Nihat AK/EGE TELGRAF- Cumhuriyet Halk Partisi'ndeki 'değişim' kurultayında Kemal Kılıçdaroğlu’nun 13 yıllık dönemi kapandı. CHP 38. Olağan Kurultayı’nda  'değişim' mücadelesi verenler yeni Genel Başkan Özgür Özel’i göreve getirdi. Kurultay sürecinde finali görmeden değişimin mücadelesini verenler adeta ateşten gömlekler giydi. Tüm ciddi uyarılara rağmen değişim mücadelesinden dönmeyen Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, şu anda CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı. Başkan Tugay, değişime neden ihtiyaç duyulduğunu, değişimden ne anlaşılması gerektiğini ve yeni süreci Ege Telgraf TV’de Seçim Sizin proğramında gazeteci Nihat Ak’a anlattı. 

Zafer Partisi İzmir'den 'metro' eleştirisi: İzmir'in her yanı dökülüyor Zafer Partisi İzmir'den 'metro' eleştirisi: İzmir'in her yanı dökülüyor

KLASİK SİYASETÇİLERDEN FARKLIYIM 

Mesleğinin tam zirvesindeyken yurttaşlara hizmet edebilmek için 5 yıl önce belediye başkanlığı teklifini kabul ettiğine dikkati çeken Karşıyaka Belediye Başkanı ve CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı Dr. Cemil Tugay, “Kendi mesleğimde yapabileceğim şeyleri yaptım. Kariyerimde ulaşabileceğim en iyi noktaya ulaştım. Samimi duygularla ülkemize, insanlarımıza hizmet etmek, ülkemizin içinde bulunduğu sorunlardan çıkmasına katkıda bulunmak istedim. Bu anlamda çok çalışan, ülkesini çok seven, halkına çok bağlı ve saygısı olan bir Türk olarak, Türk vatandaşı olarak burada üzerime düşen görevi yerine getirme anlamında belediye başkanlığı adaylığını kabul ettim. Halkımızın teveccühleriyle onların ciddi oranda desteğiyle Karşıyaka Belediye Başkanı oldum. Biz analizimizi veriler üzerinden yaparız ve tedavilerimizi de yine pozitif bilimlerin bize gösterdiği doğrular üzerinden yaparız. Siyasette algı çalışmaları ve iletişim daha ön planda. Ben kendimi, hangi görevleri yapmak üzerine sorumluluk aldıysam, o alanlarda çalışmalar yaparak başarılı sonuçlara ulaşmayı ve sorun çözmeyi hedefleyen bir kişi olarak tanımlayabilirim. Bu klasik siyasetin azıcık dışına çıkıyor. Gösterişten uzak, daha çok işe odaklanmış, katılımcı, demokratik, sorun çözmeyi önemseyen bir bakış açısına sahip olduğumu düşünüyorum. Ben biraz farklı bir profilim. Başta insanlar bu profil siyasette yürümez, başarılı olamaz diyorlardı. Ama ben ısrarla doğru bildiğimi yaparak başarılı oldum” dedi. 

DEĞİŞİM BAŞARININ ANAHTARI!

Çok aktif olarak değişim mücadelesinin içerisinde olduğunu vurgulayan Başkan Dr. Cemil Tugay, “Partimizin genel seçimlerde aldığı başarılı olmayan sonuçlardan sonra halktaki güven kaybını herkes gibi ben de hissettim. Hissetmeyen hiç kimse yoktur. Bunu şöyle yorumladım; Biz halkın temsilcisiyiz. İnsanlarımızın temsilcisiyiz. Parti örgütümüzün temsilcisiyiz. Eğer burada insanların bir önceki genel merkez yönetiminden duyduğu rahatsızlığı, o başarısızlığı, yarattığı güvensizliği biz görmezsek ve orada temsiliyetimizi hakkıyla yerine getirmezsek partinin başarılı olmasının mümkün olmayacağı bir noktada kalacağımızı anladık. Bu değişimcilerin yanında olmamı sağladı. Ancak aynı zamanda değişimin önderi olan, değişimin temsilcisi olan genel başkanımız Sayın Özgür Özel, onunla birlikte güçlü figür olan Ekrem İmamoğlu ve beraber hareket ettikleri tüm arkadaşlara baktığım zaman siyasette olduğum süre içerisinde zaten çok beğendiğim, çok yakın hissettiğim, çok iyi iletişim içinde olduğum insanlardı. O yüzden onlarla birlikte olmak da benim için zor olmadı. Bu mücadelenin başlangıcında kaybedeceğimiz gözüyle bakılıyordu. Ben finali görmeden kendimi ve ekip arkadaşlarımı başarısız saymam. İnandığımız doğruları anlattık. İnsanların fikirleri farklı ise bunları değiştirmeyi denedik. Bu yarışta haklılığımızı anlatarak başarılı sonuca ulaşmanın mücadelesini verdik. Çok aktif olarak değişim mücadelesinin içerisinde oldum. İyi ki de olduk” ifadelerini kullandı.

KİŞİLER DEĞİL ANLAYIŞLAR 

Değişimin aslında kişilerden ziyade anlayışın değişmesi olduğunu belirten Başkan Dr. Cemil Tugay, “Yani aslında değişim kişilerin değil de anlayışın değişikliğidir. Değişim cesaretli, kararlı ve vefalı olmalı. Hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Hiçbir şey olmamış gibi davranırsak seçmen hepimizi siler atar. Herkesin tespiti Cumhuriyet Halk Partisi'nin son zamanlarda gittikçe artan bir şekilde kendi ideolojisinden biraz uzaklaştığını çağın ideolojilerini yakalamakta biraz geri kaldığını kadrolarını yenilemekte yeni insanları partiye katmakta yeni kadrolarla biraz daha heyecan ve enerji yaratmakta yetersiz kaldığı yönündeydi. Bu nedenle toplumun desteğini istediğimiz düzeyde alamıyorduk uzun süredir. Bazı kısır tartışmaların etrafında hep kaldı siyaset. Ve biz bu işin bir parçası olduk. Eski dönemdeki Cumhuriyet Halk Partisi olarak. Yani bunun sorumlusu ben değilim. Buna da taraftar olmadım. Hatta bununla ilgili sıkça eleştiride de bulundum ama değiştiremedik. Çünkü politikaların belirleyicisi genel merkezdi. Şimdi ülkemizin asıl temel ihtiyaçları ve sorunları üzerinden çok daha aktif siyaset yapmamız gerekiyor. Bunun için mutlaka farklı düşünen yeni kadrolara ihtiyacımız var. Toplumla daha fazla entegre olmaya ihtiyacımız var. Bizim artık ne esnaftan, ne iş insanlarından, ne çiftçilerden, ne çalışanlardan yani işçilerimizden, memurlarımızdan kopuk bir siyaset yapma hakkımız yok. Burada bir bütün olarak görüp, ülkemizin kalkınmasını önceleyip, ülkemizin zenginleşmesini önceleyip ama diğer taraftan bu kalkınma ve zenginleşme sonucunda oluşacak refahın da eşit bir şekilde topluma dağılmasını sağlamayı amaçlayan politikalar üretmemiz lazım. Söylemlerimiz gerçekçi olmalı. Hedeflerimiz veriye dayalı, o verilerin doğru analizine ve doğru stratejilere dayalı olarak belirlenmeli. Oluşan plan çerçevesinde ülke yönetilmeli. Hem yerel yönetimler hem de hükümet tarafından. Kuru tartışmalar, yapay kavgalarla değil, yapıcı bir siyaset anlayışı güderek. Bireysel hak ve özgürlükleri üzerine baskı oluşturmadan, bir hukuk devleti olmayı amaçlayarak siyaset yapmalıyız. Önümüzdeki yerel seçimlerde kazanacağımız belediyelerde ortak bir çalışma ortaya koymalıyız. Cumhuriyet Halk Partili belediyeler yerel yönetimlerde ortak ilkeler üzerinden çalışma yapacak. Bu dönemde mesela değişecek olan şeylerden birisi budur. Yani artık her belediye kendi kafasına göre farklı bir anlayışla, farklı bir yerel yönetim anlayışı göstermeyecek. Ama Cumhuriyet Halk Partisi'nin ilkeleri üzerine oturmuş bazı şeyleri daha fazla önceleyerek çalışmalar yapacak. Bununla ilgili parti bir çatı politika belirleyecek. Bizler de bu işin Bir parçası olacağız. Artık birbirinden kopuk değil. Birbiriyle çok daha yakın ilişkili, ortak çalışma kültürünü geliştirmiş, yerel yönetimler olacak. Cumhuriyet Halk Partili yerel yönetimlerdeki bizleri böyle bir dönem bekliyor” diye konuştu. 

DERSİMİZİ İYİ ÇALIŞTIK

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı olmadan dersini iyi çalıştığına dikkati çeken Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Bu şehir bizim. Bu ülke bizim. İnsanlar bizim insanlarımız. Hepsi benim komşum, kardeşim, arkadaşım. Öğrenciliğim, mesleki hayatım, belediye başkanlığım bu kentte geçti. Her sorunu yüzbinlerce insanımızla birlikte göğüsledik. Bugün burada su parası yüksekse bizi de etkiliyor. Deniz taşkını oluyor da şehrimizi su basıyorsa biz de üzülüyoruz. Trafikteki sıkışıklığı biz de yaşıyoruz. Kentteki her türlü yaşanan problem yani bir üst geçidin yürüyen merdiveni ya da asansörü çalışmıyorsa bu bize de sıkıntı oluyor. Hepimizin birbirimizle hukuku, birbirimize borcu var. Ancak en büyük borç vatana olan borcumuz kentimize olan borcumuzdur. Kentin gelişimi ve sorunlarının çözümü açısından bir çalışma yaptım. Benim kafamda bir plan da bir taslak ekip de var. Şu anda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan çok başarılı olduğuna inandığım bürokratlar var. Yine kentimizin içerisinde şu anda farklı görevlerde bulunan başka belediyelerde olanlar olabilir, başka kurumlarda olanlar olabilir, akademisyenler olabilir. Bunlar içerisinde çok değerli insanlar var. Buradan önce belediyede çalışan arkadaşlarımızı değerlendirir sonra da gerekli ihtiyaç halinde dışarıdan takviyeleri yaparak çok iyi bir kadro oluşturmaya niyetliyim. Bunun temel iskeleti kafamda hazır. Ama mutlaka büyükşehir belediyemizin insan kaynağını acilen hızlıca bir değerlendirmemiz, liyakat üzerinden görevlendirmeleri devam ettirmemiz ya da pozisyon değişikliği gerekiyorsa onları yapmamız lazım. Büyükşehir belediye başkanıyla ilçe belediye başkanlarının anlaşamaması diye bir seçenek olamaz. İlçe belediye başkanlarının kendi arasında anlaşmaması diye bir seçenek olamaz. Cumhuriyet Halk Partisi örgütünün kendi içerisinde gruplaşması, bölünmesi, parçalanması diye bir seçenek olamaz. Burada mutlaka demokrasi kültürümüzü geliştireceğiz” şeklinde konuştu.

GENEL MERKEZE GÜVENİN

Aday belirleme sürecinde CHP Genel Merkezi’ne güvenilmesini isteyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı Dr. Cemil Tugay, “Adayların belirlenmesi sürecinde lütfen herkes Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi'ne güvensin. Oradaki çalışma yöntemlerini yakından gözlemliyorum. Gerçekten mümkün olan en üst düzeyde başarıyı elde etmek üzere en doğru değerlendirme yapılmaya çalışıyor. Cumhuriyet Halk Partisi bu arada geleneksel bir baskı altında aynı zamanda. Bugüne kadar olduğu gibi bazı kişi ve gruplar alınacak karar üzerinde baskı oluşturmaya çalışıyorlar ve çalışacaklar. Ama bunlardan kendilerini mümkün olduğunca kurtarmış, kurtarmayı amaçlayan bir genel merkezimiz, genel başkanımız, MYK'mız ve Parti Meclisi’miz var. Hani ön seçim istiyor herkes. Seçim doğrudur. Ama doğru yapılırsa doğrudur. Yani bu ne demek ön seçimi kimle yapacaksınız? Ön seçime kimler katılacak? Bunlara baktığınız zaman bazı yerlerde her yerde değil ama bazı yerlerde halkı temsiliyet anlamında adaletli bir şekilde temsil eden bir üye profil yapısı görüyorsunuz. Bazı yerlerde ise belli gruplarda ağırlaşmış olan üye profil yapısının kendinden olan bir tercihi yaptığını ve bunun da halkta tam karşılık bulamadığını görebiliyorsunuz” diye konuştu. 

Kaynak: EGE TELGRAF