2024 yılına geldiğimizde, teknolojinin baş döndürücü ilerlemeleri sonucunda dünya bambaşka bir çehreye bürünecek. Bu değişimin en önemli ayaklarından biri Gen düzenleme alanında yaşanan devrim niteliğindeki gelişmeler. CRISPR-Cas9 adı verilen bu teknik, adeta bir genetik cerrah gibi DNA'yı istediği yerden kesip biçebilir. Böylece, genetik kodda istenen değişiklikler yapılarak, kistik fibrozis, orak hücreli anemi ve kas erimesi gibi genetik hastalıkların tedavisinde büyük umutlar doğmuş olacaktır. Ayrıca, kanser araştırmalarında da bağışıklık hücrelerini güçlendirerek kanser hücrelerine karşı daha etkili bir savaş sağlanması mümkün olacak.
Gen düzenleme teknolojisinin gelecekte daha da ileri gideceği ve embriyo aşamasında genetik hastalıkların önlenebileceği düşünülüyor. Ebeveynlerin, çocuklarının fiziksel özelliklerini seçebilir hale gelmesi de gündemde. Ancak bu durum, beraberinde ciddi etik tartışmaları da getirecek. Ayrıca kişiye özel tıp uygulamaları sayesinde her bireyin genetik yapısına göre özel tedaviler uygulanarak sağlık hizmetlerinde devrim yaratma potansiyeli var.