Son dönemde gıdaya yönelik sorunlar günden güne artmakta. Özellikle zehirlenmeler ve taklit gıdalar vatandaşın ciddi anlamda sorun yaşanmasına neden oluyor. Enflasyonun günden güne artması kaliteli gıdaya erişimi ise ciddi anlamda zorlaştırıyor. Gıdada vatandaşın öncelikli olarak uygun fiyatlı ürünleri tercih ettiğini dile getiren TMMOB Gıda Mühendsleri İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak, “Gıda enflasyonunun yüksek olması gıda harcamalarının toplam harcamasının büyük bir bölümünü oluşturan dar gelirli kesimleri çok daha fazla etkilemektedir. Bu da özellikle gıda ithalatçısı az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en temel sorunlarından biridir. Asgari ücretin açlık sınırıyla denk olduğu ülkemizde gıda harcamaları, çok büyük bir kesim için en fazla harcama kalemidir ve hane bütçesinde önemli bir paya sahip” dedi.
‘ZEHİRLENMELER ARTIYOR’
Özellikle vatandaşın gıda alışverişinde fiyat kriterini baz aldığını belirten Toprak, “Yükselen döviz fiyatları ve artan işsizlikle birlikte gıda enflasyonundaki artış vatandaşın alım gücünü büyük ölçüde azaltıyor. Bu durum vatandaşın gıda alışverişinde öncelikli olarak fiyat kriterini baz almasına ve hangi ürün, nerede ucuzsa oraya yönelmesine neden olmaktadır. Burada da karşımıza iki büyük sorun çıkmaktadır; birincisi neredeyse hammadde fiyatına satılan ve merdiven altı veya kayıt dışı şekilde uygun olmayan koşullarda üretilen gıda maddeleri, ikincisi ise taklit ve tağşiş. Her iki durum da halk sağlığı açısından risk teşkil etmektedir. Gıda güvenliğine yönelik yoğun tartışmaların olduğu, her gün başka bir gıda zehirlenmesi ve gıda ürünlerinde taklit/tağşiş haberi ile karşılaştığımız günleri yaşıyoruz. Bu tür ürünler sokakta, kontrolsüz ortamlarda dökme veya ambalajsız şekilde satılabilmekte ve tüketicilere ulaşabilmekte. Ancak tüketiciler bu tür ürünlere itibar etmemeli, satın almamalı ve tüketmemelidir. Bunların yerine ambalajlı, etiketlerinde Tarım ve Orman Bakanlığı’nca verilen kayıt veya onay numarasının olduğu ürünler satın alınmalı. Alınan bu ürünlerde kayıt ve onay numarası ile birlikte son tüketim tarihi/tavsiye edilen tüketim tarihi, üretici firmanın adı ve adresi, içerik ve alerjen bilgilerinin kontrol edilmesi de büyük önem taşımakta” ifadelerini kullandı.
‘5 KURUŞ BİLE ÖNEMLİ’
Akşam pazarından ürün almaya gelen vatandaşların sayısının arttığını belirten Toprak, “Elbette ifşa etmek, denetimleri arttırmak, caydırıcı para ve hatta hapis cezası vermek önemli. Ama ülkemiz için asıl önemli nokta da işin sosyoekonomik boyutudur. Bu noktada da asgari ücret, açlık sınırı, gıda enflasyonu ve alım gücü gibi kavramlar devreye giriyor. Yurttaşlar indirim günlerini takip edip hangi ürün nerede daha uygun fiyatlı diye araştırıyor. Halk ekmeklerin önünde uzun kuyruklarda çoğu zaman saatlerce bekliyor. Çünkü 5 kuruş dahi hane bütçesi için oldukça önemli. Pazarın kapanma saatlerine yakın alışverişe giden hatta ne yazık ki pazar toplandıktan sonra geride kalanları toplamak zorunda kalan yurttaşlarımızı da görüyoruz. Sonuç olarak rahatlıkla diyebiliriz ki; enflasyon, sabit bir geliri olan ve emek gücüne dayanan kesimler için yıkıcıdır. Hepimiz yoksuluz, çoğumuz açız...” diye konuştu.
Rana Beyza Öztürk / Özel Haber
Editör: TE Bilisim