Bazı ülkelerin devlet başkanlarına veya gelecekten korktukları siyasi liderler, Askeri Liderlerden bazıları her zaman kötü niyetli insanların hedeflerinde bulunuyor. Bunun örneklerini geçtiğimiz yıllarda çok gördük. Bu kaza denmeyecek ve adı konması gerekirse “Suikast” olan kazalara hep helikopterler sebep olmuştur ama yine de siyasilerin helikopteri tercih etmeleri de anlaşılır değildir…
Yıllar önce Orgeneral Eşref Bitlis’in bir helikopter kazası süsü verilen suikast olduğu açıklandı. Yine yıllar önce bir seçim gezisine katılan BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, helikopter kazası süsü verilen helikopter suikastı. Tarihte belki daha çok helikopter suikastı ile öldürülen çok kaza süsü verilen helikopter veya uçak kazaları vardır…
İçinde İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin bulunduğu helikopter, geçtiğimiz pazar günü, Doğu Azerbaycan eyaletinde dağlık arazide kaza yaptı. İranlı yetkililer helikopterde bulunan Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın kazada hayatını kaybettiğini açıkladı...
Efendim, helikopterin kim düşürdü? İçeriden de düşmanları vardı. Onlar tarafından suikast yapıldı! İran Derin Devleti yaptırdı! Yok, yok rakipleri yaptırdı! Senaryolar yazılmaya devam ediyor. Bekleyip göreceğiz daha neler yazacaklar. Neler söyleyecekler!
Günlerden beri gazetecilerin sözde uzmanların komplo teorileri televizyon tartışma programlarında dönüp duruyor. Sabaha kadar komplo teorilerini dinlediğimiz gibi yazılı basında köşe yazarları klavyelerini çalıştırıyorlar. Yazıyorlar da yazıyorlar. Yaz yazabildiğin kadar. Televizyonlarda konuş konuşa bildiğin kadar. Ağzına gem vuran yok ki!
Hatta helikopter yanında Amerika’ya ait olduğunu öne süreceğiniz füze parçaları bile bulduğunuzu iddia edebilirsiniz! Birileri çıkıp da “ben yaptım” demezse, söyleyecekleriniz ve yazacaklarımız tamamen komplo teorisi ya da sansasyondur! Haaa yazmayalım mı? ‘Sağdan soldan okuduklarımızı, işittiklerimizi derleyip elbette yazacağız!’ diyenlerimiz çoğunlukta…
Reisi, Orta Doğu’da eğer yanılmıyorsam 1948’den bu yana suikasta kurban giden sekizinci liderdir. Lübnan, bu konuda şampiyon! 3 liderini suikastta kaybetti! Reisi’yi kim öldürdü? Kötü hava koşulları mı? Evet, hava sisliydi-yağışlıydı falan da; sanki ötekiler biraz daha akla yakın gibi duruyor!
Mesela, Reisi, İran’ın Dinli Lideri 85 yaşındaki Ali Hamaney’in yerine geçmek isteyenler arasında birinci sıradaydı. Reisi’nin yerine geçmek isteyenlerin ilk sıralarında da Ali Hamaney’in oğlu, Mojtaba Hamaney var…
Efendim, Reisi’yi taşıyan helikopterler, 1989’dan önce Amerika’dan alınmıştı ve çok eskiydi. İran’a uygulanan ambargolar nedeniyle helikopterlerin bakımı da ambargolar nedeniyle doğru dürüst yapılamıyordu…
İki ay kadar önce, İran, İsrail’e füze saldırısı düzenlemiş ve İsrail’in öldürdüğü iki generalinin intikamını almıştı! Ve şu da çok iyi biliniyor ki, İran’ın en sıkıntılı olduğu komşusu, İsrail ve MOSSAD ilişkileri nedeniyle Azerbaycan! Ve Reisi, İran’ın son yıllardaki en acımasız lideriydi…
Lider olmadan önce de aldığı hâkimlik, savcılık görevleri sırasında yüzlerce insanın ölüm emrini verdiği söyleniyordu… Kesin olan şudur ki; çok sayıda İranlı ve çok sayıda insan hakları aktivisti; bu adamın ölümüne hiç üzülmedi!
Ve yine kesin olan şudur ki, hiçbir İranlı, Reisi’nin içinde olduğu helikopterin, kötü hava koşulları nedeniyle düştüğüne inanmıyor!
Çok kesin olmasa da şu da bir beklentidir; İran bu ölüm sonrası karışacak hatta sistem değişikliği bile mümkündür diyen senaryo yazarları da çok sayıda… Sonuç; Bekleyip göreceğiz…