İçli köfte!
“Hayatı sürdürebilmek için her ayın ortasında sonunu bekliyorsun ancak biliyorum sen de ömür bitiyor diye üzülüyorsun...” Geçen gün belediye otobüsünün arka koltuklarından birinde otururken telefon...
Şimdi ben daha ne yapayım, bunları yazarken onun bu en özel öğretisini bile anlayamayıp bir içli köfteye daldığıma mı yanayım...
Ömür geçiyor kardeşim, ömür geçiyor... Bitmesini istediğimiz o günler, inanır mısın, bitiyor... Hem de sarıp sarmalayamadan kendimizi...
Şimdi sor bakalım kendine, tüm bu dünyayı sarıp hapsetmişken içine, bir de zamanı alamazken geriye, söyle sen misin içli yoksa köfte mi?