Nihat AK/EGE TELGRAF- İzmir'in eski Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) binasının karşısında, gökdelenlerin gölgesinde, köprünün altındaki alan bir yaşam sahnesine dönüşmüş; binlerce dar gelirlinin umutla adım attığı bitpazarının kalbi atıyor. Ekonomik krizle artan zorluklar, bu pazarı her geçen gün daha fazla insanın sığınağı haline getiriyor. Burada, sazın tınısından süs eşyalarının zarif detaylarına, kıyafetlerden ev araç gereçlerine kadar, antika eşyaların birikmiş hatıralarına kadar her şey var. İğneden ipliğe, geçmişin izlerini taşıyan ikinci el parçaların sergilendiği bu bitpazarı, yalnızca alışverişin değil, hayatın adeta ta kendisi.

YENİDEN HİZMETE SOKUYORUZ

Bitpazarı’nın aslında ihtiyaçların takas edildiği bir alan olduğuna dikkati çeken İkinci El ve Antikacılar Derneği Başkanı Lütfi Uztemur, “Pazarımızı, esnafımızın ve ziyaretçilerimizin ihtiyaçlarına göre güzelleştirmeye çalışıyoruz. Tuvaletler ve otopark alanları gibi düzenlemelerle, halkımızın daha rahat vakit geçirebilmesini hedefliyoruz. Bugün burada hem dar gelirli vatandaşlarımıza hem de antika meraklılarına hitap eden bir pazar oluşturduk. Dar gelirli vatandaşlarımız uygun fiyatlarla ihtiyaçlarını karşılayabiliyor, antika severler ise değerli eserleri inceleyip edinebiliyor. Günümüzde birçok genç, atalarından kalan antikaları ya çöpe atıyor ya da ikinci el pazara getiriyor. Biz de burada, bu eşyaların kıymetini bilenlerle buluşturuyoruz. Örneğin, Bornova Kaymakamımız sıkça pazarımızı ziyaret eder, antikaları ilgiyle incelerdi. Şimdi Manisa’da görevde, antika merakı devam ediyor. İkinci el ürünler sadece ihtiyaç değil, geçmişin de bir parçasıdır. Antika objeler ise tarihten gelen manevi bir değere sahip nadide parçalardır. Onlara kıymet verenlerin elinde daha uzun süre yaşarlar ve geçmişimizi bugüne, bugünü ise geleceğe aktarırız” dedi.

ESNAFLIK TUTKUYA DÖNÜŞTÜ

Maddi açıdan sıkıntılı bir dönemde başladığı bit pazarı esnaflığının artık bir tutkuya dönüştüğünü belirten Feride Mehmetoğlu, “Birkaç yıl önce, maddi zorluklarla yüzleştiğim bir dönemde, ikinci el eşya ticaretine adım attım. Bu süreç beni bit pazarında esnaflık yapmaya yönlendirdi ve zamanla bu işin bana yalnızca bir kazanç kapısı değil, aynı zamanda büyük bir anlam kattığını fark ettim. Dar gelirli vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu eşyaları uygun fiyatlarla sunarak onlara destek olabilmek, benim için tarif edilemez bir mutluluk kaynağı haline geldi. İnsanların günlük hayatında bir katkı sağlamak, hayatlarının bir parçası olmak gerçekten çok kıymetli bir his. Her satışta birine dokunabildiğimi, onların yaşamlarını kolaylaştırabildiğimi bilmek, işime olan bağlılığımı ve sevgimi artırıyor. Başlangıçta zorunluluktan başladığım bu iş, zamanla benim için bir tutkuya dönüştü. Severek yaptığım, gönülden bağlı olduğum bu meslek sayesinde yalnızca kendi hayatıma değil, müşterilerime de güzel bir iz bırakabilmeyi umuyorum” dedi.

Lunapark’tan açıklama: “Yargı süreci devam ederken ve herhangi bir nihai karar verilmediği halde elektrikler kesildi” Lunapark’tan açıklama: “Yargı süreci devam ederken ve herhangi bir nihai karar verilmediği halde elektrikler kesildi”

KENT BİLEŞENLERİNDEN OLDU

Bitpazarı’nın İzmir’in değerli bir parçası olduğunu savunan esnaf Erkan Aydın, “. Kırk yıldır Bitpazarından bu ekmeği yiyorum ve yıllar boyunca İzmir’de pek çok farklı alanda bitpazarına çıktım. Bugüne kadar 20-25 defa alan değiştirdik, artık burası bizim kalıcı yuvamız olsun istiyoruz. Bu alan, esnafımızın da vatandaşlarımızın da rahat edebileceği bir ortam olarak tasarlandı. Burada emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum. Biz esnaf olarak bu pazarın sürdürülebilirliği için mücadele ederken, İzmir halkına kaliteli ve uygun fiyatlı ürünler sunarak onlara hizmet etmekten büyük bir gurur duyuyoruz. Bitpazarlarının vatandaşa büyük faydası var; yalnızca ikinci el ürünlerin bulunduğu bir yer değil, aynı zamanda ekonomik bir destek, kültürel bir buluşma noktası, farklı kesimlerin bir araya geldiği bir alan. Tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki, bitpazarları ekonomi ve topluma büyük katkılar sağlıyor. Bu yalnızca İzmir’de değil, dünyada da böyle. Dünyanın dört bir yanında bitpazarları, ekonomik ve sosyal olarak toplumlara destek veriyor, halkı bir araya getiriyor. İzmir’de de bu kültürün devam etmesini, bu alanın kalıcı bir yer haline gelmesini canı gönülden istiyoruz” şeklinde konuştu.

DAR GELRİLİYİ ANLAYABİLMEK

Çaresizlikten gelenin dar gelirliyi daha iyi anladığını belirten esnaf Kenan Kaya, “Yaklaşık 12-13 yıldır bitpazarı esnafıyım. Belki yüksek bir eğitim alıp farklı bir meslek sahibi olamadım, teknik imkanlara erişimim sınırlıydı. Ancak yokluk ve çaresizlik içinde, helal kazançla evime ekmek götürmek için bu yola baş koydum. Burada geçirdiğim yıllar boyunca dar gelirli vatandaşlarımızı, yokluk çekenleri tanıyacak hale geldim. Kendi yaşadığım zorluklar, onları daha iyi anlamamı sağladı. Çöpe gitmekle yüz yüze kalmış, ama hala işe yarar olan ürünleri ihtiyaç sahiplerine ulaştırarak hem ekonomiye katkı sağlıyor hem de topluma faydalı bir hizmet sunuyoruz. Bu zor ekonomik koşullarda, dar gelirli vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir alan sunmak bize yalnızca işimizi değil, aynı zamanda bir misyonu gerçekleştirdiğimizi hissettiriyor. Hepimiz burada, ailemize bir lokma daha götürebilmek için çabalıyoruz. Önümüzdeki günlerde şartlarımızın daha iyi olmasını, daha iyi imkanlarla bu işi sürdürebilmeyi umut ediyoruz” dedi.

Kaynak: EGE TELGRAF