İrem KAYA/EGE TELGRAF- Birleşmiş Milletler’e üye devletlerin her yıl düzenlediği Taraflar Konferansı (COP) bu yıl 29. kez Azerbaycan'ın başkenti Bakü’de gerçekleştiriliyor. İklim değişikliğiyle mücadelede son durumun gözden geçirildiği oturumlarda aynı zamanda iklim anlaşmaları, yenilebilir enerji hedefleri, karbon emisyonları ve iklim adaleti başlıkları gündemde. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, COP toplantılarında Türkiye’nin rolünü ve yapılan görüşmeleri anlattı.
“FOSİL YAKITLAR”
Toplantılardan sonuç alınamadığını söyleyen Yaşar, “Her yıl yapılır her ülke derdini anlatıyor ama iş sonuca gelince elde var sıfır. Bu seneki organizasyon geçtiğimiz yıl Dubai’de yapılan toplantının devamı gibi. Orada fosil yakıt konuşmuşlardı, Azerbaycan’da yenilenebilir enerji konuşulacak. Örneğin bu toplantılarda Almanya 2000 yılından beri Türkiye’nin fosil yakıtları azaltması gerektiğini söyler. Ancak Türkiye ekim ayı içinde elde ettiği enerjinin yüzde 60’ını termik santrallerden sağladı. Bunu ithal kömürle yaptı. Hedef fosil yakıtların azaltılmasıydı ancak yola fosil yakıtların artmasıyla devam ediyor” dedi.
“HEDEF VE SÜREÇ”
Önceki yıllarda Amerika’da gerçekleştirilen iklim toplantısını hatırlatan Yaşar, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı bu toplantıda Amerika’nın 2050 yılında karbon emisyonunu sıfırlayacağı Çin’in ise 2060’da bunu yapacağı ifade edildi. Türkiye’nin ise 2030’da azaltacağı söylendi. Ancak bu noktada Çin ve ABD arasında gerçekleşen ticaret savaşlarında Çin enerjisinin yüzde 51’ini kömürden sağlıyor. Amerika’da kömürle oluşturulan enerjilere vergi koyarak Çin’in önünü kesmeye çalışıyor. Kısacası hedefler ve süreç birbirinden tamamen farklı” diye konuştu.
“NE ANLAMI KALDI!”
Karbon emisyonlarının birdenbire sıfırlanamayacağını dile getiren Yaşar, “Şimdiden bunun üzerinde çalışmalar yapmaları gerekiyor ki 26 yıl içinde hedeflerine ulaşsınlar. 2 yıl önce Avrupa Birliği’nde bir toplantı da 1 gün 12 saat boyunca enerji konuşuldu. Orada çok önemli konular ele alındı. Nükleer enerjiyi yeşil enerji olarak kabul ettiler. Doğal gazı fosil yakıtlardan çıkardılar. Avrupa ülkeleri üçe ayrıldı. Polonya’da Türkiye gibi kömür kullanıyor. Nükleer kullanımı fazla olan Fransa olsun, doğalgaz kullanımı fazla olan Almanya olsun herkes kendi kullandığı enerjiyi yeşil enerji alanına sokup vergiden kurtarmak istiyor. Ancak kim bu yolda ne kadar ilerleme kaydediyor, ekonomileri ne kadar buna izin veriyor oraya bakılmalı” diye belirtti.
“AMAÇ TİCARET”
2020’den sonra kurak dönemin başlamasıyla fosil yakıtların tüketiminin tavan yaptığını söyleyen Yaşar, “Kurak dönemden önce petrol 25 kömür 60 ve doğalgaz 120 dolar seviyelerindeydi. Yağışların tüm dünyada azalmasıyla birlikte enerjide büyük bir kayıp yaşandı. Bu noktada oluşan enerji kaybını kömürden ve fosil yakıtlardan sağlayarak kapattık. Sonra da kömür oldu 400 dolar petrol oldu 100 dolar doğalgaz ise bin 400 dolarlara kadar yükseldi” dedi.
“SONUÇ PARAYA ÇIKIYOR”
Türkiye’nin bu toplantılardaki rolünün önemli olduğunu ve süreci idare etme konusunda da iyi işler çıkardığını söyleyen Yaşar, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2030’a kadar karbon emisyonunu azaltacağını belirtti. Tüm dünya fosil yakıtlara yönelince emisyon azalacağına artışa geçti. Karbondan elde edilen enerji kaynağının nakit paraya çevrilmesinden dolayı sağlanan kazanç ülkeler için önemli. Bu yüzden insan gücüyle bu düşürülemez. Bu sebepten dolayı da her yılda toplansalar yılda birkaç defa daha toplansalar bu toplantıların sonunda hiçbir değişiklik olmayacak” diye konuştu.