Güne minik bir serçe bırak!
26Gülümse hadi gülümse Bulutlar gitsin Yoksa ben nasıl yenileyeceğim Hadi gülümse
26Gülümse hadi gülümse
Bulutlar gitsin
Yoksa ben nasıl yenileyeceğim
Hadi gülümse
Belki şehre bir film gelir
Bir güzel orman olur yazılarda
İklim değişir, Akdeniz olur
Gülümse
Ah canım kadın, canım Sezen... ‘Rakkas’ ile neşelerimin ortağı, ‘Son Bakış’ ile hüznümün isyanı...
En deli anlarımın şahidi, ikilemlerimin yüz bulmuş hali...
‘Git’ derken havaya dikilen burnum...
‘Gitme, dur n’olursun...’ derken sevdaya düşmüş gururum...
‘Tükeneceğiz’ derken ise elimde tuttuğum son umudum...
Ve en nihayetinde...
‘Vazgeçtim’ diyerek kabul edişlerim...
Ardından yanan ateşim;
'Alışırım zannettiğim yokluğundan acılanmam
Vazgeçmek zor senin o büyülü tuhaf sıcağından
Dön demeye utanırım zavallı korkularımla
Arkasına saklandığım gururumdan...’
Her dem aldanışlarım, gönül eğişlerim...
‘Hayat bazen öyle insafsız ki
Küçük bir boşluğundan yakalar
Hissettirmez en zayıf anında
Seni ta yüreğinden yaralar’
Bazen ağlayışlarım...
‘Yürüyorum hasretin, acının üstüne
Sığmıyorum dünyaya, dar geliyor
Geceler mi uzadı, bu karanlık ne
Gönlümün bayramları, şenliği söndü’
Bazen umursamayışlarım...
‘Zannetme bir gün geri dönmek değil niyetim ah
Hasrete teslim oldum asla gelmeyeceğim
Bu yangın benle ölünceye dek yaşasın varsın
Dünyanın o son günü sen beni arayacaksın’
Sonuçta unutulmasın...
Ben her yaşta hep biraz ‘Küçüğüm’
Önce biraz üzülürüm, sonra...
‘Ben de yoluma giderim’
Ondan sonra derim ki...
‘Bende bu yetim kirazlar al al dururken
Tek başıma kara gecelerde zar zor uyurken
Yar eteğimde çakallar kurtlar ulurken
İçine sinerse senin de kıyametin gelsin’
Sen yine istersen...
‘Haydi gel benimle ol
Oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki neslimize...’
İstemezsen...
‘Şinanay da yavrum șina şinanay
Şinanay da şinanay hoppa şinanay’
Sonuçta:
‘Ele avuca sığmazdı deli gönlüm’
Kaybedenler’in ‘Şahitsiz suçlar’ı gibi
Masum değiliz hiç birimiz...