Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlediği bilgilere göre, 2002 yılından sonraki ulaştırma politikalarıyla deniz yolu, ihracat için de önemli bir kanal oldu.
Bu yılın 8 ayında ihracat 164 milyar 793 milyon 509 bin dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu dönemde taşıma şekillerine göre ihracata bakıldığında, ilk sırayı 92 milyar 970 milyon 27 bin dolarla deniz yolu aldı.
Deniz yolunu, 54 milyar 688 milyon 670 bin dolarla kara yolu, 14 milyar 703 milyon 703 bin dolarla hava yolu, 1 milyar 398 milyon 245 bin dolar ihracat tutarı ile demir yolu izledi. Bu dönemde 1 milyar 32 milyon 864 bin dolarlık ihracat da diğer araçlarla gerçekleşti.
Önceki yıllarda da ihracatın büyük kısmı, deniz yoluyla gerçekleştirildi. Geçen yıl 254 milyar 169 milyon 748 bin dolarlık ihracatın 150 milyar 294 milyon 432 bin doları, 2021'de 225 milyar 214 milyon 458 bin dolarlık ihracatın 133 milyar 714 milyon 269 bin doları, 2020'de de 169 milyar 637 milyon 755 bin dolarlık ihracatın 100 milyar 907 milyon 927 bin doları deniz yoluyla yapıldı.
"Deniz yolu taşımacılığı ihracatımızda başat rol oynuyor"
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, deniz yolu taşımacılığının her zaman navlun avantajı nedeniyle daha verimli ve daha ihracatı destekleyici olduğunu belirterek, gelişen çevre teknolojisi sayesinde daha çevreci gemilerle karbon salımını en aza düşüren gemilerin dünyada sefere konulduğunu söyledi.
Bunun da deniz yolu taşımacılığının her zaman dünya ticaretinde ve Türkiye ihracatında önemli rol alacağını gösterdiğini dile getiren Ulusoy, "Deniz yolu taşımacılığı ağırlık ve değer olarak ülkemizin ihracatında başat rol oynuyor." diye konuştu.
"Navlunlarda çok ciddi artışlar beklemiyoruz"
Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerindeki limanların büyük hacimli gemilerin uğrak noktası olduğuna dikkati çeken Ulusoy, ekonomik ve çevreci taşıma türü olan deniz yolunun, ihracatta rekabetçiliğe de katkı sağladığını bildirdi.
Ulusoy, Avrupalı ithalatçıların güvenilir tedarikçi tercihinde Türkiye'nin öne çıkışının da ülkeyi avantajlı hale getirdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Deniz yolu navlunları da içinde bulunduğumuz dönemde düşük seyrediyor. Küresel ekonomide durgunlukla beraber deniz yolu tercih ediliyor. 2024'te de deniz yolu taşımacılığının ihracatımızda lokomotif görevi göreceğini tahmin ediyoruz. Navlunlarda çok ciddi artışlar beklemiyoruz, daha stabil, istikrarlı seyirle mevcut seviyeleri koruyacağını düşünüyoruz. Bu da ihracatçılarımız için bir fırsat. Ayrıca yeni Türkiye'den yeni seferlerle farklı ülke ve destinasyonlara birçok fırsatlar var. Bunları ihracatçılarımızın mutlaka değerlendirmesi gerekir."