Berna SEVER- EGE TELGRAF/ Sürekli pozitif olma çabasının psikolojik sağlığı olumsuz etkileyeceği konusunda uyaran uzmanlar, aşırı pozitifliğin, yani "toksik pozitiflik" olarak adlandırılan durumun, psikolojik sağlığa zarar verebileceği konusunda uyardı. Pozitif düşünce ve iyimserlik durumunun değerli olduğunu belirten uzmanlar, her şeyde olduğu gibi, dengeli ve gerçekçi bir yaklaşım benimsemek, uzun vadede psikolojik sağlığımız için daha faydalı olacağını söylüyor.
OLUMSUZ DUYGULARI BASTIRMA ÇABASI
Toksik pozitiflik, her durumda olumlu düşünme ve olumsuz duyguları bastırma çabası olarak tanımlanıyor. Uzmanlara göre, bu durum bireylerin gerçek duygularını ifade etmelerini engelleyebilir ve duygusal refahlarına zarar verebilir. Psikolog Dr. Ayşe Yılmaz, "Her zaman pozitif olma baskısı, bireylerin üzüntü, öfke veya hayal kırıklığı gibi doğal ve sağlıklı duyguları yaşamasını engelleyebilir. Bu duygular bastırıldığında, uzun vadede daha ciddi psikolojik sorunlara yol açabilir" diyor. Dr. Yılmaz, özellikle sosyal medyada yaygınlaşan pozitiflik kültürünün, bireyleri gerçek duygularını saklamaya itebileceğini belirtiyor.
EN ÇOK İŞ HAYATINDA ORTAYA ÇIKIYOR
Uzmanlar, toksik pozitifliğin iş yerlerinde de yaygın olduğunu ve çalışanların iş stresini veya memnuniyetsizliğini dile getirememesine neden olabileceğini vurguluyor. Bu durum, iş yerindeki genel moral ve verimliliği düşürebilir. İş psikoloğu Dr. Mehmet Demir, "İş yerinde sürekli pozitif olma zorunluluğu, çalışanların tükenmişlik yaşamasına ve iş performanslarının düşmesine neden olabilir. Duygusal ifadeyi teşvik eden bir iş kültürü, uzun vadede daha sürdürülebilir ve sağlıklı bir çalışma ortamı yaratır" ifadelerini kullanıyor.
Toksik pozitifliğin etkilerini hafifletmek için uzmanlar, duyguların kabul edilmesi ve ifade edilmesi gerektiğini vurguluyor. Gerçek duyguların tanınması ve paylaşılması, duygusal sağlığın korunmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, çevremizdeki insanların duygusal durumlarını anlamaya çalışmak ve empati kurmak, daha sağlıklı ve destekleyici ilişkiler geliştirmemize katkıda bulunabilir.