Tuğçe GÜLER- EGE TELGRAF/ Lenfoma, vücudun savunma hücreleri olan lenfositlerin kontrolsüz bir şekilde bölünüp çoğalması sonucu gelişen bir kanser türü olarak dikkat çekiyor. Bu hastalık, lenfatik sistemde en sık görülen kanserlerden biri. Lenfoma, lenf bezleri, dalak, timus bezi ve payer plakları gibi lenfatik organlarda meydana geliyor.

Lenfomalar, genel olarak iki ana gruba ayrılıyor. İlk grup, Reed-Sternberg hücrelerinin varlığı ile karakterize edilen Hodgkin Lenfoma (HL). Genellikle genç yetişkinlerde daha sık rastlanan bu tür, tedavi edilebilirliği ile biliniyor. İkinci grup ise B ve T lenfositlerinden kaynaklanan Non-Hodgkin Lenfoma (NHL). Bu tür, daha çeşitli hücresel özellikler göstermesiyle dikkat çekiyor ve genellikle yaşlı bireylerde görülüyor.

Büyüyen ve çoğalan lenf bezleriyle başlıyor!

Lenfoma belirtileri ise genellikle ağrısız, büyüyen ve çoğalan lenf bezleriyle başlıyor. Bunun yanı sıra sebebi bilinmeyen ateş, açıklanamayan kilo kaybı, rahatsız edici gece terlemeleri, sürekli yorgunluk, öksürük ve göğüs ağrısı gibi şikayetler de gözlemlenebiliyor. Karında şişlik veya dolgunluk hissi de lenfoma belirtileri arasında yer alıyor.

Yalnızlık demans riskini arttırıyor mu? Yalnızlık demans riskini arttırıyor mu?

Bu hastalığın gelişiminde bazı risk faktörleri bulunuyor. 15-34 yaş aralığı ve 55 yaş üstündeki bireyler daha fazla risk altında. Ayrıca, erkeklerin kadınlara göre lenfoma geliştirme olasılığı daha yüksek. Aile öyküsü, Epstein-Barr virüsü (EBV) ve HIV enfeksiyonu gibi durumlar da risk faktörleri arasında sayılıyor.

Cerrahi müdahale ile tedavi ediliyor

Lenfoma tedavisi ise genellikle kemoterapi, radyoterapi, biyoterapi ve cerrahi müdahale gibi yöntemleri içeriyor. Tedavi planı, hastalığın türüne ve evresine göre uzman hekimler tarafından belirleniyor. 2000'li yıllarda, "B grubu bulguları" olarak adlandırılan belirti grupları, lenfoma tanı ve tedavisinde büyük bir öneme sahip. Bu bulgular arasında yüksek ateş, açıklanamayan kilo kaybı ve gece terlemeleri yer alıyor. Ancak birçok lenfoma vakası, bu belirtiler olmaksızın da gelişebilir. Özellikle indolen lenfomalar, belirgin bulgular göstermeyebilir.

Uzmanlar, lenfoma belirtilerine dikkat edilmesi ve erken tanı için mutlaka bir sağlık uzmanıyla iletişime geçilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Her lenf bezi büyümesi lenfoma anlamına gelmediği için, dikkatli bir değerlendirme ve düzenli takip büyük önem taşıyor.

Kaynak: EGE TELGRAF