Kültür-sanat

II. Mahmut’un Belgrad Ormanları’ndaki su mirası: Yenibent

Sultan II. Mahmut tarafından 1839 yılında inşa ettirilen Yenibent, Osmanlı döneminin mühendislik harikalarından biri olarak Belgrad Ormanları’nda bugüne kadar ayakta kalmayı başarıyor.

Abone Ol

İstanbul'un su ihtiyacını karşılamak amacıyla Osmanlı döneminde inşa edilen bentler, tarihsel miras olarak bugüne kadar varlığını sürdürüyor. Bunlardan biri de, 1839 yılında Sultan II. Mahmut tarafından yaptırılan Yenibent. Belgrad Ormanları'nda yer alan bu ihtişamlı yapı, Osmanlı'nın suyu şehir merkezine ulaştırmak için kurduğu "akan su" sisteminin en önemli örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor.

II. Mahmut Bendi: Bir Mühendislik Harikası

Yenibent, sadece İstanbul’un su sorununu çözmekle kalmamış, aynı zamanda dönemin mühendislik ve mimarlık anlayışını da yansıtan özgün bir eser olarak öne çıkıyor. II. Mahmut'un talimatıyla inşa edilen bu bent, Belgrad Ormanları'ndaki en büyük su yapılarından biri. Yapının gövdesi ve kalınlığı açısından, yalnızca Büyükbent’ten sonra gelen ikinci en büyük bent olma özelliğine sahip. Bugün II. Mahmut Bendi olarak bilinen yapının, zaman içinde Avrupa’daki benzerleriyle de teknik açıdan paralellik gösterdiği belirtiliyor.

Su Yollarının ve Su Kültürünün Tarihi

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şükrü Sönmezer, İstanbul'daki su yapılarına dair önemli bilgiler sundu. İstanbul’un tarihsel olarak su sıkıntısı yaşadığını ve özellikle Osmanlı döneminde artan nüfusun su ihtiyacına yanıt vermek amacıyla su yollarının inşa edildiğini belirten Sönmezer, Yenibent’in Beşiktaş ve Boğaz köyleri gibi bölgelerdeki su ihtiyacını karşılamak üzere yapıldığını ifade etti.

Sönmezer, Osmanlı dönemi su yapılarıyla ilgili olarak, Kırkçeşme ve Taksim su yolları gibi önemli projelerden de söz etti. "Yenibent, günümüz baraj tekniklerine yakın bir yapım tekniğine sahip ve bu özellikleriyle çok özgün bir bent örneği" dedi.

Mimari ve Teknik Özellikler

İstanbul Teknik Üniversitesi'nden emekli öğretim görevlisi ve arkeolog Celal Kolay ise yapının teknik özelliklerine değindi. Kolay, Yenibent’in kemerli yapısının Avrupa’daki bent örneklerine benzediğini belirtti ve bunun, Osmanlı dönemindeki mühendislik becerilerini gözler önüne serdiğini söyledi. Ayrıca, yapının kemerli kısmındaki eğrisel formun, önceki düz duvarlı yapılardan farklı olarak Batı etkilerini taşıdığını vurguladı.

Kolay, bentin işleyişi hakkında da bilgi vererek, suyun yer altı galerilerinden geçerek belirli noktalara taşındığını açıkladı. II. Mahmut Bendi'nin, Taksim su hattının en son noktası olduğunu, buradan elde edilen suların, Maslak ve Levent gibi semtlere ulaştığını ve son olarak Taksim'e kadar aktığını söyledi.

Yenibent: Tarihin İzinde Bugüne Ulaşan Bir Miras

Yenibent, sadece bir su yapısı olmanın ötesinde, Osmanlı'nın İstanbul’a su getirme çabalarının simgesel bir örneği. Bugün 185 yıllık bir geçmişi geride bırakan bu bent, İstanbul'daki su altyapısının tarihsel gelişimine ışık tutarken, aynı zamanda şehrin su kültürünün de önemli bir parçası olarak varlığını sürdürüyor.