Zihninizin derinliklerine inecek Netflix’in en iyi 7 bilim-kurgu filmi

Bird Box Dünya çapında insanları intihara sürükleyen gizemli varlıklar ortaya çıkar. Hayatta kalanlar, bu varlıkların görülememesi gerektiği için gözlerini her zaman kapalı tutarak hayatta kalmaya çalışır. Film, başroldeki Malorie (Sandra Bullock) ve iki çocuğuyla birlikte güvenli bir yer bulma çabasıyla mücadele ederken yaşananları konu alır. Bu zorlu yolculukta, doğa ve insanlık arasındaki sınırları keşfederler.

Lucy Genç bir kadın olan Lucy (Scarlett Johansson), uyuşturucu bir maddeyi taşırken bu madde vücuduna sızar ve onun beyin kapasitesini %10'un ötesine çıkarmasını sağlar. Artan zeka ve güçle, zamanla telekinezi ve telepati gibi süper güçler kazanan Lucy, hem kendi hayatını hem de dünyayı tehdit eden bir suç çetesiyle karşı karşıya gelir. Film, Lucy'nin bu yeni yeteneklerini kullanarak hem hayatta kalma hem de insanlığın geleceğini koruma mücadelesini konu alır.

Yok Oluş Biyolog Lena (Natalie Portman), kocasının gizemli bir keşif gezisinde kaybolmasının ardından, hükümetin "Şekil" adı verilen bir bölgede yürütülen araştırmalara katılmaya karar verir. Bölge, çevresindeki her şeyi dönüştüren ve bozan bir varlık tarafından etkilenmiştir. Lena ve bir grup bilim insanı, bölgedeki doğaüstü olayları ve kendilerine dair değişimleri araştırırken, hem kendi varlıklarını hem de bölgenin sırrını çözmeye çalışırlar. Film, bilinç, kimlik ve varoluş temalarını derinlemesine keşfeder.

The Platform Bir hapishane benzeri yapının içinde, katmanlar arasında bir yemek platformu düşer. Üst katlardan aşağıya doğru çıkan yemekler, alt katlarda yaşayan mahkumlar tarafından tüketilir, ancak platform her katta durmadan devam ettiği için alt katlar açlık çekmek zorunda kalır. Film, bu adaletsiz sistem içinde hayatta kalmaya çalışan Goreng (Ivan Massagué) adlı bir mahkumun gözünden, toplumsal eşitsizlik ve insan doğası üzerine sert bir eleştiri getirir.

Yukarı Bakma İki astronom olan Dr. Randall Mindy (Leonardo DiCaprio) ve Dr. Kate Dibiasky (Jennifer Lawrence), Dünya'ya çarpması muhtemel dev bir asteroid keşfeder. Bilim insanları, bu tehlikeyi yetkililere ve kamuoyuna duyururlar, ancak politikacılar ve medya, tehlikenin ciddiyetini küçümseyerek ve dikkate almadan kendi gündemleriyle ilgilenirler. Film, bu durum üzerinden toplumsal ve politik eleştiriler getirir, modern toplumun krizlere yaklaşımını ve bilgiyle hareket etme yeteneğini sorgular.

Blade Runner 2019 yılında, gelecekteki Los Angeles'ta, "replicant" adı verilen yapay insanlar toplumda insanlarla birlikte yaşamaktadır. Bu replicantlar, özellikle tehlikeli görevlerde kullanılmak üzere tasarlanmıştır ve duygusal olarak programlanmışlardır. Film, eski bir "blade runner" (replicant avcısı) olan Rick Deckard'ın (Harrison Ford) görevini konu alır. Deckard, yasa dışı olarak Dünya'ya dönen dört replicant'ı bulup etkisiz hale getirmekle görevlendirilmiştir. Film, insanlık, yapay zeka, kimlik ve varoluş temalarını derinlemesine araştırır ve noir tarzı ile dikkat çeker.

Dünya Savaşı Z Bir dünya çapında zombilerin yarattığı kıyamet sonrası bir ortamda, eski Birleşmiş Milletler çalışanı Gerry Lane (Brad Pitt), dünyanın dört bir yanındaki zombilere karşı savaşın nasıl başladığını ve nasıl durdurulabileceğini araştırmak için görevlendirilir. Film, Gerry'nin zombilerin yayılmasını önlemek ve bir aşı geliştirmek için çeşitli ülkelerdeki tehlikeleri aşarak, insanların hayatta kalma mücadelesini ve küresel çapta çözüm arayışını konu alır. Film, hızlı tempolu aksiyon sahneleri ve kıyamet sonrası hayatta kalma teması ile dikkat çeker.