediz Deltası Sulak Alanı Tampon Bölge” sınırları içerisinde sanayi hareketliliği başladı. Tarımın, tarım için gerekli sulamanın bununla birlikte arkeolojik birçok kalıntının da olduğu bölgenin kaderini değiştiren karar bölge halkını derinden etkiliyor. 

İlk defa ekilen ‘lenox’ boy verdi İlk defa ekilen ‘lenox’ boy verdi

“DURUM İÇLER ACISI”

“Menemen’de tarım ve sanayi iç içe geçti” diyen Menemen Ziraat Odası Başkanı Yücel Altıntaş, “Biz bu işten muzdaribiz” diyerek durumu aktarıyor. Altıntaş, “Deri fabrikasının olduğu alanı serbest bölgeye çevirdiler. Şimdi ikinci bir serbest bölge için çalışıyorlar. Tarım arazilerini molozla dolduruyorlar. Birinci sınıf tarım arazileri göz göre yok oluyorlar. Tarım bitme noktasına geldi. Sadece toprak değil su da kirleniyor. Gediz Nehri sanayi yüzünden kirlenmiş durumda. Ya tarım olacak ya da sanayi. Tarım yapma konusunda zorlanıyoruz. Menemen’de tarımın bitmemesi için sanayinin başka bölgelere kaydırılması lazım. Yetkililer bölgede sanayileşmenin artmasından dolayı sevinmemiz gerektiğini söylüyorlar ancak biz tarımla uğraşanlar için durum içler acısı” ifadelerini kullandı. 

“ÇİVİ ÇAKILMAMALI”

“Tarım alanlarının üzerine bir çivi dahi çakılmamalı” diyerek projeye serzenişte bulunan Prof. Dr. Doğan Yaşar da, “Tarım dünyada bir numaralı endüstri ve öyle kalmaya devam edecek. Dünyanın neresine giderseniz gidin hiçbir ülkede tarım alanına böyle bir şey yapamazsınız. Konya kadar ülke olan Hollanda tarımda rekorlar kırabiliyor. Bizim bu alınan tuhaf kararları gözden geçirmemiz şart. Hiçbir koşulda tarım alanına değil sanayi bir kulübe bile yapamazsınız. Bu alanların tarım alanına ayrılması lazım. Yapılacak olan iyi bir sulama planlamasıyla bu alanlarda gelişim yaşarız” ifadelerini kullandı.

“ISRAR EDİYORUZ”

Planın her yönüyle çok kötü olduğunun altını çizen Yaşar, “Suyu kirletiyoruz, yer altı suyunu kaybediyoruz sonucunda tarımı kaybediyoruz. Bu tür kararlar alınmadan önce odalara sorulmalı. Nüfusu kalabalık bir ülkeyiz burada birkaç kişinin düşüncesiyle böyle kararlar alınmamalı. Bütün bu ovaları beton ovaya çevirdik ve burada dünyanın en verimli ovalarında bahsediyoruz. Ama ne yazık ki biz betonlaşmayı tercih ettik. Sonra bir şey olduğunda suçu iklime atıyoruz. Tarımsal amaçla kullanılan bir bölge başka amaçla kullanılamaz. Bizim ovaları tarıma kazandırmamız gerekirken biz kaybetmekte ısrar ediyoruz” dedi. 

“BÖLGEYİ ETKİLER”

“Böyle kararları alırken bir kamu yararı çıkarıyorlar” diyen Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Hakan Çakıcı, projede bir kamu yararının olmadığını söyledi ve “Projeye şerh koymamıza rağmen valilik bünyesinde bulunan toprak koruma kurulundan geçti karar. Aslında buna Büyükşehir Belediyesi de karşı. Serbest bölgenin yapılmasının öngörüldüğü yerde hem tarım alanı hem sulak alan var. Bölgeyi derinden etkileyecek bir proje olduğu için buna karşıyız. TMMOB olarak dava açtık. Ziraat mühendisleri olarak da alanların tarım dışına çıkarılması konusunda toprak koruma kuruluna karşı dava açıyoruz” ifadelerini kullandı. 

“TOPRAK YAĞMALANIYOR”

Menemen Ovası’nın tarım ve sanayinin iç içe geçmesi konusunda çok sıkıntılı bir bölge olduğunun altını çizen Çakıcı, “Bölgede tarım dışına çıkarılan izinli izinsiz çok yer var. Soğuk hava deposu olarak izin alıyorlar ama lojistik depo olarak kullanıyorlar. İzin alınmadan yapılan birçok yapı var. Bölgede ne yazık ki tarım alanlarının yağmalanması durumu var. Alınan kararın kamu yararına olmadığını çevreye zararı olduğu için açılan davalardan umutluyuz” dedi. 

Kaynak: EGE TELGRAF