Diyarbakır'ın UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Hevsel Bahçeleri, sonbaharın gelişiyle sarı, kırmızı ve yeşilin en canlı tonlarını sergiliyor. Ziyaretçiler, tarihi alanda doğanın uyanışını izlerken fotoğraf çekerek bu eşsiz manzarayı ölümsüzleştiriyor
Abone Ol
Diyarbakır, tarihi dokusu ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çeken bir şehir olmasının yanı sıra, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Hevsel Bahçeleri ile de ön plana çıkıyor. 8 bin yıldır kesintisiz olarak tarım yapılan ve Dicle Nehri'nin verimli sularından beslenen bu tarihi alan, sonbaharın gelmesiyle birlikte adeta bir renk cümbüşüne dönüşüyor. Mevsim değişikliğiyle birlikte sarı, kırmızı, kahverengi ve yeşilin farklı tonlarını bir arada görebileceğiniz Hevsel Bahçeleri, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
Diyarbakır’ın tarihi surları, Ulu Cami, İçkale, Keçi Burcu ve St. George Kilisesi gibi önemli yapılarıyla ünlü olmasının yanı sıra, Hevsel Bahçeleri de bu kentin kültürel mirasının vazgeçilmez bir parçası. Dicle Nehri'nin bereketli havzasında bulunan bu alan, geçmişten günümüze bölgedeki tarım faaliyetlerinin merkezi olmuştur. 8 bin yıl boyunca kesintisiz tarım yapılması, Hevsel Bahçeleri'nin tarihsel ve kültürel önemini daha da arttırmıştır. Sonbahar aylarında ise doğanın uyanışına tanıklık etmek isteyen ziyaretçiler için adeta bir cennet halini alır.
Hevsel Bahçeleri’nde sonbahar, sarının, kırmızının, yeşilin ve kahverenginin en canlı tonlarını sergiler. Doğanın renk değiştirmesiyle birlikte ağaçlar ve bitkiler, her yıl farklı bir manzara sunar. Ziyaretçiler, bu doğal güzellikleri keşfetmek ve fotoğraflamak için hafta sonları Hevsel Bahçeleri’ne akın eder. Aileler, doğayla iç içe vakit geçirirken aynı zamanda bölgenin tarihi dokusuna da tanıklık etme fırsatı bulurlar.
Hafta sonu Diyarbakır’a gelen Rıdvan Özçelik, ailesiyle birlikte Hevsel Bahçeleri’ni ziyaret ettiğini ve bölgedeki tarihi yerleri keşfettiğini söyledi. Batman’dan gelen Özçelik, "Diyarbakır’ın muhteşem güzelliklerini görmek için geldik. Bu şehir, hem tarihi hem de doğasıyla insanı büyülüyor. Hevsel Bahçeleri’nde sonbaharın her türlü renk tonunu görmek gerçekten harika. Burada huzuru buluyoruz. Herkese burayı görmeyi tavsiye ederim" dedi.
Aynı şekilde, Mehmet Ali Akçil de ailesiyle birlikte Hevsel Bahçeleri’ni gezmek için bölgeye gelen ziyaretçilerden biriydi. Akçil, doğanın sonbaharda nasıl uyandığını gözlemleyerek, "Doğa, yavaş yavaş kışa hazırlanıyor. Hevsel Bahçeleri’nde her rengin tonunu bulabiliyoruz. Sarının, kırmızının, yeşilin her tonu bir arada. Hava da çok güzeldi, sabah ailemle kahvaltı yapıp bu manzarayı izlemek çok keyifliydi. Diyarbakır, gerçekten çok güzel bir yer. Millet Bahçesi, Hz. Süleyman Camii ve Hevsel Bahçeleri'nin olduğu bu bölgeyi gezmek çok özel bir deneyim" dedi.
Hevsel Bahçeleri’ne gelenler sadece doğal güzellikleri görmekle kalmaz, aynı zamanda burada vakit geçirerek bölgenin tarımsal faaliyetlerine dair de bilgi edinirler. Yüzyıllar boyunca tarım yapılan bu alan, günümüzde hala aktif bir şekilde kullanılıyor. Ziyaretçiler, meyve ağaçlarının altında yürüyüş yaparken, aynı zamanda Hevsel Bahçeleri'nin geçmişteki tarım kültürüne de şahit olurlar. Sonbaharın gelişiyle birlikte daha da canlı hale gelen renkler, burada geçirilen zamanın unutulmaz bir hale gelmesini sağlar.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Ege Telgraf sitemize
abone olun.