Pasaport’taki Passtel AVM ve eski tütün depolarının bulunduğu 3 bin 532 metrekarelik alana inşa edilecek olan Zorlu Konak projesi İzmir gündemini bir süredir meşgul ediyor. Projenin yüksekliği ve şehi...
Abone Ol
KAZANILMIŞ HAK
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in projeye destek mesajı ise kafa karıştırdı. Başkan Tunç Soyer bir gazeteye verdiği demeçte prensip olarak karşı çıkmayı doğru bulmadığını belirterek, “7 kat otopark gözüküyor orada belki bir bölümünü aşağıya yaptırmayı düşünmek lazım yüksekliği biraz aşağı indirmek için. Tamamı yasal hakları, kazanılmış hakları. Bu kadar büyük yatırım yapacak vatandaşı küstürmemek lazım doğrusu. Burnundan getirmemek lazım. O nedenle belki detaylı bir çalışma yapılabilir ama prensip olarak karşı çıkmayı doğru bulmuyorum" demişti.
Başkan Tunç Soyer’in seçim döneminde İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan adayıyken gökdelenlerle ilgili olarak yaptığı açıklama bu sözlerinin ardından yeniden sosyal medyada gündem oldu. Başkan Tunç Soyer adaylık döneminde bir programa verdiği demeçte “İzmir'deki gökdelenler CHP'li belediyelerin döneminde yapılmış olabilir. Doğru bulmuyorum, asla gökdelene izin vermeyeceğim" demişti.
Projeye karşı olan TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, 146 metre yüksekliğinde, 42 kattan oluşacak Zorlu Konak gökdelen projesi ile ilgili yaptığı açıklamada, "Bu proje TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu olarak geçtiğimiz ay ilan ettiğimiz 'kent suçlarından' biridir ve hayata geçirilmemelidir" ifadeleri ile projeye neden karşı olduğunu bir kez daha açıklarken projeye onay verilme sürecinde planların belediye meclislerinden geçmesinde katkısı olduğu ifade edilen önceki dönem Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise sessizliğini koruyor.
Liman arkası olarak tabir edilen ve Ahmet Piriştina döneminde ‘Manhattan Bölgesi’ olarak ifade edilen Turan ve Bayraklı bölgesindeki artan yapılaşma İzmir’in siluetini değiştirirken, İzmir kent merkezinde Kordon’un hemen arkasında yer alan Pasaport bölgesinde bu denli yüksek yapıların İzmir’e ne katkı sağlayacağı ise tartışılmaya devam ediyor. Kent adına karar veren yerel yöneticiler başta olmak üzere proje sahiplerinin kamuoyunun bilgi alma hakkı çerçevesinde ciddi ve tatmin edici bir açıklama yapma zorunluluğu bulunuyor. Günümüzden 15-20 yıl sonra ‘keşke’ dememek adına İzmirliler bu konuda acil yanıt bekliyor.