Ekonomi

Geçim derdinden öte hayatta kalma çabası!

Abone Ol

Yasemin EKREN/EGE TELGRAF- TÜİK’in Hanehalkı Bütçe Araştırması'nın 2023 yılı sonuç raporu açıklandı. Konut-kira, gıda, alkolsüz içecekler ve ulaştırma harcamalarının zirveye çıktığı araştırmaya göre halkın, gelirinin çoğunu yaşamını sürdürebilmek için harcadığı tespit edildi. Tüketim amacıyla yapılan harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 23,9 ile konut ve kira alırken, ikinci sırayı yüzde 21,9 ile ulaştırma, üçüncü sırayı ise yüzde 20,6 ile gıda ve alkolsüz içecek harcamaları aldı. En düşük pay ise yüzde 0,8 ile sigorta ve finansal hizmetler, yüzde 1 ile eğitim ve yüzde 1,9 ile eğlence, spor ve kültür harcamaları oldu. Ekonomist Bülent Toptaş, TÜİK’in son Hanehalkı Bütçe Araştırması'nı değerlendirdi.

TEMEL İHTİYAÇLAR

Konut ve kira, gıda ve alkolsüz içecekler ve ulaştırma kalemlerinin toplamlarının yüzde 66,4 olduğunu dile getiren Toptaş, bu kalemlerin 2022 yılındaki toplamlarının da aşağı yukarı aynı seviyede olduğunu söyledi. Toptaş, “Bu oran Türkiye gibi kişi başı yıllık gelirin 10 bin dolar civarında olduğu bir ülke için normal olarak değerlendirilebilir ancak Türkiye’de 26 milyon hane var. Bu hanelerin gelir kaynakları ve düzeyleri birbirinden çok farklı” dedi. Toptaş, bir önceki yıla göre büyük bir farkın olmadığının altını çizdi. Düşük gelir grubunda yüksek olan tüketim kalemlerinin temel ihtiyaçlar olduğunu vurgulayan Toptaş, “Düşük gelirle sadece çok temel ihtiyaçlar karşılanabilir. Karnınızı doyurursunuz, barınma ihtiyacınızı karşılarsınız, işe gidip gelirsiniz, paranız ancak bunlara yeter. Bu durumda evde oturur televizyon seyredersiniz” diye konuştu.

MUTSUZ BİR TOPLUM

Barınma, gıda ve ulaşımın en temel yaşamsal ihtiyaçlar olduğunu söyleyen sosyal hizmetler uzmanı Melek Aykaç, TÜİK’in Hanehalkı Bütçe Araştırması'nda bu kalemlerin yüksek olmasının sonucunun mutsuz bir toplum olduğunu aktardı. Aykaç, “Vatandaşın bütçesinin büyük bir kısmını temel ihtiyaçlarına ayırması, psikolojik, sosyal ve toplumsal olarak büyük sorunlara yol açar. İnsanlar yaşamdan zevk almak, gelecekle ilgili planlar yapmak ve bireye kendini iyi hissettirecek kültür sanat faaliyetleri yapabilmek için bütçe ayıramıyor” dedi. Vatandaşın kendini iyi hissetmediğini söyleyen Aykaç, mutsuz bireyin mutsuz bir aileye neden olduğunu, bunun sonucunda da mutsuz bir toplumun oluştuğunu vurguladı. Aykaç, “İnsanlar artık hayatta kalma modunda yaşıyor, kimsenin hayattan bir beklentisi yok. Bu durum, toplumun barışı ve huzurunu bozuyor. Ekonomik koşullardan kaynaklanan belirsizlik ve bu belirsizlik ile baş etme durumu toplumun bütün kesimlerinde yoğun kaygıya neden oluyor. Hasta bir toplum haline geliyoruz, bu ilerleyen aşamalarda halk sağlığı sorunu haline gelebilir” ifadelerini kullandı. 

BİR KESİMİN REFAHI

Tüketicilerin gelir seviyesinin düşmesiyle birlikte alım gücünün düştüğünün altını çizen Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal, tüketicinin yaşam mücadelesi verdiğini söyledi. Alınan düşük ücretlerin ancak temel ihtiyaçları karşılayabileceğini vurguladı. Koçal, “Temel ihtiyaçlar dışında bir gelir kalmayınca harcamalar ya çok düşük seviyede kalıyor ya da hiç yapılmıyor. Tüketicinin yaşam kalitesi gün geçtikçe düşüyor. Bugün asgari ücretli ve emekliler, alım gücünün düşük olması nedeniyle maalesef sağlıklı gıdaya ulaşamadıklarından yeterli beslenemiyorlar. Temel ihtiyaçların karşılanması hakkı evrensel tüketici haklarından biridir. Devlet tüketicinin bu hakkının karşılığını bulmasını sağlamalıdır” diyerek düşen alım gücünün tüketicilere etkisini vurguladı. Vatandaşın geçinemediğini söyleyen Koçal, kaynakların bir kesimin mutluluğu için harcandığına dikkati çekti.